Logo

3. Hukuk Dairesi2021/3338 E. 2021/12427 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Üretici şirketin ayıplı üretiminden kaynaklandığı iddia edilen trafik kazasında, aracın hava yastıklarının açılmaması nedeniyle ölen kişinin mirasçılarının açtığı maddi ve manevi tazminat davasının reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermesine rağmen, vekalet ücretine hüküm ederken bu iki talebi ayrı ayrı değerlendirmeyerek hatalı hesaplama yaptığı, ancak bu hususun yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; murislerinin davalı şirketin ürettiği 2006 model ... marka ... 2.2 CDI minibüs ile seyahat halinde iken 26/11/2008 tarihinde gerçekleşen kaza sırasında aracın hava yastıklarının açılmaması nedeniyle yaralanarak öldüğünü, aracın ayıplı üretildiğini ileri sürerek; davacılar için ayrı ayrı 10.000'er TL'den toplam 40.000 TL maddi, ayrı ayrı 300.000'er TL'den toplam 1.200.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmişlerdir.

Davalı şirket; araçta teknik bir sorun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davada tüketici mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı, davacıların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12/04/2012 tarihli ve 2012/3900 Esas 2012/10195 Karar sayılı kararıyla; davacıların murisinin dava konusu aracı ticari ve mesleki bir amaçla edinmediği, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18/01/2017 tarihli ve 2015/12060 Esas 2017/253 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan raporun tespit raporu ile çeliştiği gibi hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; yeniden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10. maddesi'nin dördüncü fıkrasında; "Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.", aynı maddenin üçüncü fıkrasında;

"Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.", aynı Tarifenin 13. madde dördüncü fıkrasında; "Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." hükümlerine yer verilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacılar tarafından davalı şirket aleyhine açılan davada 40.000 TL maddi ve 1.200.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuş olup, bu iki talebin de reddine karar verildiğine göre, anılan yasal düzenlemeler gereğince reddedilen bu iki talep yönünden davalı lehine ayrı ayrı 1.700'er TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, değinilen bu yönler gözardı edilerek toplam dava değeri üzerinden 76.200 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (3) numaralı bendi çıkartılarak yerine "3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 1.700 TL; manevi tazminat yönünden hesaplanan 1.700 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı şirkete verilmesine," bendinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.