"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2013 yılı Nisan, 2014 yılı Ocak, Şubat, Mart dönemlerine ait faturaların ve eki belgelerin davalı kurum tarafından inceleme işlemleri tamamlanıncaya kadar tarafına yapılan avans ödemesinden, yersiz yapıldığı belirtilen ödemenin faiziyle birlikte hakedişlerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsilinin gerçekleştirildiğini, fatura ve eki belgelerin inceleme işlemlerinin 90 günlük yasal süre içinde tamamlanması gerekirken, bu süre zarfında incelemenin tamamlanmadığını, fatura bedellerinin ödenmesindeki gecikmeye davalının kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, 867.898,23 TL tutarındaki faiz kesintisinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; 867.898,23 TL tutarındaki haksız kesintinin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalı kurum tarafından faize ilişkin yapılan kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 867.898,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Somut olayda; davalı kurum işlemi ile davacının hakedişlerinden avans artığına dair toplam 867.898,70 TL tutarında faiz kesintisi yapıldığı davalının da kabulünde olup, eldeki dava ile davacı, bahse konu kesintisinin haksız olduğundan bahisle, 867.898,70 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olup, ilk derece mahkemesince, davalı kurumun kesintiye dair işleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, haksız fiil olması nedeniyle faiz başlangıç tarihinin de davalı kurumun temerrüde düştüğü kesintinin gerçekleştiği tarih olduğu dikkate alınarak, hüküm altına alınan miktar için kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendindeki “09/03/2018 dava tarihinden itibaren” ifadesinin çıkartılarak yerine “ kesinti tarihinden itibaren” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.