Logo

3. Hukuk Dairesi2021/8392 E. 2021/13699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zorunlu göçmen konutu satın alan davacının ödediği peşinatın, konutun kesin maliyet hesabından mahsup edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde ileride doğabilecek ilave maliyetlerin de kapsandığı, konutun kesin maliyet hesabının resmi olarak belirlendiği ve davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığına dair kesin ve inandırıcı belge bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davacının yaptığı peşinatın mahsup edildiğine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda toplam 7.400.000 TL ( eski para ) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 13.664,77 TL.ye yükseltmiştir.

Davalılar, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 7.400.000 TL ( eski para ) ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hususundadır. Mahkemece, kurumlararası yazışmalar, dosya içeriği dikkate alınarak yatırılan peşinatın mahsup edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ile dava dışı banka arasında imzalanan borçlanma sözleşmesinin 1. maddesinde "... borçlu, yukarıda belirtilen miktarın kullandırılmış krediye göre saptanmış olduğunu, borçlanmaya esas kesin

maliyetin, inşaatın tamamlanması aşamasından sonra yapılacak kesin hesaplardan sonra tespit edileceğini ve kesin hesap sonucu bulunacak maliyete göre borç miktarının artması halinde, artan miktar için de işbu borçlanma sözleşmesinin aynen takbik edileceğini, bankaca kesin hesap sonucu bulunacak hesaba eklenecek miktara, miktarın ve geri ödeme taksitlerinin belirlenmesi yöntemine, hesap şekline herhangi bir itirazı olmayacağını peşinatın ve taksit tutarlarının artış oranına göre yeniden belirlenecek bu sözleşme hükümlerine göre ödeneceğini , kabul beyan ve taahhüt eder. " şeklinde düzenlenmeye yer verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ek borçlanma sözleşmesi ile 94.281.515 TL kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.000 TL ( eski para ) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.