Logo

2. Hukuk Dairesi2025/1247 E. 2025/2531 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin, taşınmaz mülkiyetiyle ilgili uyuşmazlıklarda kesin yetkili olduğu, davanın dayanağının boşanma protokolü olması ve yetki itirazının her aşamada ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin yetki yönünden verdiği karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2614 E., 2024/2949 K.

DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/764 E., 2022/404 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.03.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dava anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.

Davalı taraf taşınmazın Aladağ mülki sınırları içerisinde bulunduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuştur.

HMK'nın 19'uncu maddesinin birinci fıkrasına göre "Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir"

Yine HMK'nın 12'nci maddesinin birinci fıkrasına göre "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER MAHKEMESİ KESİN YETKİLİDİR"

Keza, HMK'nın 116'ncı maddesinin birinci fıkrasının "a" bendine göre "Kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazdır ve yine aynı Kanun'un 117'nci maddesinin birinci fıkrasına göre ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez."

Bu ilkeler ışığında somut davaya baktığımızda; uyuşmazlığın, taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin, kanuni tabirle taşınmaz üzerindeki ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açacak bir uyuşmazlık olduğu kuşkusuzdur. Davanın dayanağını taraflar arasındaki boşanma protokolünün oluşturması davanın niteliğini değiştirmez.

Uyuşmazlık taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin olduğu için HMK'nın yukarıda alıntıladığımız 12'inci maddesi gereğince bu davadaki yetkili mahkeme kesin yetkilidir. Yetki kesin olduğu için yetki itirazı HMK'nın 117'nci maddesindeki süre sınırlamasına tabi olmaksızın HMK'nın 19'uncu maddesi gereğince davanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi yine davanın her aşamasında mahkeme tarafından da re'sen dikkate alınır.

Olayımızda davaya konu taşınmaz Aladağ sınırları içerisinde olmasına rağmen dava Adana Mahkemesinde açılmış, davalı taraf da yetki itirazında bulunmuştur. Kesin yetkinin geçerliği olduğu durumlarda yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi göstermesine de gerek yoktur.

Bu bilgiler ışığında mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan işin esasıyla ilgili verilen mahkeme kararını onayan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.