Logo

3. Hukuk Dairesi2022/3844 E. 2023/693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekâleten satılan taşınmazların bedelinin vekâlet verene ödenip ödenmediği ve vekaletin kötüye kullanılıp kullanılmadığı noktasında tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilin, satış bedelinin vekâlet verene ödendiğini ispat yükünü yerine getirmediği ve yemin teklif etme hakkının usulüne uygun olarak kullandırılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/309 E., 2022/88 K.

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Av. ... ile davalı Asiller ..., ... ve vekilleri Av... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelen asiller ile taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ...'un ... ... Köyü 291, 292, 293, 294 numaralı parsellerdeki hisselerini bağ parseli yapmak için vekaletname istediğini ve 30.03.2011 tarihli noterden satış için vekaletname aldığını ancak bilgisi olmadan ... ... Köyü 300 numaralı parseli de vekaletname kapsamı içine kattığını, bu parselleri bağ parseli yaptığını ancak kendisine düşen yaklaşık

11.000 m2 yer olduğu halde kendisine sadece 2.955 m2 yer verildiğini, kalan yaklaşık 8.000 m2 lik yeri davalının tasarruf ettiğini, davalı tarafın yasalara göre alacağı vekalet ücretinin belli olmasına rağmen sattığı yerleri davalının mal edindiğini, bu nedenle davalı tarafından başkalarına devredilen bu yerlerin bedelinin hak ettiği vekalet ücreti hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ettiğini, diğer davalı ... tarafından 30.07.2010 tarihli vekaletname ile maliki olduğu taşınmazın satıldığını, bu şahsa vekaletname verdiğini dahi hatırlamadığını, her iki davalı hakkında da ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğunu ancak hukuki itilaf olduğundan bahisle takipsizlik kararı verildiğini ileri sürerek, davalı ... tarafından satılan ... ... Köyü 291, 292, 293, 294 numaralı parsellerdeki hisseleri ile ... ... Köyü 300 numaralı parseldeki payına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL belirsiz alacağın devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline, davalı ... tarafından satılan 37 numaralı parselde 276/680 oranında hissedar olduğu 41.000 m2 gayrimenkuldeki payına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL belirsiz alacağın devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.04.2019 tarihli dilekçe ile davalı ...'dan 411.570,22 TL'nin, davalı ... Akkol'dan 35.090,93 TL'nin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davacının talimatları doğrultusunda işlem yaptıklarını, davacının da yaklaşık 11 dönümlük parselinin içinde bulunduğu 73 dönümlük tarlayı...a devrettiğini, hobi bahçesi haline getirilen parsellerden 4 tanesinin davacının isteği doğrultusunda istenilen kişilere devredildiğini, tarlanın değerlendiğini, verilen 4 adet parselin iadesi durumunda kendisine aynı mevkiden tarlasına eşdeğer bir taşınmaz satın almaya hazır olduklarını, davalı ... tarafından vekaleten...a satışı yapılan 1.473 m2 taşınmaz için davacıya 1.500 TL bedel ödendiğini bunu yemin dahil her delil ile ispata hazır olduklarını, bu paranın iadesi durumunda aynı miktar ve vasıfta taşınmazı davacı adına satın almaya hazır olduklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2019 tarih 215/7488 E., 2019/312 K. sayılı ilamı ile; davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.H.D.'nin 25.02.2020 tarih, 2019/2629 E. 2020/399 K. sayılı kararı ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 07.09.2021 tarihli 2020/8285 E., 2021/8011 K. sayılı ilamı ile ..."Somut olayda, davacıya ait taşınmazların vekaleten dava dışı 3. kişiye satıldığı hususu ihtilafsızdır. Bu durumda, satış bedelini vekalet verene ödediğini ispat yükü davalılardadır. Mahkemece, davalıların vekalet görevini kötüye kullandığı davacı hilafına hareket ettikleri ya da yetkilerini kötüye kullanarak haksız kazanç elde ettikleri dosya kapsamında ispatlanamadığı üzerinden yargılama yapılarak karar verilmiş ise de, davacının iddiasının, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyleyken, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğü göz önünde bulundurularak yargılama yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir..." şeklinde ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davacıya ait taşınmazların vekaleten dava dışı 3. kişiye satıldığı, bu durumda satış bedelini vekalet verene ödediğini ispat yükünün davalılarda olduğu, toplanan delillerden satış bedelinin davacıya ödenmiş olduğuna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanılmamış olduğundan davalıların satış bedelini davacıya ödediklerini ispat edemediklerinden davanın kabulü ile, toplam 411.570,22 TL'nin 1.000 TL'sinin dava tarihinden 410.570,22 TL'sinin ıslah tarihi olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, toplam 35.090,93 TL'nin 1.000 TL'sinin dava tarihinden 34.090,93 TL'sinin ıslah tarihi olan 15.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; vekaletnamenin sadece alım satım için olmadığını, yaklaşık 11 dönümü davacının da olduğu 73 dönümü kapsayan, 121 adet hobi, bağ parseli oluşturulması amacıyla verildiğini, davacıya ait olan arazilerin verimsiz tarla vasfında iken yapılan imar, ihya, çevre düzenlemesi, sondaj, su, yol, elektrik, hafriyat, tel örgü yapılmak suretiyle değeri on kat artan bir konuma geldiğini, bu hale getirildikten sonra 4 adet 2955 m2 lik bağ vasfında hobi bahçesinin davacıya verildiğini, bu durumun davacının da kabulünde olduğunu, 11.000 m2 lik boş, vasıfsız tarla karşılığında imar ve ihya edilmiş tüm üst ve alt yapıları yapılmış bağ vasfında 4 adet 2955 m2 lik hobi bahçesinin verilmesinde oran olarak yaklaşık %30 a denk geldiğini, bu oranın ise normal piyasa şartlarında normal bir oran olduğundan davacının herhangi bir zararının sözkonusu olmadığını, delil listesinde yemin deliline dayanıldığı halde "yemin deliline dayanılmadığı" gerekçesiyle hatırlatma yapılmadan karar verildiğini, vekalet aktininin kötüye kullanılmadığı gibi özen gösterme ve hesap verme yükümlülüğünü de yerine getirmiş olduklarını ileri sürerek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 508 inci maddesi "Vekil, vekâlet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekâletle ilişkili olarak aldıklarını vekâlet verene vermekle yükümlüdür. Vekil, vekâlet verene tesliminde geciktiği paranın faizini de ödemekle yükümlüdür."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225 inci maddesi "Yemin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vaka sayılır. "

Aynı Kanunun 227 nci maddesi " (1) Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir. (2) Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez." şeklindedir.

3. Degerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ve bozmanın kapsamı dısında kalarak kesinleşmiş olan yönlere iliskin davalılarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı ...'un tüm, davalı ...'un ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalılardan ... satış bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin cevap ve delil dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Yemin ispat vasıtalarından biri olup, davada ispat yükü kendisine düşen taraf, başlangıçta diğer delilleri ile birlikte yemin teklifinde de bulunabilir. Bu halde öncelikle diğer deliller incelenir, bunlar ile iddia ispat edilirse yemin teklifine gerek kalmaz. Buna karşılık, diğer delillerle iddia veya savunma ispat edilemezse, o zaman yemin teklifi hakkı kullandırılmalıdır. Taraf yemini dikkate alınarak hüküm kurulabilmesi için yeminin usul hükümlerine uygun olarak eda edilmiş olması gerekir. HMK'nın 225 inci maddesinde yer alan düzenleme gereği, yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır. Somut olayda, davalının da az yukarıda anılan yasa hükmü gereği yemin teklif etmesi mümkündür. O halde mahkemece, davalı ...'a usulüne uygun şekilde yemin teklif etme hakkı tanınarak ve eksiklikler tamamlanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1- Davalılardan ...'un tüm, davalı ...'un sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi geregince davalı ... lehine BOZULMASINA,

8.400 TL Yargıtay vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ...'a verilmesine,

8.400 TL Yargıtay vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine,

Davalılardan ... yönünden 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince karar düzeltme yolu kapalı, davalılardan ... yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince kararın tebliginden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.