Logo

3. Hukuk Dairesi2021/5174 E. 2021/13606 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kanun yararına bozma kararı üzerine mahkemece davanın esasına girilerek verilen kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Kanun yararına bozma kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmadığı ve mahkemenin bozma kararına uyup yeniden esas hakkında karar veremeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin bozma ilamına uyarak davanın kabulüne ilişkin verdiği karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tesit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, Akbank'tan kullandığı tüketici kredisini başka bankadan kullandığı kredi ile erken ödemek suretiyle kapatmış olmasına rağmen, hakkında İstanbul Anadolu 16.İcra Dairesinin 2013/23665 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, bilahare takip alacağının davalı şirket tarafından temellük edildiğini ileri sürerek; kullanılan kredi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, uyuşmazlığın niteliğine göre, Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu bulunduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiş, Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesi’nin 25/06/2018 tarih ve 2017/4573 E.- 2018/7254 K. sayılı Kanun Yararına Bozma ilamı ile bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak bu kez davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun, “Kanun Yararına Temyiz” başlıklı 363. maddesi gereğince;

“(1) İlk derece mahkemelerinin ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

(2) Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

(3) Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yine, anılan Kanunun anılan maddesinin gerekçesinde, “Yargıtay, yaptığı incelemede uygulamanın yanlış olduğu sonucuna ulaşırsa, kararı kanun yararına bozacaktır. Kanun yararına bozma istemi kabul edilir ve bozma kararı verilirse, bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacaktır.” şeklinde yazılı olduğu görülmektedir. Eldeki dosyada, İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesi’nin 16/06/2015 tarih ve 2015/419 E. - 2015/921 K. sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının talep edildiği, talep üzerine de Kapatılan 13. Hukuk Dairesi’nin 25/06/2018 tarih ve 2017/4573 E.- 2018/7254 K. sayılı Kanun Yararına Bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır. Az yukarıda anılan yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, kanun yararına bozma kararları sonuca etkili olmayıp mahkemece verilen kararın dairemizce kanun yararına bozulmasına karar verilmesi üzerine yeniden esasa kaydedilerek yerel mahkemece yeniden karar verilmesi yok hükmündedir.

O halde mahkemece, kanun yararına bozma ilamına uyularak yeniden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.