"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : AMASYA 2. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının davalı ... İnş. Turz. Tic. San. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 07/12/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket ile dava dışı arsa malikleri arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden, davalı yüklenici şirket tarafından inşa edilecek binadan, bahse konu davalı şirket temsilcisi ... ile aralarında imzalanan 17/05/1999 tarihli sözleşme ile daire satın aldığını, taşınmaz satış bedelinin tamamının ödendiğini, ancak dairenin tesliminin yapılmadığını, yüklenici şirketin inşaatı yarım bıraktığını, bunun üzerine davalı ...’nun inşaatın yapıldığı arsayı üzerindeki imalatlar ile birlikte satın alarak inşaatı tamamlayacağına dair taahhütte bulunduğunu, davalıların birlikte hareket ederek mağduriyetine sebebiyet verdiklerini ileri sürerek; öncelikle davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde taşınmaz satış bedeli
olarak ödenen paranın dava tarihi itibariyle güncellenen değerinin tespiti suretiyle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 14/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davalılardan ...’na yönelik açılan davayı takip etmeyeceğini belirtmiş, alacak talebini 101.993,25 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ...; davaya konu sözleşmenin tarafı olmadığını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; davacı ile davalılardan ... arasında davaya konu harici taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlendiği, davalı ...’in sözleşmeyi davalı şirketi temsilen imzaladığı, diğer davalı ...’nun ise sözleşmede imzasının bulunmadığı, bahse konu davalıların şahsi sorumluluğuna gidilemeyeceği, taraflarına husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle; davanın, davalılardan ... İnşaat Turizm Tic. San. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, 101.993,25 TL’nin 10.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren, 91.993,25 TL’nin ise ıslah tarihi olan 14/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 202 inci maddesinin 1 inci fıkrasında ( BK. mad. 179), “ Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda; davalı şirket ile dava dışı arsa malikleri arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği, davalı yüklenici şirket tarafından inşa edilecek binadan davaya konu taşınmazın davacı tarafından satın alındığı, harici taşınmaz satış sözleşmenin davacı ile davalı şirket arasında imzalandığı, satış bedelinin tamamının ödendiği, ancak inşaatın yarıda bırakıldığı; akabinde davalı ... tarafından binanın yapıldığı arsanın maliklerinden satın alındığı, arsanın devri suretiyle bütünleyici parçası olan üzerindeki yapının da devrinin gerçekleştiği, yapılan işlemin malvarlığının devri olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca , ilk derece mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde; davalı ...’nun diğer davalı şirketçe inşa edilen binaların yer aldığı taşınmazı devralmakla, TBK mad. 202/1 uyarınca borçlarını da üstlendiği, bu durumda davalı ...’nın diğer davalı şirketle birlikte davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu dikkate alınarak, terditli olarak talep edilen alacak istemine yönelik hükmedilecek bedelin davalı ... İnşaat Turizm Tic. San. Ltd. Şti. ile davalı ...’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı ...’ndan alınıp davacıya verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.