"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1921 E., 2022/320 K.
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2020/41 E., 2021/292 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali (ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle ve temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ... ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, davalının eniştesi olduğunu ve müvekkilinden akrabalık ilişkisine de dayanarak zaman zaman borç paralar aldığını, en son kendisinin ve şirketinin zor durumda kaldığı bir zaman borç para istediğini ve bu parayı en kısa zamanda ödeme sözü verdiğini, müvekkilinin de 02.05.2016 günü banka aracılığı ile kendisine 1.000.000,00 TL gönderdiğini, davalının işlerini düzelttiğini ancak borcunu ödemediğini, alacağının ödenmemesi üzerine tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2019/14520 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20'si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafından müvekkiline gönderilen paranın borç ödemesi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, yerleşik yargı kararlarına göre açıklamasız havalenin borç ödemesi olarak sayıldığını savunarak, davanın reddine ve alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalıya banka havalesi yolu ile 1.000.000,00 TL gönderildiği, havalede herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, dosyaya sunulan mesajlarda bedelden bahsedilmediği gibi dosyaya sunulan ... mesajın davalı uhdesinden gönderilip gönderilmediğinin tespitinin de mümkün olmadığı, davalının isticvabında yeminli olarak alınan beyanlarında telefon kayıtlarında bahsi geçen meblağın dava konusu edilen meblağ olmadığını ve davacının iddiasını kabul etmediği, davalıya havale ile gönderdiği meblağın borç olduğunu ispat yükü davacıda olduğundan davacıya yemin deliline dayanıp dayanmayacağının hatırlatıldığı, 08/06/2021 tarihli beyan dilekçesinde yemin deliline dayanmayacaklarının bildirildiği anlaşılmış olup, Yargıtay'ın yerleşik görüşüne göre, Türk Borçlar Kanunu'nun 555 vd. (Borçlar Kanunu'nun 457 vd.) maddelerinde düzenlenen havale, hukuksal niteliği itibari ile bir borç ödeme aracı olduğundan havale belgelerinde bedelin başka bir hukuki ilişki için gönderildiği belirtilmemiş ise bu belgenin bir borcun ödendiğine dair kanıt olduğu kabul edildiğinden, davacının banka havalesi yoluyla gönderdiği parayı davalıya borç olarak verdiğini ispatlayamadığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının davalıya QNB Finansbank aracılığıyla hesaptan hesaba havale yolu ile 02.05.2016 tarihinde 1.000.000,00 TL havale yaptığının ... olduğunu, her ne kadar bazı yargısal içtihatlarda her hangi bir açıklama içermeyen banka havalesinin mevcut bir borcu ödemek amacıyla yapıldığının bir karine olduğu belirtilmiş ise de karinenin aksinin her zaman iddia ve ispat edilebileceğini, davalı tarafından davacıya gönderilmiş olan “Merhaba enişte biliyorum elin darda biz bir ay oldu üretime başladık ve Türkiyede üretilen en ... eldiveni ürettik ancak öyle bir krize yakalandık ki şu an eldiven satamıyoruz. Sadece şunu söyleyim bende bir lira paran kalmaz ancak biraz gecikir onun da diyetini öderim. Hakkını helal et. Çok üzgünüm.” içeriğindeki mesajın, bu paranın davalıya borç olarak gönderilmiş olduğunun bir kanıtı olduğunu, taraflar arasındaki telefon görüşmelerini içeren ses kaydında ve bu ses kayıtlarının bilirkişi aracılığıyla yazıya dökülmüş metninde, bu havalenin davacı tarafından davalıya borç olarak verilmiş olduğunun, davalının bu borcunu ödeyemediğinin ve en kısa zamanda borcu ödemeyi taahhüt ettiğinin açık bir şekilde görülmekte olduğunu, yukarıdaki telefon mesajının ve bilirkişiye dökümü yaptırılmış olan ses kayıtlarının davalı tarafından reddedilmediğini, aksine mahkeme huzurundaki isticvabında bu mesaj ve ses kayıtlarını kabul ettiğini, ancak mesaj ve ses kayıtlarında geçen borcun bu 1.000.000,00 TL havaleye ilişkin olmadığını, davacı ...'ın o tarihte eşi olan ablasından aldığı 2.000 Euro kadar bir borca ilişkin olduğunu ileri sürdüğünü, davalının bu savunması ile ispat yükünün davalıya geçtiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Davanın tüketim ödüncü sözleşmesine konu olan para alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, deliler toplanmış olup toplanan delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, taraflar arasındaki telefon görüşmesine ilişkin ses kaydının hukuka aykırı delil olup hükme esas alınamamasına, 6100 sayılı HMK'nın 199 uncu maddesi uyarınca belge olarak kabul edilebilen whatsapp isimli sosyal medya uygulamasından gönderilen mesaj içeriğinde somut olarak davaya konu paranın borç olarak gönderildiğine ilişkin bir ibare bulunmamasına göre mahkemece davanın ... olmadığından reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı'' gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesinde yer ... beyanlarını tekrar etmiş, 6100 sayılı HMK'nın 199 uncu maddesi ile mail ve telefon mesajlarının da belge olarak kabul edildiğini, her ne kadar BAM telefon kayıtlarını hukuka uygun delil olarak kabul etmemişse de tarafların enişte-kayınbirader olup, bu akrabalık ilişkisinin verdiği güvene dayalı olarak herhangi bir şekilde senet veya belge almaksızın kayınbiraderine borç olarak gönderdiği 1.000.000 TL gibi oldukça yüksek meblağdaki parasının ... bir süre geri ödenmemesi üzerine, başka türlü hiçbir şekilde alacağını ispat imkanı bulunmayan davacı eniştenin, davalı kayınbiraderi ile aralarında geçen konuşmayı kayda aldırması ve bu ses kayıtlarını mahkemede delil olarak kullanmasında yasaya aykırı bir yön olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tüketim ödüncü sözleşmesine konu olan para alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi gereği; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında; ''İspat yükü, kanunda ... bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.''
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 386 ncı maddesine göre; "tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir."
4. 6098 sayılı Kanun'un 555 ... maddesi; ''Havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir.''
5. 6098 sayılı Kanun'un 555 ... maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 457) ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini, havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havaleci (muhil) bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2004 tarihli ve 2004/4-362 E., 2004/347 K. sayılı kararı).
6. 6100 sayılı Kanun'un 141 ... maddesinin birinci fıkrasına göre; taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacının, davalıya ödünç verdiğini yasal delillerle kanıtlayamadığı, taraflar arasında bulunan ilişkinin senetle ispat kuralının istisnaları kapsamında tanık dinlenebilecek ve kanunda istisnai olarak sayılan hususlar kapsamında bulunmadığı, Mahkemece hatırlatılmasına rağmen davacı tarafın yemin teklif etmeyeceklerini beyan ettiği, her ne kadar taraflar arasında geçtiği iddia edilen whatsapp mesajları ve telefon görüşmesi dökümleri ile iddianın ispatlandığı ileri sürülmüşse de, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer ... gerekçeler yanında, bu delillerin dava dilekçesi ya da cevaba cevap dilekçesinde ileri sürülmediği, ön inceleme duruşmasından sonra bunların delil olarak bildirildiği ve bu durumda 6100 sayılı Kanun'un 141 ... maddesinin birinci fıkrasına gereği iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, sonuç olarak davacının davasını ispatlayamadığı, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar karar başlığına ''Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla'' ibaresi eklenmişse de, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak açıldığı, davada yazılı yargılama usulünün uygulandığı ve hükümle birlikte davacı aleyhine harca hükmedildiği, bu durumda ''Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla'' ibaresinin karar başlığına sehven eklendiği ve bu hususun her zaman mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.