Logo

3. Hukuk Dairesi2021/3291 E. 2021/13597 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalarda ilk derece mahkemesinin tek bir hüküm kurarak yargılama giderleri ve vekalet ücretini ayrı ayrı belirlememesi nedeniyle kararın usule uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların ayrı ayrı karara bağlanması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de her bir dava için ayrı ayrı hüküm altına alınması gerektiği, bu kurala uyulmamasının usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen maddi ve maenevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili ve asıl dava davalıları ... (...), ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 15/09/2012 günü Özel ... Hastanesi'nde bel fıtığı ameliyatı olduğunu, ameliyat sırasında koter cihazının gerekli dikkat ve özen gösterilmeden kullanılması nedeniyle sağ kolunda ömrünün sonuna kadar iyileşmeyecek derecede derin ve dışarıdan bakıldığında kötü görünen yanık oluştuğunu, fabrika işçisi olduğu için beden gücüyle çalıştığını, ancak söz konusu olaydan sonra kolundaki yanık nedeniyle kendi işinde çalışamadığını, başka işler yaptığını ve maddi kaybının oluştuğunu, günlük işlerde de zorluklar meydana geldiğini, yanığın en çok kullandığı sağ kolunda olması sebebiyle günlük basit işlerde dahi zorluk yaşadığını, kısa kollu kıyafetlerde yanığın görünür olması sebebiyle çevresindeki kişileri gördüğünde kötü hissettiğini, ameliyathane hemşirelerinin ve hastanenin dikkat ve özen yükümlülüğü yerine getirmediğini belirterek kalıcı ve hayat boyunca devam edecek şeklide çekilen acılar ve yaşanan tüm bu rahatsızlıklar nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, maddi kayıplarının hesaplanmasını,fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutarak şimdilik 5.000,0TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiş,birleşen davada; asıl davada yer alan sebeplerle hekim ...’ye karşı maddi ve manevi tazminat davası açmıştır.

Asıl ve birleşen davada;davalılar,davanın reddini dilemişlerdir.

İlk derece mahkemesince; maddi tazminat davası bakımından; davanın kısmen kabulü ile 369,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine bakiye talebin reddine,manevi tazminat davası bakımından; davanın kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince;tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı ve asıl dava davalıları ... (...), ... tarafından temyiz edilmiştir.

HMK'nin 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.

Ancak birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.

HMK'nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda mahkemece asıl ve birleştirilen dava yönünden HMK'nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Somut olayda ise; asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamış, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de ayrı ayrı tayin edilmemiştir. (HMK. md 297)

Buna göre, ilk derece mahkemesince; asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı karara bağlanması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

2-Bozma nedenine göre,asıl ve birleşen davada davacı ve asıl dava davalıları ... (...), ...’ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nin 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanununun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı ve asıl dava davalıları ... (...), ...’ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.