Logo

3. Hukuk Dairesi2021/1456 E. 2021/8526 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı sağlık kuruluşunun, davalı kurum tarafından yapılan fatura bedeli kesintilerinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açtığı davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kesinti işleminin haksızlığını ispatlayamaması ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplanması nedeniyle, mahkeme kararının vekalet ücreti kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tedavi hizmeti fatura bedeli kesintisi işleminin iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davaların reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; asıl ve birleşen davada, Kuruma faturalandırdığı 01/11/2013 - 30/11/2013 tarihleri arasını kapsayan reçete bedellerinin tamamı üzerinden, davalının hukuka aykırı bir şekilde kesinti yaptığını ileri sürerek, yapılan 406.842,00 TL'lik kesinti işleminin iptaline muarazanın menine karar verilmesini istemiştir.

Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Mahkemece; davacının iddialarının sübutunu gösterir bir belge veya raporun dosya kapsamına alınmamış olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin, 14/11/2019 tarihli, 2016/22134 Esas, 2019/11350 Karar sayılı ilamıyla "...Somut olayda, davacı birleşen 2014/512 esas sayılı dava ile ayrı bir talepte bulunduğuna göre, bu hususta mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeli..." gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davacının kesin süre zarfında bilirkişi ücretini yatırmamış olması karşında, mevcut delil durumuna göre değerlendirilme yapılarak davacının davasını ispatlayamadığından asıl davanın reddine, birleşen dava dosyası yönünden ise davacı yanca tarafları ve konusu asıl dava ile aynı olan davanın açılmış olmasından ötürü derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazları, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin asıl davaya yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;

Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.'nin 13. maddesine göre; (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmü yer almaktadır.

Mahkemece; davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen 406.842 TL yönünden davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin 36.928,94 TL olması gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm kısmının 3. fıkrasının çıkartılarak yerine, "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca 36.928,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” bendinin eklenmek suretiyle düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.