Logo

3. Hukuk Dairesi2021/2948 E. 2021/12608 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların davalı tıp merkezinde asansörün düşmesi sonucu yaralanmaları nedeniyle açtıkları tazminat davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların sağlık hizmeti almak için davalı tıp merkezinde bulundukları sırada meydana gelen asansör kazasından kaynaklanan tazminat talebinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizliğine ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 18. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. ile davalılar ... vd.nin istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından duruşmalı, davalılar ... vd. vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 07/12/2021 tarihinde davacılar vekili Av. ... ile davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; sağlık hizmeti almak için davalı tıp merkezinde bulundukları sırada, bindikleri asansörün düşmesi sonucu ağır şekilde yaralandıklarını, olayın meydana gelmesinde davalılardan tıp merkezinin, asansörün bakımını yapan firmanın ve diğer bina maliklerinin sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik davacılardan her biri için geçici ve sürekli iş gücü kaybı, tedavi giderleri ve bakıcı gideri nedeniyle 1.000 TL maddi; davacılardan ... için 50.000 TL,Yusuf için ise 40.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişler; 15/02/2018 tarihli dilekçe ile maddi tazminat taleplerini davacılardan ... için 221.876,97 TL, Yusuf için 93.512,74 TL olarak belirlemişlerdir.

Davalılar; olayın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını, sorumluluklarına gidilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunarak; davanın reddini istemişlerdir.

İlk derece mahkemesince; olay tarihinde binaya ait asansörün arızalı olduğunun davalı tıp merkezi tarafından fark edilmesine rağmen, asansöre binilmesine engel olunmadığı için bahse konu davalı ile asansörün bakımını üstlenen diğer davalı ... San. Tic. Ltd. Şti.’nin olayın meydana gelmesinde kusurlu oldukları, diğer davalı bina maliklerinin ise kusursuz sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 171.831,97 TL maddi, Yusuf için 53.522,54 TL maddi tazminat ile davacılardan her biri için 10.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı bina malikleri ile diğer davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı bina malikleri vekili ve diğer davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Tanımlar” başlığı altında düzenlenen 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, “ tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” (l) bendinde “ tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.

Aynı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü getirilmiştir.

Öte yandan; bir özel mahkemenin görevine giren dava, genel mahkemede başka bir dava ile birlikte açılamaz. Buna karşılık, ihtisas mahkemesinin görevine giren bir dava ile asliye hukuk mahkemesinin görevine giren bir dava, ihtisas mahkemesinde birlikte açılabilir. (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.II, İstanbul 2001, s. 1498 vd.).

Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hâllere dava şartları denir.

Dava şartlarının neler olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114. maddesinde belirtilmiş olup, anılan düzenlemenin birinci bendinin (c) alt bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bir dava ancak görevli mahkemece incelenebilir. Mahkeme her şeyden önce görevli olmalıdır. Görevsiz mahkemede açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.:Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 930).

Somut olayda; davaya konu zarar verici fiilin, davacıların sağlık hizmeti almak için davalı tıp merkezinde bulundukları sırada gerçekleştiği, bu nedenle davacılar ile davalı Çamlık Özel Sağlık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşmesel ilişkinin tüketici işlemi niteliğinde; eldeki davanın ise tüketici işleminden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme niteliğindeki tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle

HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

2) Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı ... San. Tic. Ltd. Şti.ye verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.