"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ... Belediyesi bünyesindeki araç ve iş makinelerinin 2012 yılı ihtiyacı olan euro dizel ve 95 oktan kurşunsuz benzinin temini için açılan 22/11/2011 tarihli ihalenin uhdesinde kaldığını, davalı ... ile 14/12/2011 tarihinde sözleşme imzaladığını, ihale kapsamında edimini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı belediyeye yaptığı euro dizel teslimatları sebebiyle oluşan fiyat farkı alacağının sözleşmenin 14. maddesi hükmüne göre 252.642,94 TL olarak hesaplandığını ve buna ilişkin olarak fiyat farkı faturası tanzim ederek davalıya tevdi ettiğini, davalı belediyenin fiyat farkı faturasını iade ettiğini, davalı ... yetkilileri ile yapılan şifahi görüşmede 198.448 TL'lik kısma ilişkin yeniden fatura düzenlenmesi halinde ödeneceğinin bildirildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belediye tarafından itiraz edilen 54.194,94 TL fiyat farkı tutarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 53.731 TL'nin dava tarihinden itibaren %13,75 den başlayan değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21/11/2018 tarihli ve 2016/3264 Esas 2018/11000 Karar sayılı kararıyla; yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kabulü ile 54.194,94 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1)Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde, Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka, taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay'ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan
yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan ) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir (Kuru, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737).
Somut olayda; mahkemenin 09/11/2015 tarihli ilk kararında, davanın kısmen kabulü ile 53.731 TL'nin dava tarihinden itibaren %13,75 den başlayan değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalının temyizi üzerine hüküm yararına bozulmuş, bozmaya uyan mahkemenin son kararı ile davanın kabulü ile 54.194,94 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere; mahkemece verilen ilk karar ile hüküm altına alınan miktar yalnızca davalı tarafından temyiz edilmiş ve hüküm temyiz eden davalı lehine bozulmuştur.
Hal böyle olunca, mahkemece; bozmadan önceki kararın, sadece davalı tarafından temyiz edildiği ve ilk kararda hükmedilen miktarın temyiz eden davalı taraf yararına usule ilişkin kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek, bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.