Logo

3. Hukuk Dairesi2020/11011 E. 2021/3166 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı öğrencinin eğitim katkı payına ilişkin icra takibine yaptığı itirazın iptali davasında, mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen kısa kararda takibin devamına karar verilirken gerekçeli kararda takibin devamına ilişkin talebin reddine ve takibin iptalinin devamına karar verilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı, davalı öğrencinin 2009-2010 öğretim döneminde %50 burslu kazandığı yıllık öğretimine mahsuben 2.400,00 TL yatırdığını,kalan katkı payı için icra takibi başlatıldığını davalının başlatılan icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-6100 sayılı HMK'nin 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK'nin 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK'nin 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi Yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.

Somut olayda; mahkemece, kısa kararında ''davanın reddine, ... İcra Dairesinin 2013/8958 icra dosyasına ait takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına'' karar verilmiş.Ancak,gerekçeli kararın hüküm başlıklı kısmının 1. bendinde ''davanın reddine,...İcra Dairesinin 2013/8958 E. Sayılı dosyasına ait takibin devamına ilişkin talebin reddine ve takibin iptalinin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına'' şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

3-Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.