"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kooperatiften aldığı ... isimli bitki koruma ürünlerini mısır tarlasında belirtilen dozda kullandığını ancak ürünlerde ilaçtan kaynaklı zararın meydana geldiğini, yaptırdığı tespit sonucu zararının 19.029,61 TL olduğunun belirlendiğini, bu miktarın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu, davalının bitki koruma ürünlerini satarken nasıl kullanılması gerektiğine ilişkin bilgilendirme yapmadığını ve bu sebeple zarara uğradığını ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile icra takibinin 19.021,61 TL yönünden devamına, alacağın likit olması nedeniyle 3.804,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 25/11/2019 tarihli ve 2016/26131 Esas 2019/11424 Karar sayılı kararla; meydana gelen zararın davalıdan satın alınıp kullanılan ilaçlardan olup olmadığının tespit edilmesi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün 18/09/2015 tarihli yazısındaki tespitlerde değerlendirilerek uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kabulü ile icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamı ile asıl alacağın % 20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alınması gerekli 1.299,36 TL harçtan peşin alınan 228,09 TL harcın mahsubu ile harç tahsil müzekkeresi ile yatırılan 1.071,27 TL harcın mahsubu ile yeteri kadar harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tarafın aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için; diğer yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın çözümü kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir .
Somut olayda; alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile belirlenmiştir. Buna göre mahkemece; koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme bu yöne ilişen talebin kabulüne karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırıdır.
Bundan ayrı, davalı kooperatif 1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 19 uncu maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde, mahkemece davalı kooperatiften harç alınmasına karar verilmiş olması da usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan;
"2-) Alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan itirazın iptaline karar verilen 19.021,61 TL'nin %20'si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,",
"3-Alınması gerekli 1.299,36 TL harçtan peşin alınan 228,09 TL harcın mahsubu ile harç tahsil müzekkeresi ile yatırılan 1.071,27 TL harcın mahsubu ile yeteri kadar harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,",
"4-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 228,09 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,",
bentleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"2- Davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,",
"3- Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan tahsili için müzekkere yazılan 1.071,27 TL harç yatırılmış ise istek halinde iadesine,",
"4- Dava açılırken peşin yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 228,09 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine,",
bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.