Logo

3. Hukuk Dairesi2022/2964 E. 2023/605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan taahhütnameye aykırı olarak ithal hayvanların eksik çıkması sebebiyle cezai şartın tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının ithal hayvanlarla ilgili faaliyet bilgilerini Tarım İl Müdürlüğüne düzenli olarak verme yükümlülüğünü ihlal etmesine rağmen, hayvanların eksikliğinin mücbir sebeplerden kaynaklanabileceği ve davalının taahhüdü ihlal ettiğinin ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/152 E., 2021/310 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından duruşmasız temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde davacı ... vekili Av.... ile davalı Asil ... ve vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelen asil ile taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen 16.06.2010 tarih ... sayılı kontrol belgesi ile 150 baş büyükbaş hayvan ile yine 08.08.2011 tarih 00389 sayılı kontrol belgesi ile 48 baş damızlık düveyi ABD den ithal ederek davalının...'da bulunan işletmesine getirdiğini, buna ilişkin davalı ile taahhütnameler imzalandığını, söz konusu hayvanların yasa ve yönetmeliğe uygun olarak İlçe Tarım Müdürlüğü teknik personeli aracılığıyla karantina altına alındığını, yapılan aşılar ve testler sonucunda karantina kaldırılarak toplamda gelen 198 baş hayvandan 179 tanesinin millileştirilmesinin tamamlandığını, millileştirme sonrasında İlçe Müdürlüğü'nce bilinen ve ölümü sebebiyle sistem üzerinde düşümü yapılan 3 adet hayvan sayısı düşüldükten sonra davalının işletmesinde 176 baş hayvan kaldığını, davalı tarafın ... 2. Noterliğinde verdiği 19.04.2010 tarih 09977 numaralı ve 20.01.2011 tarih 01985 numaralı taahhütnameler ile yurt dışından satın aldığı damızlık düveleri 5 yıl süreyle satmayacağına, başka birilerine devretmeyeceğine, amacı dışında kullanmayacağına ve bakanlığın istemleri doğrultusunda faaliyetlerine ilişkin bilgileri periyodik olarak 6 ayda bir bağlı bulunduğu Tarım İl Müdürlüğü'ne vereceğine ilişkin taahhütte bulunduğunu, davalının aynı taahhütname ile taahhütname maddelerinin ihlali halinde yurt dışından ithal edilen damızlık hayvanların ithal tarihindeki millileştirilmiş bedeli üzerinden hazineye ödeme yapacağını kabul ve taahhüt etmiş olduğunu, yapılan kontrollerde davalı işletmesinde 176 baş hayvan olması gerekirken 100 adet hayvanın bulunduğunun ve 76 baş damızlık hayvanın olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek taahhüdü ihlal eden davalıdan fatura bedeli dikkate alınarak birim değeri 3.500,00 $ olarak hesap edilen 76 hayvan değeri olan 266.000,00 $ alacağın TBK nun 99/3. ve TTK'nun 711 inci maddeleri gereğince fiili ödeme tarihindeki rayice göre TL karşılığının Maliye Hazinesine ödemesinin hüküm altına alınmasına, ayrıca davalının temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren devlet bankalarının dolar üzerinden açılan 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranı tespit olunarak hükmolunan yabancı para alacağına bu oranda faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; hayvanlardan 4 tanesinin kendisine teslim edilmeden yolda öldüğünü, yine 2 tanesinin teslim alındıktan kısa bir süre sonra öldüğünü, 3 adet inekte hastalık tespit edildiğini, 38 inekte bulaşıcı hastalık tespit edildiğini, bunların bir kısmının kendiliğinden öldüğünü, kalanların ise zorunlu olarak topluca imha edildiğini, 3 adet ineğin veteriner raporuna dayanarak kesildiğini, buna ilişkin Tarım İlçe Müdürlüğü’ne bildirim yapıldığını ve tutanak tutulduğunu, tutanakların davacı tarafın elinde bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 15.04.2015 tarih 2013/178 Esas, 2015/128 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile; toplam 266.000,00 USD alacağının fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankasının efektif kuru üzerinden TL karşılığının dava tarihi olan 14.06.2013 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının dolar üzerinden açılan bir yıllık vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 17.05.2018 tarihli 2015/41514 Esas, 2018/5995 Karar sayılı ilamı ile "davalının 19.04.2010 ve 20.01.2011 tarihli taahhüdü ihlal edip etmediği, davacı tarafından tutulan tüm tutanaklar celbedilerek gerekirse yerinde inceleme yapmak suretiyle tüm deliller toplandıktan sonra taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dosyada mevcut 19.04.2010 tarihli taahhütnamede ve 20.01.2011 tarihli taahhütnamede davalının Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne ithal edilen hayvanları mücbir sebepler dışında 5 yıl süreyle satmayacağını, başka birine devretmeyeceğini, amacı dışında kullanamayacağını, Bakanlığın istemleri doğrultusunda faaliyetlere ait bilgileri periyodik olarak 6 ayda bir bağlı bulunduğu Tarım İl Müdürlüğüne vereceği yönünde taahhütte bulunduğu, taahhüdün ihlali halinde yurt dışından ithal ettikleri damızlık hayvanları ithal tarihindeki millileştirilmiş bedeli üzerinden hazineye ödeme yapacağını kabul ve taahhüt ettiği, bilirkişi heyetince yapılan hesaplamaya göre işletmede 28 adet ineğin eksik olduğu, bu sebeple davalının taahhüdünü ihlal ettiği kanaatine varılmış ve davanın kısmen kabulü ile 98.000,00 USD alacağın fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankasının efektif kuru üzerinden TL karşılığının dava tarihi olan 14.06.2013 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının dolar üzerinden açılan bir yıllık vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1- Davacı temyiz itirazlarında;

Davalının taahhütnameye aykırı davrandığını, davalının işletmesinde eksik olan 76 adet hayvanın olmamasının mücbir sebebe dayandığı yönünde verdiği taahhüde ve hukuka uygun belge ile ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğini, davalı tarafın işletmesinde eksik olan hayvan sayısının 76 adet olduğu dosya kapsamı ile sabit iken kabul anlamına gelmemekle beraber mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda dava tarihinden sonra sunulan 16 baş ineğe ilişkin raporun işletme kayıtlarında olmadığı açıkça belirtilip bu hesaplama ile işletmede 44 baş inek eksikliğinin varlığı da hesaplanmış iken, mahkemece raporda dava sonrası sunulan raporların kurum kayıtlarında olmaması durumunun işletme hatasına bağlanarak yani veriye değil yoruma dayalı yapılan hesaplamanın 28 baş inek eksikliğinin dikkate alınması ile verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2-Davalı temyiz itirazlarında;

İşletmeye gelen hayvanların %42 sinin hastalık nedeniyle ölmüş olduğunun bilirkişi heyeti raporunda belirtildiğini,%42 lik kısmın kayıt altında tutulmuş olanlar olduğunu, geriye kalan 28 hayvannın sair nedenlerle öldüğünü, kendi kusurundan daha çok ayıplı malın teslimi nedeniyle idarenin kusurunun ortaya çıktığını, satın alınan hayvanların hastalıklı bir şekilde kendisine geldiğini,bu hayvanların ölmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, sorumlu tutulamayacağı sebeplerle hayvanlar öldüğünden talep edilen cezai koşuldan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, TBK 182/2 maddesi gereğince cezai koşulun geçersiz hale geldiğini, asıl alacak ile ilgili borcu olmadığını, yüklenebilecek bir kusuru olmaması nedeniyle cezai koşul olarak para talep edilemeyeceğini, dava konusu hayvanların damızlık olması nedeniyle et olarak alınıp satılmasının afaki zararlar meydana getireceğini, ithal edildiği tarihte bir damızlık hayvanın ülkede piyasa değerinin ortalama ne kadar olduğunun belli olduğunu, yalancı verem nedeniyle, iyi muayene edilmeden ithal edilen hayvanların, gelen tüm hayvanların telef olmasına neden olduğunu, idarenin kusuru da bulunduğunu, düzenlenen taahhütnameye göre idarenin 6 aylık periyotlarda işletmeyi ziyaret edip hayvan mevcudiyetini kontrol etmesi gerekirken gerekli özeni gösterip üzerine düşeni yapmadığını, yerel mahkemenin bu durumu göz ardı ettiğini, dava sonrası ölü olarak gözüken hayvanların, idarenin geç kayıt yapması nedeniyle sanki dava sonrası hayvanların öldüğü izlenimini verdiğini, aslında davadan önce ölmüş olduklarını, bu hususun bilirkişi raporunda açıklandığını, bilirkişi raporunda hayvanların yüksek oranda ölmüş olmaları göz önüne alınınca eksik kayıt veya geç kayıt nedeniyle işletmede bulunmayan hayvanlarında ölmüş olacağı kanaatine varıldığını, tazminatı gerektirecek ihlalinin olmadığını, TBK 182/2 inci maddesi gereğince cezai koşulun geçersiz olduğuna hükmedilmesi gerektiğini, bir an için geçerli kabul edilse dahi Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre de tacir olmaması, hayvanların yurt dışından temin edilmesi ve borcun tamamının ödenmiş olması ve asıl zarara uğrayanın kendisi olduğu hususları göz önüne alınarak TBK md.182/3 göre hakimin resen indirim yapması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı tarafından imzalanan taahhüte aykırılık nedeniyle cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Borçlar Kanunu 182 inci maddesinde "Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir" şeklinde düzenleme yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Dava taraflar arasında imzalanan 16.06.2010 ve 08.08.0211 tarihli taahhütlerin ihlali nedeniyle cezai şartın tahsilini istemine ilişkindir. Dava konu Taahhütnamelerde " ... Bakanlığın hayvan sağlığı ile ilgili olarak almış olduğu kararlara uyacağımızı, ithal edeceğimiz söz konusu hayvanları mücbir sebepler dışında 5 (beş) yıl süre ile satmayacağımızı ve/veya başka birilerine devretmeyeceğimizi, amacı dışında kullanmayacağımızı ve Bakanlığın istemleri doğrultusunda faaliyetlerimize ait bilgileri periyodik olarak 6 (altı ) ayda bir bağlı bulunduğumuz Tarım İl Müdürlüğüne vereceğimizi, bu belge ile kabul, beyan ve taahhüt ederiz. Bu taahhütname maddelerinin ihlali halinde; yurt dışından ithal ettiğimiz damızlık hayvanları ithal tarihindeki millileştirilmiş bedel üzerinden hazineye ödeme yapacağımızı kabul ve taahhüt ederiz. "şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporunda; ineklerin alım fiyatlarının alındığı zamanda 3.500 Amerikan Doları olduğu, bu rakamın günün koşullarına göre yüksek bir rakam olduğu, davalı işletmenin bu hayvanları satabilmesi ve kar edebilmesi için aldığı bu fiyattan daha yüksek fiyata satması gerekeceği, piyasa koşullarında bu ineklerin alım fiyatlarının zaten yüksek olduğu, dövizin sürekli artması nedeniyle piyasaya göre daha pahalı hale gelen bu ineklerin, satış yaptığında verdiği taahhüt gereği bir de mal oluş bedeli kadar cezai şart bedeli ödeyeceği dikkate alınırsa, bu fiyatlara veya bunun üstündeki fiyatlara satabilmesinin mümkün görünmediği, bu hayvanları mezbahada kestirmiş olsa, hayvan başına ödediği 3.500 Amerikan Doları parayı karkas et olarak bu hayvanlardan elde etmesinin mümkün olmadığı, bu ineklerin damızlık hayvan oldukları için değerlerinin et değerlerinden yüksek olduğu, ithal edilen özellikle ikinci partide ithal edilen hayvanların, ithat edilirken iyi muayene edilmediği, ithal sırasında yalancı verem gibi kısa sürede hayvanı öldürmeyen daha sonra öldüren hastalıkları taşıyan ineklerin, bir süre sonra ölmesinin mümkün olduğu, ikinci partide ithal edilen 48 inekten 19 adedinin, davalıya teslim edildikten kısa bir süre sonra ölmesi bunların hastalıklı ayıplı mal olduğu kanısını güçlendirdiğini, her ne kadar 44 baş (tüm ölümlere göre 28 haş) ineğin akıbeti belli olmamasına karşın, bu kadar yüksek oranda (%42) ölüm olayı görülen bir işletmede, eksilmenin satış ya da karkas et olarak satışı için kesim yoluyla eksilmesinin pek mümkün olmayacağını, eksilmenin, muhtemelen bu hayvanların ölmüş olmasına karşın, işletme sahibinin ölüm raporlarını iyi arşivleyememesi, ölüm raporlarını resmi kuruma iletmediği, ya da idarenin kayıt sisteminin düzenli ve yeterli olmamasından ötürü, işletmede meydana gelen değişikliklerin zamanında ve doğru olarak sisteme kaydedilmemesi nedeni ile ineklerin mücbir sebeplerle öldüğü halde, eksilen ineklerin düşümü yeterince ve düzgün olarak yapılmayarak, işletmenin üzerinden düşülmediğinden, hayvan sayılarının eksik olmasının mümkün olduğu, bu seçenekte, hayvanları mücbir sebeple eksilmesinden dolayı, ceza şart gerektiren taahhüdün ihlâli söz konusu olmayacağı, şeklinde görüş bildirilmiştir.

Davacı taraf, yapılan kontrolde ithal edilen 198 hayvandan 76 baş damızlık hayvanın olmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmış ise de; dosyaya ibraz edilen ölüm raporlarıda dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunda işletmede yapılan sayımda 87 baş inek mevcut, 83 baş inek mücbir sebeple ölü olarak tespit edilmiş olup sonuçta işletmede eksik ve ölüm kaydı olmayan inek sayısı 28 olarak tespit edilmiştir.

Davacı taraf dava dilekçesi ve dosya içerisindeki yer alan beyanlarında davalı tarafın işletmesinde eksik hayvan olması nedeniyle taahhüdüne aykırı davrandığını beyan etmiş ancak bu eksikliğin neden kaynaklandığına ilişkin bir belge ve bilgi sunmamıştır. Az önce yukarıdaki ayrıntısı ile açıklanan bilirkişi raporunda bu kadar yüksek bir bedelle satın alınan ve yüksek bir bedelle satın alındıktan sonra pazar değeri bulunmayan bu hayvanların kesim için veya kar etmek için canlı olarak satımının işletmeye kardan çok zarar vereceğinin tespiti karşısında davalının bu hayvanları satmış veya kesmiş olması hayatan olağan akışına ve işletmenin asıl amacının kar elde etmek olduğu dikkate alındığında mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davaya konu taahhütnamede yer alan " mücbir sebepler dışında" 5 yıl için taahhüt verildiği de gözönüne alındığında ve yine bilirkişi kurulu raporunda hayvanların bir kısmının mücbir sebeplerle öldüğü ( yalancı verem ) eksilmenin de bundan kaynaklı olabileceğinin belirtilmesi karşısında davalının taahhüde aykırı davrandığının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA,

8.400 TL Yargıtay vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

14.03.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

(Muhalif)

K A R Ş I O Y

Uyuşmazlık, davalı tarafından imzalanan taahhüde aykırılık nedeniyle öngörülen cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.

Her ne kadar, Sayın çoğunluk görüşüyle, "...davalının taahhüde aykırı davrandığının ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle" karar bozulmuş ise de; Dosyada mevcut taahhütnamelerden; davalının, ithal edilen hayvanları mücbir sebepler dışında 5 yıl süreyle satmayacağını, başka birine devretmeyeceğini, amacı dışında kullanmayacağını, Bakanlığın istemleri doğrultusunda faaliyetlere ait bilgileri periyodik olarak 6 ayda bir bağlı bulunduğu Tarım İl Müdürlüğüne vereceği yönünde taahhütte bulunduğu; taahhüdün ihlali halinde yurt dışından ithal ettikleri damızlık hayvanları ithal tarihindeki millileştirilmiş bedeli üzerinden hazineye ödeme yapacağını kabul ve taahhüt ettiği; bilirkişi raporuyla da; işletmede 28 adet ineğin eksik olduğu anlaşılmıştır. Özellikle, davalının taahhütle yükümlendiği, hayvanlarla ilgili faaliyet bilgilerini 6 ayda bir bağlı bulunduğu Tarım İl Müdürlüğüne vermediği gözetildiğinde, taahhüdüne aykırı davrandığı ispatlanmış durumdadır. Mahkemece açıklanan gerekçelerle, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kararın ONANMASI düşüncesinde olduğumdan, Sayın çoğunluğun bozmaya yönelik gerekçelerine iştirak edilmemiştir. 14.03.2023