"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacılar vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesince duruşma için tayin edilen 03/11/2015 tarihinde gelen davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...'ün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra noksanlığın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; 27/08/1990 tarihinde düzenlenen sözleşme ile maliki oldukları Pendik - Kadıköy 34 M 0886 plakalı minibüs hattını davalıya kiraya verdiklerini, bu kira sözleşmesinden doğan ve ödenmeyen 27 Eylül 2010 ile 15 Aralık 2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak kira bedellerine ilişkin 18/03/2013 tarihinde takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, lehlerine olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı; davacılar ile 24 yıl önce kira sözleşmesi imzaladığını, 2 yıllık sözleşmenin dosyaya sunulan sözleşme olmadığını, kendisinin imzaladığı sözleşmenin farklı bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmeye göre arabayı kiraladıktan sonra kira süresi sonunda davacılara teslim ettiğini, 2 yıldan sonra araba ile bir ilgisi kalmadığını, oğlunun davacıların arabasında uzun süre şoför olarak çalışan oğlunun işçilik alacakları nedeniyle dava açtığını, bu nedenle davacıların kendisi aleyhine takip yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kira alacağının ait olduğu dönemde kira ilişkisinin devam ettiğinin davacılar tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davacılar tarafından, 27/08/1990 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibinde, Eylül 2010- Aralık 2012 dönemine ait 126.532,99 TL ana para kira alacağının tahsili istenilmiştir. Davalı tarafından kira ilişkisi kabul edilmiş ancak
./..
-2-
dayanılan sözleşmedeki imza inkar edilmiştir. Yargılamada alınan bilirkişi raporunda, sözleşme altındaki imzanın davalının eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık, kira ilişkisinin sözleşme süresi bittikten sonra devam edip etmediğine yöneliktir. Mahkemece, kira ilişkisinin devam ettiğinin davacılar tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de kira ilişkisinin sona erdiğini ispat yükü davalı kiracıdadır.
Bu durumda, mahkemece; kira sözleşmesinin sona erdiği ve kiralananın iade edildiğini ispat yükünün davalı kiracıda olduğu kabul edilerek, davacının talepleri değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde ilgililere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.