"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının kısmen kabulüne dair verilen kararın bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle, daha önceden belirlenen 16/11/2021 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; imzaladığı 01.05.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile ... İlçesi ... Köyü 680 parselde bulunan çiftlik ve 40 adet at boxı niteliğindeki taşınmazı davalıya kiraladığını, işbu sözleşmeye göre aylık kira bedelinin 5.000 TL olduğunu, davalının 01.05.2014 tarihinden 01.10.2016 tarihine kadarki kira bedellerini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faizlere, imzaya ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek; itirazının iptaline, davalının taşınmazdan tahliyesini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 145.000 TL asıl alacak ve 17.890,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 162.890,83 TL üzerinden iptaline, davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş; karar, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı vekilinin itirazın iptaline ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
HMK'nın 26.maddesi hükmüne göre; mahkeme, tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı tarafından 18.10.2016 tarihinde başlatılan icra takibinde 01.05.2014 ila 01.10.2016 tarihleri arası 150.000 TL kira alacağı ile 20.472,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 170.472,31 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, dava dilekçesinde ise dava değeri olarak asıl alacak tutarı 150.000 TL gösterilerek dava açıldığı ve bu miktar üzerinden harçlandırma yapıldığı, yargılama aşamasında ıslahla talep artırılmadığı gibi işlemiş faiz takibi yönünden harç ikmali de yapılmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda ise talep aşılarak 145.000 TL asıl ve 17.890,83 TL faiz olmak üzere toplam 162.890,83 TL alacak üzerinden itirazın iptaline karar verildiği görülmektedir.
O halde; mahkemece, davacı tarafça talep edilen asıl alacak üzerinden değerlendirme yapılarak itirazın bilirkişi raporuyla tespit edilen 145.000 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak işlemiş faize yönelik de karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Harçlar Kanunu'nun 27-28. maddeleri gereğince; harca tabi davalarda, başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu'nun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK'nın 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda; Harçlar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince, tahliye davası nedeniyle bir yıllık kira bedeli üzerinden karar ve ilam harcı alınması gerekirken, davacı tarafça sadece itirazın iptaline konu edilen asıl alacak tutarı olan 150.000 TL üzerinden peşin harç ödendiği, tahliye davası nedeniyle harç ödenmediği ve yargılamaya bu şekilde devam edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince; tahliye davası nedeniyle eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde tahliye davası bakımından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenileme yapılmadığı takdirde bu talep bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 16/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.