Logo

3. Hukuk Dairesi2020/10818 E. 2021/9953 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı tarafından haksız azledildiğini ileri sürerek vekalet ücretini talep ettiği alacak davasında, mahkemenin husumetten ret kararı ve vekalet ücreti takdiri doğru mudur?

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında doğrudan bir avukatlık sözleşmesi bulunmadığı ve davacının alacak hakkının lehine işlem yapılan üçüncü kişiden talep edilmesi gerektiği gözetilerek davanın husumetten reddine karar verilmiş; ancak vekalet ücretine hükmedilirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun maktu ücret yerine hatalı bir şekilde yüksek bir ücret belirlendiği anlaşıldığından, bu husus düzeltilerek hüküm onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 12/10/2021 tarihinde davacı vekili yetki belgesine istinaden Av. ...ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, avukat olduğunu, davalının iradesine uygun olarak üçüncü kişi yararına avukatlık sözleşmesi kurulduğunu, sözleşme sonrasında haksız azledildiğini, haksız azil nedeniyle hesaplanan 650.000,00 TL tutarındaki vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, 650.000,00 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, üçüncü kişi yararına sözleşme imzalamadığını, bu belgenin avukatlık ücret sözleşmesi olarak yorumlanamacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın humusetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşagıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin bozma ilamı sonrası taraflar arasında bir vekaletname bulunmadığı, bu durumda kanuni anlamda bir temsil ilişkisinden de bahsedilmesinin mümkün olamayacağı gibi, davacı tarafın bir alacak hakkı mevcut ise bunun ancak lehine işlem yapılan üçüncü kişiden talep

edilebileceği gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş ancak davalı lehine 49.550,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davanın husumetten reddedilmesi nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün 5. fıkrasının hükümden çıkartılarak yerine “ davanın husumetten reddedilmesi nedeniyle, davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1.700,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 54,40 TL peşin alınan harcın temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.