Logo

3. Hukuk Dairesi2021/2438 E. 2021/11970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen alacak davasının feragat nedeniyle reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların "Sulh, Kabul ve Feragat Sözleşmesi" ile karşılıklı olarak birbirlerini ibra etmeleri ve dava giderleri bakımından da sulh oldukları gözetilerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunmuş ve hükmün bu kısım yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın feragat nedeni ile reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; güzellik salonu işlettiğini, 21/09/2010 tarihli sözleşme ile davalı şirketten bir adet lazer epilasyon cihazını 63.720 Euro bedelle satın aldığını, cihazın kurulduğu tarihten itibaren 18 ayda 24 kere arızalandığını, her seferinde servis çağrıldığını, servis ücreti ve parça bedeli olarak 20.350 Euro bedelin davalı şirkete ödendiğini, servis hizmeti aşamasında davalı şirket personeli tarafından elektrik tesisatının yeterli gelmediğinin söylenmesi üzerine bu kez de 5.192TL ödenerek elektrik tesisatının yenilendiğini ve yine 24/08/2011 tarihinde 2.242TL karşılığında kesintisiz güç kaynağı taktırıldığını, yine de cihazın çalışmadığını, cihazın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek; davalıya iadesi ile ödediği 63.720Euro (KDV dahil) tutarın fatura tarihi olan 21/10/2010 tarihinde çevrilen kur üzerinden karşılığı olan 127.440TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle, servis için ödenen toplam 20.350 Euronun ödeme tarihleri dikkate alınarak TL'ye çevrilerek ödeme tarihleri itibariyle işletilecek temerrüt faiziyle, iş görememe nedeniyle günlük 50TL olmak üzere toplam 90 günlük 4.500TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle, ayıplı cihaz nedeniyle yeniden kiralanan cihaz için ödenen 10.000TL’nin ödeme tarihi olan 13/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle, servis elemanlarından kaynaklanan yanlış yönlendirme ve hatadan dolayı elektrik tesisatı için ödenen 7.434TL’nin ödeme tarihi olan 24/08/2011’den itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davaya konu cihazın davalıya iadesi ile iade sonrası cihaz bedeli olarak 118.000TL, servis bedeli olarak 47.073,62TL ile kar kaybı

3.100TL olmak üzere toplam 168.173,62TL’nin temerrüt tarihi olan 15/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 07/03/2018 tarihli ve 2016/17934 Esas 2018/2770 Karar sayılı kararıyla; "...Davalı vekili 21/02/2018 tarihli mahkeme yazısı ekinde, davacı ile imzalanan ‘Sulh, Kabul ve Feragat’ başlıklı sözleşme ile davacının tüm dava ve icra takiplerinden feragat ettiğini bildirmiştir. Bu durumda, mahkemece ilgili sözleşme gereğince işlem yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2)Mahkemece uyulan bozma kararında, değerlendirilmesi belirtilen, ‘Sulh, Kabul ve Feragat Sözleşmesi’ başlıklı belgenin, sözleşmenin şartları başlıklı 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasında; tarafların aralarındaki dava ve icra takiplerinden feragat edecekleri, bu dava ve icra takipleri nedeniyle birbirlerinden bir hak ve alacakları olmadığı kararlaştırılmış, eş söyleyişle karşılıklı olarak birbirlerini ibra etmişlerdir.

Bahsi geçen sözleşme çerçevesinde, mahkemece feragat nitelendirmesi yerinde ise de, belgenin içeriğinde tarafların işbu davaya ilişkin yargılama giderleri bakımından da sulh oldukları gözetilmeyerek, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının (4-) numaralı bendi çıkartılarak yerine “4-Davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” bendinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.