"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı Kanguru Gıda Ltd. Şti.’ne taşınmazını kiraya verdiğini, kendi rızası ve onayı alınmaksızın davalı kiracının diğer davalı ile taşınmaza baz istasyonu kurulmasına dair kira sözleşmesi imzalandığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL ecrimisil alacağının yazal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesince; kiacının uyuşmazlığın çözümünde kira sözleşmesine aykırılık olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlikkararı verilmiş, görevsizlik kararı üzerine dosya kendisine tevzi edilen İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesince; ecrimisil davalarına bakmaya görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu gerkeçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/05/2016 tarih li, 2016/2965 E 2016/5104 K sayılı ilamı ile sulh hukuk mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda, yargılama İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmüş, 03/06/2021 tarih ve 2016/629E 2021/482 K sayılı karar ile davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. İş bu kararın, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, olumsuz görev uyuşmazlığını neticelendirerek dosyadan elini çekmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp karar verilmiş olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 03/06/2021 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın tabi olduğu kanun yolu "istinaf" olup, görevli merciinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 06/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.