"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : HAVZA SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait işletmeyi yapılan ihale sonucunda 24/09/2002 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, kiralanana kullanım amacına yönelik ilave yatırımlar ile faydalı masraflar yaptığını, satın alınan malzemeler ve menkul eşyalarla kiralananın değerini artırdığını, yapılan harcamaların kira sözleşmesi sonunda kiralananda bırakıldığını, kira sözleşmesinde kiralanana yapılan yatırımlar ile alınan demirbaşların belediye yahut yeni kiracı tarafından peşin fiyattan alınacağının ve bu doğrultuda taraflarca oluşturulacak komisyon aracılığı ile değer tespiti yapılacağının kararlaştırıldığını, taraflarca komisyon kurulamaması neticesinde her iki tarafın ayrı ayrı değer tespiti yaptırmak üzere mahkemeden talepte bulunduğunu, mahkemece her iki talep birleştirilerek uzman bilirkişiler aracılığıyla değer tespiti yapıldığını, tespit edilen bedelin dava tarihine göre denkleştirici adalet ilkesi uyarınca güncellenmesi gerektiğini iddia ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak ve asıl alacağa mahsup edilmek üzere, 2.738.248 TL ana para alacağı ile 492.884 TL KDV olmak üzere toplam 3.221.132 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; zamanaşımı definde bulunmuş, ayrıca komisyon kurularak değer tespiti yapılması için davacıya ihtarname gönderildiğini ancak davacının ihtara olumlu cevap vermeyip mahkemeden tespit talebinde bulunduğunu, tespit dosyasında alınan raporların itiraz edilmesi nedeniyle kesinleşmediğini, tespit sonrası yapılan görüşmeler neticesinde menkul mal değeri olarak belirlediği 4.666.025,50 TL’nin davacı tarafça kabul edildiğini, kiralananın ihale ile yeniden kiraya verildiğini ve yeni ihalede yer verilen hüküm doğrultusunda yeni kiracı tarafından bu bedelin davacıya ödendiğini, 01/02/2016 tarihli protokol ile dokuz kalem demirbaş bakımından tarafların birbirlerini ibra ettiğini, davacının alacağı kalmadığını ve 23/02/2016 tarihli yazı ile iş yerini devre hazır olduğunu bildirdiğini, ihale şartnamesi uyarınca gayrımenkullerin belediyeye bedelsiz bırakılması gerektiğini, kaçak ve izinsiz yapılar için de bedel talebinde bulunulamayacağını, davacının kendi faaliyeti ve ihtiyacı için yaptığı masrafları isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; ihaleyi alan dava dışı şirket ile davacı arasında 01/02/2016 tarihinde davacıya ait 9 kalem ve değeri 4.666.025 TL olan menkul mallarla ilgili olarak mutabakat sağlandığı, kiralananın yeni kiracıya teslimi için aranan şartlar yerine getirildiğinden teslimde sakınca olmadığına dair anlaşma yapıldığı, davacının imzaya itirazı bulunmadığı, davacının mutabakata imza atarak 4.666.025 TL bedeli kabul ettiği ve kalan miktar için davalı belediyeyi ibra ettiği, bu nedenle tespit dosyalarında belirlenen 7.249.227 TL bakımından kalan miktar olan 3.221.132 TL yönünden alacak hakkı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davalı idarece oluşturulan kıymet takdir komisyonunca demirbaş ve imalat bedelinin 4.666.025,50 TL olarak belirlendiği, davacı ile yeni ihale sonucu taşınmazı kiralayacak yeni kiracı arasında belediyeye hitaben hazırlanıp imzalanan 01/02/2016 tarihli protokolde; belediye tarafından belirlenen bu bedelin davacı tarafça dava dışı şirketten tahsil edildiğinin belirtildiği, belediye tarafından davacı kiracıya kira sözleşmesinin 3. maddesi gereğince borçlu olunan alacak yönünden yeni kiracının yükümlü tutulmasına ve yeni kiracı ile davacının bahsi geçen protokolü kiraya verene hitaben imzalanasına göre bu belgenin taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve yeni ihale şartnamesi dikkate alındığında ibra niteliğinde olduğu, belgede başkaca bir ihtirazi kayıt da bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun borcun sona erme hallerinden "İbra" başlıklı 132. maddesine göre; "Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmamış olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir."
İbra, hukuki niteliği itibariyle iki taraflı bir sözleşme olup borç tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir. İbra edilen borç, bütün kapsamıyla kesin olarak belirtilmelidir (EREN, Fikret; Borçlar Hukuku Genele Hükümler, 19. Baskı, Ankara 2015, s.1272-1273).
Taraflar arasında; 24/09/2002 başlangıç tarihli ve on yıl süreli "Turistik Termal Tesisler ve Çok Katlı Otopark Kira Sözleşmesi" imzalanmıştır. Sözleşmenin 3. maddesinde; "Belediye kira müddetinin bitiminde müstecirin satın almış olduğu veya yapmış olduğu işler ve işletmecilik müddetince aldığı yeni demirbaşlar, kira müddeti bitiminde Belediye Başkanı ve müstecirinde katılımı ile oluşturulacak bir komisyon marifeti ile veya mahkeme bilirkişi tespiti ile yeniden fiyat tespiti yapılmak suretiyle tespit edilen sabit ve taşınabilir demirbaş bedelleri Belediye veya yeni yüklenici tarafından peşin fiyattan alınacaktır.", 6. maddesinde; "Belediyenin onayı olmadan yanına ortak alamaz ve bir başkasına devir edemez zaruri ihtiyaç halinde kalite ve vasıfları projesine uygun olmak şartı ile değişiklik ve tadilat yapabilir" hükümlerine yer verilmiştir.
Davacı ile dava dışı yeni kiracı şirket arasında imzalanan ve belediye başkanlığına hitaben yazılan 01/02/2016 tarihli mutabakatta "...otelde bulunan ve ihale şartnamesinin 24-1 maddesinde yazılı olan, kiracı Zirve Turizm Ltd. Şti.'ne ait 9 kalem ve değeri 4.666.025 TL. Tutan menkul mallarla ilgili olarak taraflar arasında mutabakata varılmış olup, belediyenin ihale şartnamesnde belirlediği husus yerine getirilmiştir. Kiralananın ... Turizm Gıda Yem. Taş Oc. Mob. Med. Eml. Tic. Ltd. Şti.'ne teslimi için Belediyenizce aranan şartlar yerine geldiğinden, teslimde bir sakınca söz konusu değildir." ifadesine yer verilmiş, yeni ihale şartnamesinin 24-1. maddesine atıf yapılmıştır.
Davalı ile yeni kiracı arasında yapılan kira sözleşmesi öncesi imzalanan 12/01/2015 tarihli "Havza Belediyesi Turistik Termal Tesisler ve Çok Katlı Otopark (Termal Otel) İhale Şartnamesi'nin "Mevcut Kiracının Aldığı (Menkul Mallar) Demirbaşların Durumu" başlıklı 24.1. maddesinde; "Havza Belediyesi ile tesisi halen İşletmekte olan kiracının, 22/09/2002 tarihinde Havza Noterliğince onaylanan sözleşmenin 3. maddesi ve ihale şartnamesinin 6. maddesi 'Belediye kira müddetinin bitiminde müstecirin satın almış olduğu işler ve işletmecilik müddetince aldığı yeni demirbaşlar, kira müddetinin bitiminde Belediye Başkanı ve müstecirinde de katılımı ile oluşturulacak bir komisyon marifeti ile veya mahkeme bilirkişi tespiti ile yeniden fiyat tespiti yapılmak suretiyle tespit edilen taşınabilir Demirbaş bedelleri Belediye veya yeni yüklenici
tarafından peşin fiyattan alınacaktır. "gereğince, yeni kiracı şartname ekinde bulunan bir önceki kiracıya ait 9 kalem olan ve toplam değeri 4.666.025 TL olan demirbaş (menkul mallar) listesindeki tüm malları yine belirtilen listedeki fiyatlar ile peşin fiyattan almak zorundadır. Yeni kiracı bu bedeli bir önceki kiracının hesabına peşin olarak ödeyecektir. Önceki müstecirde Ek"teki menkul malları yeni kiracıya teslim etmekle mükelleftir. Ödeme yapılmadan sözleşme ve yer teslimi yapılmayacaktır. Adı geçen menkul malların değeri ile ilgili olarak, önceki müstecirin ve belediyenin itiraz hakları saklıdır." hükmü düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının, davalı belediyeye hitaben yazılan 01/02/2016 tarihli mutabakata imza atarak 4.666.025 TL bedeli kabul ettiği ve kalan miktar için davalı belediyeyi ibra ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de söz konusu belge TBK'nın 132. maddesi anlamında ibra niteliği taşımamaktadır. Zira ibra, borcu kısmen veya tamamen ortadan kaldırabilir nitelikte, iki taraflı sözleşme olup ibra konusu borcun bütün kapsamı yukarıda da ifade edildiği üzere kesin olarak belirtilmelidir. Davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan mutabakatta davalıyı tamamen ibra söz konusu olmayıp yeni kiracının imzaladığı ihale şartnamesininin 24.1 maddesinde belirtilen hususun yerine getirildiği ve yeni kiracıya yer teslimi yapılmasında mahsur olmadığı belirtilmiştir. 12/01/2015 tarihli ihale şartnamesinin 24.1. maddesinde ise, adı geçen menkul malların değerleri ile ilgili davacı ve davalı belediyenin itiraz hakları saklı tutulmuş, ayrıca davacı ile davalı ... arasındaki kira sözleşmesinin 3. maddesinde tespit edilen "sabit" ve "taşınabilir demirbaş" bedellerinin peşin fiyattan ödeneceği belirtilmiş olmakla, yalnızca bu maddede yazılı menkullere yer verilmemiştir.
Buna göre ilk derece mahkemesince; belediyeye hitaben davacı ile dava dışı arasında imzalanan 01/02/2016 tarihli mutabakatın ibraname niteliğinde olmadığı gözetilerek, taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümleri başta olmak üzere, tespit dosyaları ile birlikte taraf delilleri ve itirazları taraf ve yargı denetimine elverişli şekilde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 01/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi