Logo

3. Hukuk Dairesi2021/1521 E. 2021/12049 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı site yönetiminin, davacı kömür tüccarına olan borcunun miktarı ve faizin başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin, taraflar arasındaki geçmiş dönem uygulamaları ve sözleşme hükümleri gözetilerek teslim edilen kömür miktarını belirlemeden ve 6 Ağustos 2013 tarihinden önceki döneme ait borcun sözleşme ile belirlendiğini dikkate almadan eksik inceleme ile hüküm kurduğunu, bu hususlar gözetilerek denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak dosyayı ilk derece mahkemesine iade etmiştir. Yargıtay ise, Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1. maddesine dayalı kesin nitelikte bir karar olması sebebiyle temyiz edilemeyeceğine karar vererek temyiz istemini reddetmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : MUĞLA 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasında verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, Muğla 1.Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi'nin 26/09/2018 tarihli ve 2018/404 E. 2018/522 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, eksikliklerine giderilerek yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, kömür ticareti ile uğraşmakta olduğunu, davalı site yönetimi ile farklı yıllara ait 3 adet sözleşme yapılıp kömür teslim edildiğini ancak davalı site yönetiminin sözleşmede belirtilen ödeme şekline uymadığını ve borcu inkar ettiğini belirterek; şimdilik 10.000,00 TL 'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olup; bilahare birleşen dosyada; davacı, davalıdan kömür satışı nedeniyle alacaklı olduğunu ve bilirkişi incelemesi sonucunda 165.566 ,90 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ilgili dosyada eksik tespit edilen alacağının nedeninin sehven kesilmeyen 8.094,01 TL fatura olduğunu, bu eksikliğinde giderilerek faturanın kesildiğini ileri sürerek; toplam 155,566,90 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir

Davalı; davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; Davanın kabulüne, 10.000,00 TL asıl alacağın ihtarname tarihi olan 26/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen Mahkememizin 2016/606 Esas sayılı dosyasından ise; Davanın kısmen kabulüne, 147.472,89 TL asıl alacağın ihtarname tarihi olan 26/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin (8.094,01.TL) talebin reddine’ dair verilen hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; ‘...taraflar arasındaki geçmiş dönem uygulamalarıda gözetilmek suretiyle teslim edilen kömürün miktarı belirlenmeli, 6.8.2013 tarihinden önceki döneme ait borcun sözleşme ile belirlendiği kabul edilerek anılan tarihten önceki kömür teslimlerinin ve ödemelerin gözetilemeyeceği benimsenmeli, bu hususlar dikkate alınarak bilirkişiden bu hususları karşılar şekilde denetime elverişli rapor alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu.. ‘ gerekçesiyle davacının ve davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 26/09/2018 günlü ve 2018/404 Esas, 2018/522 K. sayılı kararının kaldırılmasına, eksikliklerin giderilerek yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiş, verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

HMK 353/l-a-6. maddesinde, "mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması" halinde esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.

Bu açıklamalar doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 353/1. maddesine dayalı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair kanundan kaynaklı kesin mahiyette karar olduğu, bu yönle Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın da kanunen temyizi kabil olmayacağı açıktır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp, tarafların temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a 362 ve 366. maddeleri uyarınca reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz dilekçelerinin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmadığından REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.