Logo

3. Hukuk Dairesi2021/7684 E. 2021/12682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, icra takibine yaptığı itirazın iptali davasında, mahkemenin verdiği hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının kira alacağı ve tahliye talebi olmamasına rağmen bu konularda hüküm kurması ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturması, HMK'nın 298/2. ve 26/1. maddelerine aykırı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalının 30/11/2007 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile tarla vasfındaki taşınmazını yıllık 10.000 TL bedelle kiraladığını, davalının 2012 yılında kiralananı boşaltacağını bildirmesine rağmen boşaltmadığını, Bucak Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/7 D. iş sayılı dosyası ile yapılan tespitte davaya konu taşınmazın davalı tarafından sözleşme şartlarına uygun halde bırakılmadığının ve verilen zararın 59.449,91 TL olduğunun belirlendiğini, davalı hakkında zararın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; kiralananın tahliye edildiğinin ve eski hale getirildiğinin 20/05/2011 tarihli ihtarname ile davacıya ve diğer kiraya verenlere bildirildiğini, belirtilen tarihte de kiralananın tahliye edilmiş olması nedeniyle davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne yönelik verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 28/03/2017 tarihli ve 2017/395 Esas 2017/3936 Karar sayılı kararla; dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmeksizin hüküm verilemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; tahliye ve kira alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme bedeli talebi yönünden ise takibin 5.051,83 TL üzerinden devamına, 59.449,91 TL asıl alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- 6100 sayılı HMK'nın 298/2. maddesi gereğince, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.

Bundan ayrı HMK'nın 26/1. maddesine göre; hâkim, tarafların talep sonucuyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.

Somut olayda; davacı kiralanana verilen zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebi ile eldeki davayı açmış olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; "1- Bucak İcra Müdürlüğü'nün 2015/7 Esas sayılı dosyasında yapılmış olan itiraz üzerine açılan itirazın iptaline ve takibin devamı konusu hakkında konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına, 2- Eski hale getirme bedeli talebinin kabulü ile 20/05/2011 tahliye tarihi itibariyle bilirkişi raporu ile de hesaplanan 5.051,83 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" yönelik karar taraf vekillerinin yüzüne tefhim edilmiş ise de, gerekçeli kararda " 1-) Bucak İcra Müdürlüğü'nün 2015/7 Esas sayılı dosyasında yapılmış olan itiraz üzerine açılan itirazın iptaline ve takibin devamı konusu hakkında taşınmaz 20/05/2011 tarihinde tahliye edildiği ve taşınmaz kira ücretleri hususundaki taraf vekillerinin anlaşmazlık uyuşmazlık olmadığı yönündeki beyanları doğrultusunda dava iş bu hususlarda konusuz kaldığı için tahliye ve kira ücretleri hususlarında karar verilmesine yer olmadığına, 2-) Bucak İcra Müdürlüğü'nün 2015/7 Esas sayılı dosyasında yapılmış olan itiraz üzerine açılan itirazın iptaline ve takibin devamı konusu hakkında eski hale getirme bedeli talebinin kısmen kabulü ile, 20/05/2011 tahliye tarihi itibariyle bilirkişi raporu ile de hesaplanan 5.051,83 TL üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacak tutarına icra takip tarihinden itibaren işletilecek ve 3095 sayılı Yasanın 1, 2/1. maddeleri uyarınca hesaplanacak yasal temerrüt faizi ile birlikte yasal faiz yürütülerek tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-) İtirazında haksız bulunan davalı borçludan 59,449,91 TL tutarındaki asıl alacağın %20`si oranında icra inkâr tazminatının alınarak davacıya ödenmesine," şeklinde çelişkili hüküm kurulduğu görülmüştür.

Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek kısa karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, ayrıca davacı tarafın kira alacağı ve tahliye talebi olmadığı hâlde bu yönde değerlendirme yapılmış olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.