"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/172 E., 2022/304 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/191 E., 2020/625 K.
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı OSB'nin 22.02.2020 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısında gündemin 11 inci maddesinin "Kamulaştırılacak parseller için T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından kamu yararı alınmasının görüşülmesi ve karara bağlanması"; 12 nci maddesinin ise" Kamu yararı kararı verilen parsellerin OSB Kanunu 5. maddesinde belirtilen kurumlar vasıtasıyla kamulaştırılmasının görüşülerek karara bağlanması" şeklinde belirlendiğini, belirtilen tarihte ve gündem doğrultusunda toplantının gerçekleştirildiğini, işbu maddelerin karşı oy ve itirazlarına rağmen oy çokluğuyla kabul edildiğini, itiraz dilekçesinin reddedildiğini; kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazların üyesi olduğu Gökkardeşler Kooperatifine ait olduğunu, alınan kararlar iptal edilmediği takdirde üyelerin mağdur olacaklarını, kamu yararından söz edilemeyeceğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek; söz konusu genel kurul toplantısında 11. ve 12. maddeler uyarınca alınan kamulaştırmaya ilişkin kararların iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davaya konu edilen 11. ve 12. maddelerin oy birliği ile kabul edildiğinin toplantı tutanağı ile sabit olduğunu, kabul oyu veren davacının işbu maddeler uyarınca alınan kararların iptalini isteyemeyeceğini, kaldı ki davacının iddia ettiği gibi tarafınca alınmış bir kamu yararı veya kamulaştırma kararı bulunmadığı gibi böyle bir yetkinin de kendisine tanınmadığını, taşınmazların kamulaştırılmasında kamu yararının bulunup bulunmadığına ilgili bakanlığın karar vereceğini, kamulaştırma işlemlerini de kanunda belirtilen ilgili kurumların yapacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kooperatifin davalı OSB'nin üyesi olduğu, davalı OSB'nin 22.02.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında davaya konu 11. ve 12. maddeler ile ilgili kararların oy birliği ile alındığı, davacı kooperatifin yetkili temsilcilerinin vermiş olduğu önerinin reddedildiği, 4562 sayılı Kanun kapsamında çıkartılan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 22 nci maddesi gereği, davacının bahse konu maddeler uyarınca alınan kararlarının iptalini isteyebilmesi için, işbu kararlara karşı muhalif kalıp muhalefet şerhini tutanağa yazdırması gerektiği, söz konusu özel dava şartının eldeki davada gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı OSB'nin 22.02.2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündem maddelerinin görüşüldüğünü, davaya konu 11. ve 12. maddelerin karşı oy ve itirazlarına rağmen oy çokluğuyla kabul edildiğini, itiraz dilekçesinin oylamaya sunularak reddedildiğini, bu hususun tutanağa geçirildiğini, dolayısıyla muhalefet şerhinin olmadığı ve tutanağa geçirilmediği yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, ilgili maddeler uyarınca alınan kararların iptali gerektiğini, aksi durumda mağdur olacağını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 02.02.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlananarak yürürlüğe giren Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Genel kurul kararlarının iptali" başlıklı 22 nci maddesinde, toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten katılımcıların, genel kurul kararlarının iptalini isteyebileceği yönünde düzenlemeye yer verildiği, her ne kadar davacı kooperatif temsilcisi tarafından gündemin 11. ve 12. maddesine karşı itiraz/şerh dilekçesi verildiği tutanak içeriğinden anlaşılıyor ise de, Yönetmelik'te belirtilen "kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten" şartını davacının gerçekleştirmediği, bu durumda davacının eldeki davayı açamayacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Organize Sanayi Bölgesi olağan genel kurul toplantısında alınan bir kısım kararın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) organları, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun (4562 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinde belirtilmiş olup, bunlar; müteşebbis heyet (işletme aşamasında genel kurul), yönetim kurulu, denetim kurulu ve bölge müdürlüğüdür.
2. 4562 sayılı Kanun'un 25 inci maddesi ile bu Kanun uyarınca çıkarılan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 11 inci maddesi uyarınca, OSB’nin onaylı parselasyon planında yer alan sanayi parselleri ile hizmet ve destek alanındaki toplam parsellerin 1/2’sinin işyeri açma ve çalışma ruhsatı alması hâlinde, genel kurul oluşum süreci başlar.
3.
Genel kurul toplantıları yapı kullanma izni almış olan katılımcıların katılımı ile gerçekleştirilir. Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için yapı kullanma izni almış katılımcıların en az dörtte birinin toplantıda hazır bulunması şarttır. Genel kurulda kararlar, toplantıya katılan ... kullanma izni almış katılımcıların salt çoğunluğu ile alınır. Genel kurul toplantılarının geçerli olması için yapılan seçimler ve alınan kararları içeren bir tutanak düzenlenir. Genel kurulda alınan kararlara muhalif olanlar muhalefetlerini gerekçesi ile birlikte bu tutanağa geçirtir. Bu tutanakta, toplantıya katılanların sayısı ile kullanılan oy sayısı ayrıca gösterilir.
4. Yönetmelik'in " Genel kurul kararlarının iptali " başlıklı 22 nci maddesi;
"(1) Aşağıda belirtilen kişiler, kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü ve ana sözleşmede belirtilen hususlar ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantı tarihinden itibaren 3 ay içinde, OSB’nin bulunduğu yerdeki ilgili mahkemeye başvurabilir:
a) Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak durumu tutanağa geçirten, oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini iddia eden katılımcılar,
b) Yönetim kurulu,
c) Kararların yerine getirilmesi yönetim veya denetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluklarını gerektirdiği takdirde, bunların her biri.
2) Genel kurul kararına karşı iptal davası açıldığı hususu ve duruşmanın yapılacağı gün, yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur.
3) Genel kurul kararının iptali, bütün katılımcılar için hüküm ifade eder. İptal kararının kesinleşmesi halinde, bu husustaki ilam, Bölge Müdürlüğünde 5 gün süreyleilan edilir ve askı süresinin sonunda Bakanlığa gönderilir.
"
hükmünü içermektedir.
5. Yönetmelik'in yukarıda verilen maddesi kapsamında katılımcının iptal davası açabilmesi için, her şeyden önce toplantıya katılması gerekir. Bunun yanında karara muhalif kalması aranmıştır. Zira bir kimsenin olumlu oy verdiği bir kararın iptali için dava açması çelişkili davranış olarak nitelendirilebilecektir. Muhalefetin tutanağa geçirtilmesi koşulu, usuli açıdan özel dava şartıdır. Sonradan tamamlanması mümkün değildir. Dava şartı yokluğunda, davanın usulden reddine karar verilecektir.
6. Muhalefetin tutanağa geçirtilmesi yolundaki dava şartının gerçekleşebilmesi için, muhalefetin alınan karardan sonra tutanağa geçirtilmesi gerekmedir. " Peşinen muhalefet " olarak adlandırılan henüz karar alınmadan önceki, toplantının devamı sırasındaki muhalefet geçersizdir. Oylama öncesi yapılan görüşme sırasında bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi veya ret oyu kullanılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır.
7. Bununla birlikte, muhalif kalma iradesinin, çelişkiye yer bırakmayacak şekilde açıklanmış olması gerekmektedir. Muhalefetin geçerli sayılması bakımından “muhalifim”, “karara katılmıyorum”, “iptal davası açma hakkım saklıdır” gibi bir ifade yeterlidir. Ancak sadece eleştiri düzeyinde kalmış açıklamalar muhalefet olarak değerlendirilemez. Bu kapsamda “yeterince müzakere edilmeden karar alınması doğru olmamıştır”, “verilen karar eleştiriye açıktır” vb. gibi bir ifadenin, ayrıca muhalefeti içerir bir açıklamayla birlikte tutanakta yer almadıkça muhalefet koşulunu sağlamadığının kabulü gerekir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta; gündemi belli olan genel kurul toplantısına katılan davacı katılımcı, her ne kadar oylama öncesi gündemin 11. ve 12. maddelerine dair itiraz dilekçesini sunmuş ise de, oylama öncesinde bildirilen peşinen muhalefetin geçersiz olduğu, oylama sonrası muhalefet kaydının tutanağa geçirilmediği, nitekim maddelerde alınan kararların oy birliği ile alındığı, iptal davası yönünden öngörülen dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.