"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/208 E., 2022/18 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasındaki emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat...nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların İrlanda vatandaşı olup, Kargıcak Kasabasında bulunan... adlı içerisinde otel, daireler, müstakil villalar, ticari birimler bulunan kompleksin inşaa edilmeye başladığı günden itibaren İrlanda'da ve Birleşik Krallık'ta dava dışı ... adlı kişi ile...te projenin tek satıcısı konumunda olduklarını, taraflar arasında 2003 yılında başlayan hukuki ilişkinin 02.07.2005 tarihli sözleşme ile düzenlendiğini, anılan ilişki kurulduğu zaman dava konusu kompleksin inşaatına yeni başlanmış olup, müvekkillerin proje üzerinden satış yapmaya başladıklarını, müvekkillerin yapmış oldukları satışlardan gelen paralar ve nakden yapmış oldukları yatırımlar sayesinde davalı şirketin inşaata devam ettiğini ve projenin bugünkü haline geldiğini, 2008 tarihinde imzalanan sözleşme ile 300 adet bağımsız bölümün satışına aracılık etmeyi ve şirkete belli bir meblağda yatırım yapmayı taahhüt ettiklerini, aracılık edilen toplam satış rakamının 300 adetten fazla olup yatırım miktarının da davalıya ödendiğini, ayrıca satışlar dolayısıyla müvekkiller tarafından yapılan tüm tahsilatların davalıya ödendiğini, bu meblağın da yaklaşık 30.000 Euro civarında olduğunu, bu hususun İrlanda Bankası tarafından düzenlenen ekli belge ile de teyit edildiğini, ayrıca davalı şirketin ve şirket yönetim kurulu başkanı ...'ın o dönem kullandığını banka hesapları da incelendiğinde gönderilen meblağın net olarak belirleneceğini, bu sözleşme gereği komisyon ücreti ile...te belli miktarda satışa ulaşıldığı takdirde bazı taşınmazların tapularının devredileceği ve diğer davalı şirketin bir kısım hisselerine ortak olunacağı taahhüdünde bulunulduğunu, davacıların sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği halde davalıların taahhütlerini yerine getirmediklerini, tapu kayıtlarının, ekte sunulan müşteri listesinin GoldCity site yönetiminin aidat raporu incelendiğinde projede 2009 yılında İrlanda ve Birleşik Krallık vatandaşlarına ait 349 taşınmaz bulunduğunun görüleceğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL komisyon ücretinin davalıdan faizi ile...te tahsiline, davalı... şirketine ait 2008 yılından bugüne kadarki elde etmiş olduğu gerçek karın % 6'sının değerinin belirlenerek tahsiline, 12 adet 1+1, 3 adet 2+1, 3 adet penthouse vasıflı taşınmazların davalı Aydoğan Turizm şirketi adına olan kayıtlarının iptali ile kendileri adına tesciline bu mümkün olmazsa rayiç bedellerinin şimdilik 50.000,00 TL olmak üzere faizi ile...te davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerden... Tur. İnşaat San. Tic. A.Ş.'nin dava konusu sözleşmelerin tarafı olmadığını, davacılar ile yapılan hiçbir sözleşmede ne herhangi bir yükümlülük altına girdiğini ne de sözleşmelerde imzası bulunduğunu, bu nedenle bu müvekkil yönünden taraf sıfatı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, anılan sözleşmelerde davacıların üzerine düşen yükümlülüğün 2005 tarihli sözleşmeye göre 1 Ekim 2005'e kadar, bu sözleşme şartlarını yerine getirmedikleri için imzalanan sonraki 2008 tarihli sözleşmeye göre ise 22 Mart 2008'e kadar 300 adet satış ve satış bedellerinin %90'ının tahsili; 300 adet satışı gerçekleştirmeleri ve satış bedellerinin tahsil etmeleri şartıyla en son 15 Ağustos 2008'e kadar ekstra 50 adet satış ve satış bedellerinin tahsilinden ibaret olduğunu, davacılar iddasını 349 adet satışla sınırlandırdığına göre iddia edilen ilk 300 adet satış için 5 yıllık zamanaşımın başlangıç tarihinin 22.03.2008, iddia edilen ekstra 49 adet satış için ise 5 yıllık zamanaşımının başlangıç tarihinin 15.05.2008 olduğunu, bu durumda 22.03.2013 ve 15.05.2013 tarihlerinde zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, dava dilekçesinden davacıların iddia ettiği satışların hangi taşınmazlara ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, davacıların sunduğu listede yer alan taşınmaz satışlarının bir kısmının mükerrer yazıldığını, bir kısmında belirtilen isimlere yapılan bir satış olmadığını, bir kısmında satışa başkalarının aracılık ettiğini ve bir kısmının da davacılara yatırım ve kar payı olarak verilen taşınmazlar olduğunu, bu listede yer alan hata ve çarpıtmalar dışında davacıların hiç komisyon ücreti almadıkları iddiasının da gerçek olmadığını, davacılara komsiyon ücretlerinin ödendiğini ve hiçbir borçları kalmadığını, zira taraflarına ait taşınmazların satışından elden edilen meblağların davacılardan Matt tarafından AIB Bankasının değişik şubelerinde ''...' ismi ile açılan banka hesabına yatırıldığını, sözleşmelere göre satış bedellerini tahsilsatla yükümlü olan davacıların, yaptıkları satışlara ilişkin tüm satış bedellerini, alıcılardan şirketleri adına tahsil ederek öncelikle işbu hesaba yatırdıklarını ve sonra komsiyon bedellerini mahsup ederek kalan bakiyeyi müvekkillerine aktarmakla yükümlü olduklarını, tüm bu süreç boyunca ve halen dava bu hesapların kontrolünün davacıların elinde olduğunu, davacının kendi delilleriyle ortaya çıkan tek hususun hesapta toplanan para ile aktarılan para arasındaki uçurum olduğunu, aslolarak müvekkillerin davacılardan alacaklı olduğunu, alacağın ödenmesi için de davacılara ihtarname gönderildiğini, öncelikle AIB Bankasının İrlanda,...,... şubesinde ... isimli hesaba ilişkin ilk sözleşme tarihi olan 02.07.2005 ile ikinci sözleşmede verilen satış yetkisinin son tarihi olan 15.08.2008 tarihi arasındaki hesap hareketlerini gösteren ayrıntılı dökümün istenmesine karar verilmesini, ancak aslında ilk sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmediği belirlendiğinden 12.01.2008 ile 22.03.2008 tarihleri arasındaki dönemin hesaplamaya konu edilmesi gerektiğini, davacı tarafın sözleşmede yazılı edimlerini yerine getirmemesine rağmen her iki sözleşmede vaat edilen tüm komisyon dışı kazanımları da haksız ve mesnetsiz şekilde talep ettiğini, davacıların hiçbir zaman satış hızı, tahsilat ve satış rakamı ile ilgili şartları yerine getirmediğini savunarak haksız davanın öncelikle müvekkillerden... Tur. İnşaat San. Tic. A.Ş. yönünden taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, davacı dilekçesinin tavzih ettirilerek, eksik harcın tamamlattırılmasına, aksi takdirde davanın reddine, usule ilişkin taleplerinin kabulü edilmediği takdirde davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle ve esasa ilişkin diğer nedenlerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.03.2015 tarihli ve 2014/321 E., 2015/173 K. sayılı kararı ile; ''mevcut olayımızda her iki sözleşmede de en son yetkinin verildiği 22.03.2008 ve 01.10.2005 tarihinden itibaren 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu'' gerekçesiyle davanın zaman aşımından reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 03.05.2017 tarihli ve 2015/42656 E., 2017/5414 K. sayılı ilamı ile; ''Dava konusu sözleşmelerin içeriğinde sözleşmelerin geçerliliğine ilişkin veya sözleşmeden doğan alacakları muaccel hale getirecek türden bir tarihin bulunmadığı, mahkeme gerekçesinde bahsedilen ve sırasıyla sözleşmelerin 2. ve 4. maddelerinde yer alan 01.10.2005 ve 22.03.2008 tarihlerinin sözleşmelerde bahsedilen komisyon ücreti dışında belli oranda satış gerçekleştirilebilirse ek olarak sağlanacak ücretlere ilişkin olduğu anlaşılmakla...te davacıların komisyon ücreti alacağının bu tarihlerden itibaren muaccel olduğunun kabul edilemeyeceği, Mahkemece, davacılar tarafından aracılık edilen satışların tarihleri ve bu satışlardan dolayı aracılık hizmetinin sona erdiği tarih ile davalının davacılara göndermiş olduğu fesih ihtarı da dikkate alınmak suretiyle zamanaşımı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu'' gerekçesiyle kararın bozulmasına ve bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ''davacı tarafın bir hak iddia edebilmesi için aracılık ettiği kişiler ile satış işleminin yapılması, aracının tahsil ettiği parayı da şirkete aktarması gerektiği, HMK delil kuralları gereği müvekkilin satış yaptığı bir alıcı ile aracılık yapılmış ise bunun delil kuralları çerçevesinde ispatı gerektiği, ispatın ise meblağ itibariyle senetle ispat kuralına tabi olduğu, TBK gereği komisyon sözleşmesinin (Simsarlık sözleşmesi TBK.m.520/3) yazılı şekle tabi olduğu gibi ifasının da pek tabi HMK gereği senetle ispat kuralına tabi olduğu, bu noktada kendisine emlak komisyonculuğu yetkisi verilen davacı tarafın, sözleşmesel görev ve borcu olan müşteri ile ilişkiyi kurma ve davalı tarafa yönlendirme görevini ifa ettiğini ispat etmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sonuç itibariyle davacının hak edişinin olmadığını tespit edildiği'' gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik şekilde düzenlendiğini, raporda davalıya gönderilen paraların göz önünde bulundurulmadığını, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından sunulan CD içeriği incelendiğinde davacı müvekkiller tarafından muhtelif zamanlarda tam 92 defa davalı tarafa para gönderildiğinin anlaşılacağını, dosyada mevcut bulunan tüm tapu kayıtlarının incelenmediğini, dosya kapsamı incelendiğinde bilirkişinin dosya arasında fiziken bulunmadığını iddia ettiği 175/14, 180/17 (yenisi 608/1), 181/16 (yenisi 607/1), 187/19 (yenisi 758/1) ve 185/28 ada parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının ... Tapu Müdürlüğü’nün 22.04.2020 tarihli yazısı ile dava dosyasına gönderilmiş olduğunun görüleceğini, tapu kayıtları incelendiğinde ilgili tapu kayıtları ile davacı müvekkiller tarafından sunulan alıcı listesinde belirtilen birçok ismin örtüştüğünün görüleceğini, bilirkişi raporunda davacı müvekkillerin davasını ispat edeceği çok önemli hususlar hakkında hiçbir tespit yapılmadığını ve bu nedenle davanın haksız olarak reddedildiğini beyan ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266/1 inci maddesi; ''Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.'',
2. 6100 Sayılı Kanun'un 267 nci maddesi; ''Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.
'',
3. 6100 Sayılı Kanun'un 278/4 üncü maddesi; ''Bilirkişinin oy ve görüşünü açıklayabilmesi için bir şey üzerinde inceleme yapması zorunlu ise mahkeme kararı ile gerekli incelemeyi yapabilir. Bu işlemin icrası sırasında taraflar da hazır bulunabilir.'',
4. 6100 Sayılı Kanun'un 282 nci maddesi; ''Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle...te serbestçe değerlendirir.'' düzenlemesini içermektedir.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda, mahkemece hükme esas alınan serbest muhasebeci mali müşavir ve borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiden alınan 11.06.2021 tarihli raporun, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, Mahkeme kararında söz konusu raporun hangi gerekçelerle hükme esas alındığının açıklanmadığı anlaşılmakla, tarafların bildirdiği delillerin eksiksiz şekilde dosyaya kazandırılarak,
6100 Sayılı Kanun'un 267 nci maddesinde belirtilen şekilde aralarında bankacı bilirkişinin de bulunduğu bir heyetten ve yine 6100 Sayılı Kanun'un 278/4 üncü maddesi gereği gerekirse bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek taraflar arasında imzalanan 02.07.2005 ve 12.01.2008 tarihli sözleşmeler gereği davacıların yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği ve sözleşmelerde destekleyici kişilere belirli miktarda ünitenin pazarlama ve satışının gerçekleştirilmesi halinde verileceği düzenlenen haklar ile satışlar karşılığında satış bedelinin %10'u oranında ödenecek olan komisyon ücretlerine hak kazanıp kazanmadıkları konusunda rapor aldırılması ve 6100 Sayılı Kanun'un 282 nci maddesi gereği raporun diğer delillerle...te serbestçe değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının davacılar yararına BOZULMASINA,
8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.03.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
K A R Ş I O Y
Uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemenin vermiş olduğu ilk karar, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 03.05.2017 tarihli ve 2015/ 42656 E., 2017/5414 K. sayılı ilamı ile; "...Mahkemece, davacılar tarafından aracılık edilen satışların tarihleri ve bu satışlardan dolayı aracılık hizmetinin sona erdiği tarih ile davalının davacılara göndermiş olduğu fesih ihtarı da dikkate alınmak suretiyle zaman aşımı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş"; mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, bozma gereği yerine getirilmeksizin, bu hususta (zaman aşımı hususunda) bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın esası incelenip değerlendirilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; öncelikle bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur. HUMK'da ve yeni HMK'da usule ait kazanılmış hak konusunda bir açıklık olmamakla...te bozma kararına uyulmasıyla bu türden bir hakkın doğduğu 9.5.1960 tarihli ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme kararıyla kabul edilmiş ve hukuken temel ilkelerinden biri durumuna gelmiştir.
04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararın da belirtildiği üzere, bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay'ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Her ne kadar, Sayın çoğunluk tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, yeniden rapor alınması gerektiğinden bahisle karar bozulmuş ise de; mahkemece, kararın, öncelikle, yukarıda açıklandığı üzere bozma gereklerinin yerine getirilmemesinden dolayı bozulması gerekmektedir. Mahkemece, bozmada işaret edilen zaman aşımı def'iyle ilgili bir değerlendirme yapılmaksızın işin esasına girilerek inceleme yapılması usul ve yasaya aykırılık teşkil eder.
Değişik bozma düşüncesinde olduğumdan, Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine iştirak edilmemiştir.14.03.2023