"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; ... ada ....parsel sayılı taşınmazın anneleri adına kayıtlı iken davalı tarafından muvazaalı olarak satın alınıp davalı tarafından taşınmaz ipotek ettirilerek bankadan 18/06/2010 tarihinde kredi çekildiğini, annelerinin vefat etmesi üzerine muvazaa nedeni ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını, davanın kabul edilerek taşınmazın payları oranında adlarına tescil edildiğini, ancak taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin de paylarına işlendiğini, açılan ortaklığın giderilmesi davasında, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, taşımazın taraflarınca 4.860.000,00 TL'ye satın alındığını, davalının bankaya olan kredi borcu nedeniyle bankaya 18/04/2016 tarihinde 342.000,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme nedeni ile davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek ödenen bedelin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile davalının %2'0' den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemişlerdir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacılara bir borcu olmadığını, taşınmazın satın alındığında üzerinde ipotek olduğunu ve ipotekli olması nedeni ile davacıların taşınmazı daha az bedel ödeyerek satın aldıklarını, ortada sebepsiz zenginleşme olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacıların ihale ile edinmiş oldukları taşınmaz üzerinde, ihale anında da mevcut olan ve davalının borcu için konulmuş bulunan ipoteğin terkini için davalı bankaya olan 342.000 TL kredi borcunu ödedikleri, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davalının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2016/2581 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 342.000 TL bakımından iptali ile, takibin bu miktar bakımından devamına, davalı tarafın bankaya olan borcunu bilebilecek durumda olması sebebiyle asıl alacağın (342000TL) %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davacıların ihale ile edinmiş oldukları taşınmaz üzerinde, davalının borcu nedeniyle bulunan ipoteğin terkini için davalının bakiye borcu olan 342.000 TL'yi bankaya ödedikleri, davalının bu miktarda sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalının bankaya olan borcu nedeni ile davacıların bankaya yapmış oldukları ödemenin davalıdan iadesi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası, takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup alacağın var olup olmadığının tespitinde dikkate alınması gereken tarih, takip tarihi olmalıdır.
Somut olayda; davalının bankaya olan kredi borcu nedeniyle, davacıların sahibi oldukları taşınmaz üzerinde ipotek bulunmaktadır. Davacılar tarafından, davalının bankaya olan borcunu gösterir belgeye dayanılarak 14/03/2016 tarihinde davalı aleyhine icra takibi yapılmıştır. Dosya içerisinde yer alan dekontlardan, davacıların 18/04/2016 tarihinde davalının borcu nedeni ile bankaya ödeme yaptıkları görülmüş, takip tarihi itibariyle davacıların muaccel bir alacağı olmadığı anlaşılmıştır. Davacılar tarafından açılan itirazın iptali davası, yargılama sürecinde alacak davasına da dönüştürülmemiştir. Takip tarihi itibariyle davacılar tarafından dava dışı bankaya ödeme yapılmadığından takibe dayalı olarak açılan itirazın iptali davasında bu ödemenin davalıdan iadesi isteminde bulunulamayacağı açıktır.
O halde mahkemece, takip tarihi itibariyle muaccel bir alacağı bulunmayan davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.