Logo

3. Hukuk Dairesi2022/2228 E. 2023/184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle açılan davada, tüketicinin misliyle değişim talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Araçta tespit edilen boya kalınlığı farklılıkları ve değişen parçanın, aracın ayıplı mal olarak nitelendirilmesi için yeterli olduğu ve tüketicinin seçimlik hakları kapsamında misliyle değişim talebinde bulunabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin değişim yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1440 E., 2021/2632 K.

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/228 E., 2019/565 K.

Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın bedel indirimi talebi olarak kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalıların vekilleri tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde Davacı vekili Av. ... ile davalı Mengerler Ticaret Türk A.Ş. vekili Av. Semih Akın ile diğer davalı ...Ş. vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelen taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalılardan 29.12.2016 tarihinde 124.968,50 TL fatura bedelli ile 2016 model, Mercedes Benz Marka aracı sıfır olarak satın aldığını, dava konusu aracı 12.07.2017 tarihinde Mercedes Benz Türk bayisine götürerek aracın kapısında ayarsızlık olduğunu söylediğini, aracın aynı gün Ümran Oto adlı bağımsız oto ekspertize götürüldüğünü, burada yapılan ekspertiz sonucunda aracın sol ön kapı, sol arka kapı, sol arka çamurluğunun boyalı olduğunu ve sol arka kapının değiştiğini öğrendiğini, yapılan bu tespitlerden sonra aracı satın aldığı Mengerler Türk ile görüştüğünü ancak herhangi bir netice alamadığını ileri sürerek, ayıplı olan 06 BP 3692 plakalı Mercedes marka 2016 model aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1- Davalı Mercedes Benz Türk A.Ş. vekili; davacı tarafından sunulan eksper raporunda varılan tespitlerin geçersiz olduğunu, araç üzerinde rehin var ise kaldırılması gerektiğini, dava konusu aracın boya şikayeti dışında davacı tarafından sorunsuz kullanıldığını, dava konusu aracın geneline ilişkin boya kalınlıklarının üreticinin tolerans değerleri içerisinde olduğunu ve fabrikada üretim esnasında hatalı bir boyama işlemi görmediğini, gerek fabrikada üretim aşamasında tutulan kayıtlar gerekse yetkili satıcı/servisin aracı gümrükten alıp davacıya teslim ettiği süreçte tutmuş olduğu kayıtlarda aracın üretim aşamasından sonra hiçbir sebeple onarım işlemine tabi tutulmadığını, dava konusu olayda, kanunun aradığı 6 aylık ilk teslim süresinin de geçtiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2- Davalı Mengerler Ticaret Türk A.Ş. vekili; dava konusu aracın davacı tarafından sorunsuz şekilde kullanılmakta olduğunu, dava konusu aracın boyalı ve üretimden kaynaklı ayıplı olduğu yönündeki iddialarının boya kalınlığının referans değerleri arasında olmasından dolayı kabul edilmediğini, aracın şirket tarafından davacıya sorunsuz ve kusursuz şekilde teslim edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; davacının davalı şirketten satın aldığı otomobilin gizli ayıplı olduğu, bu ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının belirlendiği, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitler ve ilgili mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davacının seçimlik haklarından sadece birisini kullanabileceği, her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunulmuş ise de araçtaki mevcut ayıbın 6502 sayılı Kanunun 11. maddesinin 3. bendi dikkate alındığında, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, çoğun içinde az vardır kuralından hareketle talebin bedel indirimi talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği, 6502 sayılı Yasanın 11/2. maddesindeki düzenleme nedeniyle üretici veya ithalatçıya karşı bedel indirimi talebinde bulunulamayacağı, ancak dava konusu ürünün imalattan kaynaklı gizli ayıplı olarak üretilmiş olduğu tespit edildiğinden ve bunun tespiti ancak yargılama ile belirlendiğinden davacının misli ile değişim talebinin yapılan yargılama ve Mahkemenin taktiri ile belirlendiğinden davalı Mercedes Benz Türk A.Ş. açısından vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına, davalı Mengerler Ticaret Türk A.Ş. aleyhine açılan davanın bedel indirimi talebi olarak kabulü ile, 15.313,55 TL bedel indirimi tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın misli ile değişim talebi yönünden reddine, davanın bedel indirimi talebi olarak kabulü ile; 15.313,55 TL bedel indirimi tutarının davalı Mengerler Ticaret Türk A.Ş.'den tahsil edilerek, davacıya ödenmesine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinafa Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalıların vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

1-Davacı vekili; bilirkişi raporunda araç üzerindeki gizli ayıbın varlığının açıkça tespit edildiğini, mahkemenin satıcı açısından orantısız güçlük kavramını mahkeme tarafından doğru olarak değerlendirilmediğini, yapılan onarımlar sonucu arızaların giderilmiş olduğunu, ancak, bu arızaların giderilmesi amacıyla aracın birçok parçasının değiştirilip, böylece aracın orjinal halini kaybettiği gibi, parçalarının değiştirilmesinin gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, arızalar giderilse bile alıcının araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı, konforu ve performansı sağlayamadığını, davacı tarafça değişiklik talebi iletmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediğinin ortada olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının daha yüksek olması gerektiğini, dava konusu araçta sol arka kapının değişmiş olmasının tespit edilen bu ayıbın önemli olduğunu gösterdiğinden müvekkilin misliyle değişim hakkını kullanabileceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve aracın misliyle değişimine karar verilmesini talep etmiştir.

2- Davalı Mercedes Benz Türk A.Ş. vekili; gerekçeli kararın hüküm kısmında lehine veya aleyhine hükme yer verilmediğini, kararı davacı tarafın istinaf ettiğini, ancak, bu hususa ilişkin bir talebinin olmadığını, o nedenle, kendilerinin talepte bulunduğunu ve aleyhe bozma yasağı kapsamında, yerel mahkeme kararı kaldırılınca artık kendileri yönünden davanın kabulüne karar verilemeyeceğini, çünkü bu durumun aleyhe bozma yasağına aykırılık teşkil ettiğini, üstelik bu istinaf nedeninin HMK. 335/1 maddesi kapsamında kamu düzenine aykırılık ta teşkil ettiğini, bu nedenle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, üreticinin belirlediği ölçütlere göre ithalatçının sunmuş olduğu resmi yazı ışığında aracın boyasının hatasız olduğunu, araç boyasında gözlenen durumun ayıp niteliğinde olmadığını, ayıplı olarak imal edilmiş bir aracın söz konusu olmadığını, önemsiz eksiklikler nedeniyle ayıp nedeniyle sorumluluğa gidilemeyeceğini, belirlenen değer kaybı bedelinin fahiş olduğunu, teknik açıdan yetersiz ve denetimden uzak bilirkişi raporlarının davada esas alınmasının hukuka, yasaya ve vicdana aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3 -Davalı Mengerler Ticaret Türk A.Ş. vekili; gerekçe başlığı altında diğer davalı ...Ş.'nin de sorumlu olması gerektiği yönünde açıklamalar bulunmaktayken, aynı ilamın hüküm kısmında diğer davalıya yönelik hiçbir açıklama veya ibarenin bulunmadığını, ilk derece mahkemesi kararının dayandığı bilirkişi raporunun objektif değerlendirmelerden uzak ve denetime kapalı nitelikte olduğunu, mahkemece iki ek rapor aldırılmış olsa dahi bu raporların itirazlarına dair hususları aydınlatmaktan uzak kaldığını, hükme esas olan bedel indirimi tutarının ortaya çıkması sırasında yapılan hesaplamalarda, aracın satış anındaki ayıplı değeri olarak belirlenen 230.000.-TL'lik tutarın nasıl hesaplandığının belirlenmediğini ve neticede hiçbir teknik açıklama barındırmayan bir değer üzerinden bedel indirim tutarının hesaplandığını, şirketin bahse konu tutardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dava konusu aracın satıldıktan dava açılana kadar yaklaşık 1,5 yıl gibi bir süre davacı tarafta bulunduğunu, tüm bu süre boyunca davacı tarafın eylem ve fiilleriyle araç üzerinde zararlar doğmuş

olması muhtemel bir durum iken yetersiz nitelikteki açıklamalarla böyle bir boyanın ancak, üretim bandında yapılmış olabileceğinin kabulünün mümkün olmadığını, somut olayda şirket aracın ancak satım ve bakımından yetkili olup aracın fabrikasyon sürecine dair hiçbir yetkisi bulunmadığı gibi herhangi bir etkisinin olmasının da mümkün olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

6502 sayılı TKHK'nın maddeleri kapsamında, denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişi kök ve ek raporları ile dava konusu aracın kalın micron boya nedeniyle ve sol arka kapısının değişmiş olmasından dolayı ayıplı mal niteliğinde olduğu ve gizli ayıbın imalattan kaynaklandığı, değişim talebi yerine getirilmeyen davacının ayıplı malı kabul etmeye ve kullanmaya zorlanamayacağı ve üründen beklenen faydayı sağlamasının da mümkün olmadığı, bu nedenle, davacı tüketicinin seçimlik haklarını kullanabileceği ve ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimini satıcı ve ithalatçı olarak ayıplı maldan birlikte sorumlu olan davalılardan isteyebileceği anlaşılmış olduğundan, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle ; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, Ankara 14. Tüketici Mahkemesinin, 30.12.2019 tarih, 2018/228 Esas - 2019/565 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu Mercedes Benz marka, C 200 d AMG ve 2016 model aracın davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, dava konusu aracın davacı tarafından tüm takyidatlarından arındırılmış şekilde davalılara iadesine, karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalıların vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekilleri; istinaf dilekçesinde bildirdigi sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Kanunun 8 inci maddesi " Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

11. maddesi " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. (4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir."

3.Degerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru sekilde belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; ölçülen parçalar ve mikron boya kalınlıkları incelendiğinde, aracın sağ ön kapı, sağ ön çamurluk, sağ arka kapı, sağ arka çamurluk boya kalınlıklarının ( mikron ) 116- 146 ortalama değerde olmasına rağmen, sol ön kapı, sol ön çamurluk, sol arka kapı, sol arka çamurluk boya kalınlıklarının (mikron ) 116- 207 ortalama değerde olduğunun tespit edildiği, kaportanın diğer parçaları ile aynı boyama serisinde boyanmadığı, bu tespite göre de değişmiş parça olduğu, boya kalınlık verileri değerlendirildiğinde yapılan boya işleminin oto sanayi sitelerinde yapılamayacak kadar hassas ve düzgün dağılımlı olduğunun anlaşılması karşısında davalıların temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.