Logo

3. Hukuk Dairesi2021/7086 E. 2021/13034 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozmaya uyularak verilen kararda, önceki kararda hüküm altına alınan icra inkar tazminatına hükmedilen davalı hakkında, usuli kazanılmış hak ihlal edilip edilmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararında davalı ... ... hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, bu karar sadece diğer davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay'ın ikinci bozma ilamında icra inkar tazminatı yönünden bir bozma bulunmadığından, davalı ... ... lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ...'ın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; emlak komisyonculuğu yaptığını, annelerine ait 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların satışı için vekaleten davalılarla 23/07/2009 tarihli "gayrimenkul aracılık sözleşmesi" imzalandığını, ancak davalıların kendisini devre dışı bırakarak taşınmazların satışını gerçekleştirdiklerini, komisyon ücretinin ödenmesi amacıyla başlatılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 34.729,17TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline dair verilen hüküm, davalıların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 03/10/2016 tarihli ve 2016/17585 Esas 2016/17653 Karar sayılı kararıyla; “ Davalı ... ...'ın yasal adresine usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilip, taraf teşkili sağlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkeme; davanın kısmen kabulü ile takibin 34.729,17TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline dair verilen hüküm, davalı ...

Demirdamar'ın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21/05/2020 tarihli ve 2018/1522 Esas 2020/3904 Karar sayılı kararıyla; “ Mahkemece, kararın gerekçe kısmında ‘Alacak yargılamayla belirlendiğinden likit değildir. Bu nedenle icra tazminat talebinin reddine...’ denilmesine karşın, hüküm kısmının 3. bendinde ‘Davacının icra inkar tazminat isteminin kabulüne, 6.945,83 TL'nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,’ karar verilmiştir. Bu şekilde hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 34.729,17TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2)Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebilir.

Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

04/02/1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Çünkü, müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.

Bu ilkeler ışığında dosya incelendiğinde; mahkemece 28/11/2017 tarihinde verilen ikinci hüküm, sadece davalı ... tarafından temyiz edilmiş olduğundan, icra inkar tazminatından diğer davalı ... ...’ın sorumlu olduğu yönünde davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur.

O halde, mahkemece; davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak, davalı ... ...’ın icra inkar tazminatından sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, temyizin temel ilkelerinden olan usuli kazanılmış hak kuralı ihlal edilerek, davacı aleyhine karar verilmesi usule aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin çıkartılarak yerine "4- Davacının, davalı ... yönünden icra inkar tazminat isteminin reddine; diğer davalı ... ... yönünden icra inkar tazminat isteminin kabulü ile 6.945,83TL'nin adı geçen davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 1.779,25 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz eden davalı yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.