"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile avukatlık ücret sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamında takip ettiği dava ve icra dosyalarından tahsil ettiği paraları ödemediğini, vekalet sözleşmesinin gerektirdiği özen borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle haklı olarak azledildiğini, ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davanın açıldığı İstanbul 10. Asliye Hukuk mahkemesince, tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince de; genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığına ilişkin, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/06/2016 tarih 2016/2805 esas, 2016/6779 karar sayılı ilamı ile asliye hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi merci tayinine yönelik ilamı doğrultusunda, yargılama İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmüş, ve davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. İş bu kararın, taraflarca temyiz edilmesi üzerine dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, olumsuz görev uyuşmazlığını neticelendirerek dosyadan elini çekmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli mahkeme tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp karar verilmiştir. Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 19/02/2021 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi "istinaf" olup, görevli mercinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.