Logo

3. Hukuk Dairesi2021/3089 E. 2021/12517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, davacı banka tarafından başlatılan icra takibine yaptıkları itirazın iptali davasında, itirazın hangi kısmının haklı olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların cevap dilekçesinde, davacı bankanın asıl alacak olarak belirttiği miktardan sadece konut kredisine ilişkin asıl alacak miktarını kabul ettikleri beyanları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabul kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK( TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıların bankaya olan borçlarının tahsili amacıyla haklarında icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe haksız itirazları üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep etmiştir.

Davalılar; dava dışı ...’in davacı bankadan kullandığı konut kredisine kefil olduklarını, kredi taksitlerinin bir kısmının ödendiğini, sonraki taksitler ödenmediğinden borcun muaccel olduğunu ve hesabın kat edildiğini, kendilerinin kefaletinin dava dışı ...’in kullandığı konut kredisinden kaynaklandığını, bu kişinin kullandığı diğer kredilerden sorumlu tutulamayacaklarını, davacı bankanın asıl alacak olarak belirttiği miktardan sadece konut kredisine ilişkin asıl alacak miktarını kabul ettiklerini, diğer alacak miktarlarına itiraz ettiklerini, faiz oranına da itirazları bulunduğunu savunarak, davanın reddi ile lehlerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.

Bozmaya uyarak davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakan mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalıların cevap dilekçelerindeki beyanlarında davacı bankanın asıl alacak olarak belirttiği miktardan sadece konut kredisine ilişkin asıl alacak miktarını kabul ettikleri yönündeki beyanları da dikkate alındığında; davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Ancak, mahkemece reddedilen kısım üzerinden kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına (6) numaralı bent olarak "6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.362 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine" bendinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, harçtan muaf olmalarına rağmen peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu davalılar yönünden açık olmak üzere, 06/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi