Logo

3. Hukuk Dairesi2021/6141 E. 2021/13673 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu yaralanan davacıya hükmedilen tazminat miktarının, özellikle bakıcı gideri açısından hakkaniyete uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının uğradığı ağır yaralanmalar ve sürekli bakıma muhtaç hale gelmesi nedeniyle, bakıcı gideri için belirlenen tazminat miktarından yapılan %50 oranındaki hakkaniyet indiriminin yüksek olduğu ve daha düşük bir oranda indirim uygulanması gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen tazminat davalarının kısmen kabullerine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Asıl davada davacılar; davacılardan ...’in çiftçilikle uğraşıp köylülerin basit nitelikteki elektrik arıza onarımı ve tesisat döşeme gibi işlerini yaptığını, olay tarihi olan 21/04/2015 tarihinden 4 gün önce meydana gelen elektrik kesintisi nedeniyle köydeki elektrikli cihazların hiçbirinin çalışamaz hale geldiğini, arızanın giderilmesinin defalarca davalı ... şirketinden istenmesine rağmen kesintinin giderilmediğini, bunun üzerine davalı görevlilerinin arızanın verilecek ekipmanlarla elektrik işinden anlayan köydeki kişilerce giderilmesinin istenildiğini, arızanın giderileceği esnada ise elektriğin kesilmesi için kendilerini telefonla aramalarının söylenildiğini, bu nedenle olay tarihi olan 21/04/2015 tarihinde davacı ...’in arızayı gidermek üzere trafo direğine çıktığını, davalı çalışanlarınca telefonla yapılan görüşmede elektriğin kesildiğinin söylenmesi üzerine davacı ...’in elindeki kontrol kalemini OG hattından gelen kabloya doğru uzatıp hatta elektrik olup olmadığını anlamaya çalıştığı esnada büyük bir patlama olduğunu, akıma kapılan davacı ...’in baygın halde trafo balkonu denilen bölümde asılı kaldığını, olay sonrasında elli üç gün süre ile tedavi altında kaldığını, sağ kolunun dirsek hizasından kesildiğini, sol elinin sinir ve damarlarının yanarak felç olması nedeniyle işlev göremez hale geldiğini ileri sürerek; davacı ...'in meslekte kazanma gücü kaybı ve bakıcı giderlerinden kaynaklı zararlarına karşılık 50.000 TL, tedavi giderlerinden kaynaklı zararına karşılık 5.000 TL maddi tazminat ile 500.000 TL manevi tazminatın, eşi ... için 200.000 TL manevi tazminatın, müşterek çocuklar ..., ..., ... ve ... için 50.000 'er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişler, 02/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile meslekte kazanma gücü kaybı zararı 347.955,77 TL, bakıcı gideri için 614.704,23 TL, tedavi gideri için 5.950 TL olmak üzere maddi tazminat talebini 968.610 TL’ye yükseltmiş, birleşen davada ise davacı ...; aktüerya bilirkişinin ek raporu ile meydana gelen tazminat farkına ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 80.426 TL kalıcı meslekte kazanma gücü kaybı ile 143.393 TL bakıcı giderinin toplamından oluşan 223.819 TL’nin 21/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

Davalı ... ...; nedensellik bağı bulunmadığını, elektrik tesisinin teknik standartlara uygun olduğunu ve periyodik bakımlarının yapıldığını, davacının kusurlu olduğunu, taraflarına yapılan yazılı ihbar olmadığını, olayın davacı ...'in dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle gerçekleştiğini, TBK. 52. maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı diğer şirket, davaya cevap vermemiştir.

İlk derece mahkemesince, asıl davada; davacı ...’in maddi tazminat talepleri yönünden %30 takdiri indirim uygulanarak meslekte kazanç gücü kaybı nedeniyle 243.569 TL maddi tazminatın, bakıcı gideri nedeniyle 430.292,96 TL'nin, tedavi giderleri nedeniyle 4.165 TL'nin olay tarihi olan 21/04/2015 tarihinden işleyecek yasal faizleri ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat talepleri yönünden, davacılardan ... için 50.000 TL, ... için 30.000 TL, müşterek çocuklar ..., ..., ..., ... için 20.000 'er TL’nin olay tarihi olan 21/04/2015 tarihinden işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak

davacılara verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile %30 takdiri indirim uygulanarak davacı ...’in meslekte kazanç gücü kaybı nedeniyle 56.298,20 TL, bakıcı gideri nedeniyle 100.375,10 TL'nin olay tarihi olan 21/04/2015 tarihinden işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...’e verilmesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacılar vekili ile davalı ... ... istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı ...'in %45 kusuru esas alınarak tazminattan indirim yapıldığı bu nedenle iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderleri yönünden ikinci kez müterafik kusur indirimi uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle mahkemece hükmolunan maddi tazminatların TBK'nın 52. maddesi gerekçe gösterilerek takdiri indirim uygulanmasının hatalı olduğu, bakıcı gideri yönünden %30 oranında yapılan hakkaniyet indiriminin ise somut olayın özelliklerine göre takdiren %50 oranında yapılması gerektiği, davacılardan ... için hükmedilen manevi tazminat miktarının davacının maluliyet durumu, sosyal ekonomik durumu ve olay tarihi birlikte değerlendirildiğinde düşük olduğu, yine davacı ...'in çocukları için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının ise fazla olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak; asıl davanın kısmen kabulüne, davacı ...’in maddi tazminat talepleri yönünden, meslekte kazanç gücü kaybı nedeniyle 347.955,77 TL’nin, bakıcı gideri talebi yönünden %50 hakkaniyet indirimi uygulanarak hesaplanan 307.352,12 TL’nin, tedavi giderleri yönünden hesaplanan 5.950 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı ...’e verilmesine, manevi tazminat talepleri yönünden; davacılardan ... için 75.000 TL, ... için 30.000 TL, müşterek çocuklar ..., ..., ..., ... için 15.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ...’in meslekte kazanç gücü kaybı nedeniyle 80.426 TL, bakıcı gideri nedeniyle %50 takdiri indirim uygulanarak 71.696,50 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı ...’e verilmesine karar verilmiş; karar, davacılar vekili ile davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Somut olayda; adli tıp kurumu üçüncü ihtisas kurulundan alınan 15/12/2017 tarihli raporunda, davacı ...'in E cetveline göre %77 oranında meslekte kazanç gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği belirtilmiş, aynı kurulun 21/03/2018 tarihli raporunda ise, davacı ...’in başka birisinin sürekli yardımına muhtaç olacağı belirtilmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince davacılardan ... lehine hükmedilen bakıcı gideri yönünden %30 oranında yapılan indirimin ise somut olayın özelliğine göre %50 oranında yapılması gerektiği değerlendirilerek, belirlenen bakıcı gideri tazminatından %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de, dosya kapsamında yer alan davacı ...'e ait

sosyo ekonomik inceleme raporu, meydana gelen olay neticesinde davacı ...’te meydana gelen kazanç gücü kaybı oranı ve özellikle davacı ...’in sağ ön kol ampütasyonu ile sol el parmaklarının fonksiyon yapamayacak derecede sertliği arızası nedeniyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olacağı hususları birarada değerlendirildiğinde, bölge adliye mahkemesince daha makul (daha az) oranda hakkaniyet indirimi uygulanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek oranda hakkaniyet indirimi uygulanması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı ... yararına BOZULMASINA, hükmü temyiz eden davacı adli müzaharet kararı almış olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 50.121,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edenlerden davalı ... ...'a yükletilmesine, HMK’nın 373/2 maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren bölge adliye mahkemesine; kararın bir örneğinin de ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.