"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ...'ın verdiği vekaletnameye istinaden haziran ayında onun adına boşanma davası açtığını, koruma kararı aldırdığını ve toplamda aylık 2000 TL nafakaya hükmedildiğini, davalı üzerindeki mal varlığı da dikkate alınarak 1.000,00 TL tazminat istekli dava açıldığını, haciz ve tedbir kararı alındığını, nafaka icrası yapıldığını, bu esnada dava devam ederken 14/10/2015 tarihinde davacının davadan feragat ettiğini, azilname ile de haksız olarak azledildiğini ileri sürerek vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi'nin 2020/815 Esas 2021/378 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, haksız azil nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmaması nedeniyle avukatlık asgari ücret tarifesinde maktu vekalet ücretine ilişkin hükümlerin geçerli olduğu, boşanma davasının görülme
tarihinin 11/09/2015 tarihi olması nedeniyle geçerli olan vekalet ücretinin 1500 TL olduğu feragat aşamasına kadar davacı üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği ancak davalının feragatının da evlilik birliği sürdürme amacına yönelik olması nedeniyle samimi olduğu gerekçesiyle 1500 TL vekalet ücreti ile 1500 TL karşı vekalet ücretinin toplamı olan 3000 TL 'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ayrıca Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2015/9153 Esas sayılı icra takip dosyasında da vekalet ücreti alacağının tahsiline ilişkin talepte bulunmuş ise de, Mahkemece, icra takip dosyasının celbedildiği, gerekçede de icra takip dosyası hakkında vekalet ücreti talebinin olduğundan bahsedildiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde herhangi bir inceleme yapılmadığı görülmüştür. Hükümde her bir talep hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, bozma nedenidir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
2-Bozma nedenlerine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.