"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmasız davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 21/12/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka bir güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının açtığı ihale sonucu aralarında imzalanan 5.4.2012 tarihli sözleşme ile 385000 metre koruyucu zırh kumaşı temin işini üstlendiğini, Çin menşeili firmadan temin edeceğini bildirdiği kumaşların ilk üç partisinin muayenesinin olumsuz çıkması üzerine malın reddedildiğini, bu kez Hollanda menşeili bir firmadan teslimat yaptığını, bu ürünün teknik muayenesinin normal çıktığını ancak menşeinin farklı olması nedeniyle reddedildiğini, itirazı üzerine itiraz komisyonu incelemeleri devam ederken 4.parti mal teslimatı süresinin geldiğini, Hollanda menşeili mal teslimi talebi yada itiraz komisyonu sürecinin beklenmesi talebinin reddedildiğini, cezalı süre verilerek teslim edilmediği gerekçesi ile ihalenin haksız olarak feshedildiğini, oysa itiraz komisyonunun teslim ettiği malları üstün mal kabul ettiğini, haksız fesih nedeniyle itibar kaybı yanında maddi zarara da uğradığını bildirerek, feshin haksız olduğunun tesbiti ile sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı kazanç kaybı ile ihaleden yasaklı olduğu dönemdeki zararı olarak toplam 2.293.491,01 Euro tutarındaki zararının sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyen bankaların Euroya uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faiziyle beraber ve fiili ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığının Türk Lirası olarak ödetilmesine, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının sözleşmeye uygun malı süresinde teslim etmediği gibi, ihtarlı cezalı sürede de teslim etmediğini, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesi’nin 17/09/2015 tarihli ve 2014/42636 E.- 2015/27171 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, davalının karar düzeltme yoluna başvurması üzerine anılan ilama bu kez Kapatılan 13. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2016 tarihli ve 2015/39609 E.- 2016/14900 K. sayılı ilamı ile davalı yararına bir bent şeklinde yeni bir bozma gerekçesi eklenmiş, mahkemece, bozma ilamına uyularak feshin haksızlığının tespiti ile yasaklı dönem zarar talebinin reddine, 638.640,69 TL kar mahrumiyeti zararının davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlem ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. (Prof Baki Kara Hukuk Mahkemeleri Usulü Cilt V sayfa 4737) Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir. Usuli Kazanılmış haklardan birisi de Yargıtay bozma ilamına uyulması ile oluşur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla artık bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılması zorunluluk haline gelir. Mahkeme bozmaya uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Mahkemece verilen ilk kararın davalı tarafça temyizi üzerine istek kalemlerinden yasaklı dönem zarar tutarına ilişkin olarak verilen kararın araştırmaya yönelik bozulmasına ilaveten karar düzeltme talebi üzerine de kar mahrumiyeti talebine ilişkin olarak ne şekilde hesaplama yapılacağına yönelik bozma kararı verildiği ve buna ilişkin olarak; Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 13/06/2016 tarihli ve 2015/39609 E.- 2016/14900 K. ilamında, “... O halde mahkemece, Çin menşeili firma ve Hollanda menşeili firma tarafından üretilen kumaşların maliyeti ile ilgili olarak tarafların tüm delil ve belgeleri sunması sağlanarak bu hususta gerekli bilgi ve belgeler celbedildikten sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek Hollanda menşeili firma tarafından üretilecek olan 385.000. metre kumaştan teslim edilen 105.000 metre kumaş düşülerek kalan 280.000. metre kumaşın davacı tarafından davalıya teslim maliyetinin kaç Euro olacağı ve bunun karlılık oranına etkisi ile zorunlu harcamalar, süresinden evvel sözleşmenin haksız feshedilmesinden dolayı tasarruf edilen haklar ve başka işten sağladığı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları da dikkate alınarak karlılık oranının belirlenmesi ve toplam ödenecek olan 7.700.000.00.Euro' dan davalı tarafından ödenen 2.062.000 Euro ile cezai şart olarak kesilen 38.000.Euro olmak üzere toplam 2.100.000 Euro'nun düşülerek, teslim edilen 105.000 metre dışında kalan 280.000. metre kumaş ve bakiye 5.600.000.00 Euro üzerinden kar mahrumiyeti hesaplanarak taraf ve yargı denetimine esas olacak şekilde ayrıntılı ek rapor tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik bilirkişi heyet raporuna değer verilerek az yukarıda yazılı şekilde talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, anılan bozma ilamına uyularak alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi heyeti ek raporunda bozma
ilamında işaret edildiği şekilde Hollanda menşeili malın davalıya teslim maliyeti ile bunun karlılık oranına etkisi dikkate alınarak hesaplama yapılamayacağı hususunda bilirkişi heyetinin görüşü bildirilmiş ise de mahkemece bozma ilamına uyularak davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. O halde, mahkemece alınacak ek rapor ile bozma ilamında işaret edildiği şekilde, “ Çin menşeili firma ve Hollanda menşeili firma tarafından üretilen kumaşların maliyeti ile ilgili olarak tarafların tüm delil ve belgeleri sunması sağlanarak bu hususta gerekli bilgi ve belgeler celbedildikten sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek Hollanda menşeili firma tarafından üretilecek olan 385.000. metre kumaştan teslim edilen 105.000 metre kumaş düşülerek kalan 280.000. metre kumaşın davacı tarafından davalıya teslim maliyetinin kaç Euro olacağı ve bunun karlılık oranına etkisi” nin tespiti ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3- Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamından önce alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda, davacının karlılık oranları tespiti yapılırken, bu rakamın 2012 yılı için net %15,011 oranında olduğu ve hesaplamalarda bu oranın dikkate alındığı, bozma sonrası alınan ek raporda ise 2011 yılına dair %27,43 karlılık oranının tespit edilerek hesaplamalarda kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bozma ilamında açıkça karlılık oranına bir gönderme bulunmadığı, yine bozma ilamına uyulmasıyla davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğu, buna ilaveten, davaya konu alacakların dayanağını teşkil eden haksız feshin de yine 2012 yılında gerçekleştiği birlikte gözetildiğinde, alınacak bilirkişi ek raporunda net karlılık oranının %15,011 olarak hesaplanması zorunluluğu hasıl olmuştur. O halde mahkemece, bu hususun da göz önünde bulundurularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3815 TL yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.