"İçtihat Metni"
Davacı ... Su ve Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. ile davalı ... Gıda Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti. arasındaki itirazın iptali davasına dair Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28/03/2019 tarihli ve 2018/1289 E. 2019/425 K. sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 02/12/2019 tarihli ve 2019/4193 E. 2019/9545 K. sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 14/01/2005 tarihli sözleşmeden doğan kira bedellerini ödememesi nedeniyle hakkında takip başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, kiralananın 2011 yılı Aralık ayında davalı tarafından tahliye edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin 150.234,99 TL yönünden devamını, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini ve davacı takip yapmakta kötü niyetli olduğundan lehine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının celse arasında sunmuş olduğu dilekçesi doğrultusunda revize ettiği kira bedeli üzerinden davanın kabulü ile 8 aylık kira karşılığı 53.992 TL kira bedeli üzerinden itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davacının alacağı likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 18/09/2018 tarihli ve 2018/2886 E. 2018/8640 K. sayılı kararla;
(... Mahkemece gerekçede "her ne kadar tarafların karşılıklı olarak inkar tazminatı talepleri var ise de alacağın likit olmadığı anlaşıldığından bu taleplerinin reddine" karar verildiği halde, hükümde "Davacının alacağı likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine " karar verildiği görülmektedir. Gerekçe ile hüküm arasında çelişki olması bozma nedeni oluşturmaktadır...) gerekçesiyle, tarafların sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile davacının yargılama aşamasında revize ettiği bedel üzerinden davanın kabulü ile 8 aylık kira karşılığı 53.992 TL kira bedeli üzerinden itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davacının alacağı likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 02/12/2019 tarihli ve 2019/4193 E. 2019/9545 K. sayılı kararla; davacının sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra, icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerine ilişkin olarak davacı yararına düzeltilerek onanmıştır.
Düzelterek onama kararına karşı; davalı vekili, kararın düzeltilmesini istemiştir.
Düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan incelemede; hükmün temyiz incelemesini taraflar ayrı ayrı istediği halde, Dairece yapılan temyiz incelemesi sırasında yalnız davacı tarafın isteği görülerek buna göre inceleme yapılıp düzelterek onama kararı verildiği anlaşılmakla, davalının bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 02/12/2019 tarihli ve 2019/4193 E. 2019/9545 K. sayılı düzelterek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra, 16/10/1940 tarihli ve 1938/48 E. 1940/88 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince; Yargıtay'da incelemenin karar düzeltme yolu ile değil, adi temyiz yolu ile yapılması gerektiğinden, tarafların temyiz itirazları incelenerek gereği düşünüldü:
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle taraflar arasında İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen 2011/222 E. 2012/233 K. sayılı davada alacağın likit olmadığına dair verilen kararın kesinleştiğinin anlaşılmasına göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Taraflarca imzalanan 28/02/2005 tarihli, altı yıl süreli ve yıllık 50.000 TL bedelli kira sözleşmesinin 14. maddesinde; mevcut isale hattının dışında yeni ve bağımsız bir isale hattı tesis edileceği, bu konuda Orman Bakanlığı ve ilgili müdürlüklerden yasal izinlerin alındığı, yeni isale hattı çalışmalarına başlandığı, bu konuda her türlü mal ve işçilik giderlerinin mal sahibine ait olduğu, yeni isale hattı ile söz konusu üretim hatlarına en az 1,3 saniye/debi temin edilebileceği, bu debi miktarında yaz ayları sonunda tabii olarak eksilme ve düşüşler olabileceği, bu takdirde düşüşün 30 gün ve üzerinde devam etmesi halinde kiracının ihbarı üzerine takip eden 12 saat içinde müşterek ve devamlı ölçüm sonucu belirlenen 30 günlük düşüş miktarı cari ay sonunda mutabakat yapılarak belirlenip müteakip ayın kira ücretinden aynı oranda indirim yapılacağı düzenlenmiştir.
Eldeki dava 2012 yılında açılmış, yargılama devam ederken davalı tarafça kira sözleşmesinin 14. maddesine dayalı olarak kira bedelinden indirim yapılması ve kira bedelinin yeniden belirlenmesi için açılan davanın görüldüğü İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince, Mayıs 2010 itibariyle kira bedelinin 6.749 TL olarak belirlenmesine dair verilen 2011/222 E. 2012/233 K. sayılı karar, 27/02/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili, mahkemeye sunduğu dilekçe ile kesinleşmiş mahkeme kararı gereğince kira alacağının aylık 6.749 TL kira bedeli üzerinden değerlendirilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar mahkemece, İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/222 E. 2012/233 K. sayılı kesinleşmiş kararı esas alınarak hesaplanan 6.749 TL kira bedeli ile davacı tarafça yargılamanın başında talep edilen ve icra takibine konu edilen aylık 18.669 TL arasındaki fark dikkate alınarak, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılmasına ve davalı lehine 10.449,36 TL vekalet ücretine karar verilmiş ise de, davanın açıldığı tarihte davacı talebinde haklı olduğundan, diğer bir anlatımla mahkeme kararı ile kira bedeli yargılama sırasında azaldığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin bir bölümünün üzerinde bırakılması, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (5), (6) ve (7) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"5-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,",
“6-Alınması gereken 3.688,19 TL karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 2.231,00 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile noksan 1.457,19 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,”,
“7- Davacı tarafından ödenen 21,15 TL başvuru harcı, 2.231,00 TL peşin harç, davetiye ve müzekkere gideri 126,00 TL, olmak üzere toplam 2.378,45 TL ve bozma sonrası yapılan 226,25 TL olmak üzere toplam 2.604,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”,
bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harçlardan; temyiz harcının istek halinde davacıya, karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 2.697,25 TL bakiye temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.