"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kullanmış olduğu kredi borcunu zamanında ödemeyen davalıya 05/11/2014 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, tüm kredi borcu muaccel hale geldiğinden davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptalini ve lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, itirazın 1.377,52 TL asıl alacak, 74,47 TL işlemiş faiz, 3,72 TL BSMV yönünden iptaline, fazlaya dair istemin ve icra inkar tazminatı isteminin reddine yönelik verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince onanmış, davacının karar düzeltme istemi üzerine yapılan inceleme neticesinde aynı Dairenin 21/05/2020 tarihli ve 2018/5789 Esas 2020/3895 Karar sayılı kararıyla; davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerin ve geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ile ferilerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.755,04 TL asıl alacak 108,79 TL işlemiş faiz, 5,43 TL BSMV yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davacının vekâlet ücreti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut olayda, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretin altında olamayacağı hususu gözetilerek belirlenmesi gerekirken, davacı lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan "413,25 TL" rakamının çıkarılarak yerine "2.040 TL" rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.