Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4141 E. 2023/1078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Medula sisteminin kapatılması ve akabinde sözleşmenin feshedilmesi işlemlerinin iptali ve muarazanın önlenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki protokolde karşılıklı bir aylık fesih bildirim süresi bulunmasına rağmen, davalı kurumun davacının Medula sistemini fesih bildirimi yapmadan ve bir aylık süre beklemeden kapatmasının sözleşmeye aykırı olması gözetilerek, Medula sisteminin kapatılmasına ilişkin işlemin iptaline, sözleşmenin feshi işleminin ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1091 E., 2022/444 K.

DAVA TARİHİ : 04.06.2018

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/517 E., 2020/61 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle ve incelemenin duruşmalı yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.04.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen gelen davacı asıl ... ve vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Neslihan Polat'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'in eczacı olduğunu, davalı ile her yıl yeniden imza edilmek suretiyle devam eden ilişkisi sebebiyle Şanlıurfa İlinde 2016 tarihinde tekrar sözleşmesinin yenilendiğini, 2017 yılında müvekkilinin tutuklu olması sebebi ile yerine başka bir mesul müdür atandığını ve 2017 yılı sözleşmesini yapmak üzere Ankara ilinde bulunan davalı kuruma başvuru yaptığını, mesul müdürün müvekkilinin tutuklu olduğunu beyan etmesi üzerine davalı kurumun herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeyi imzalamadığını, davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ancak gerekçe göstermediğini, 30.06.2017 tarihinde Medula sisteminin kapatıldığını ve davalı kurum tarafından sözleşme hükümlerinde bulunan feshi ve cezai şart unsurları dahi dikkate alınmadan sadece 29.11.2017 tarihli yazı ile 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren eczane protokolünün 5.1 inci maddesi gereğince sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini, kurumun sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ancak hiçbir fesih sebebi bildirmediğini, medula sisteminin habersiz olarak kapatılması ve sözleşmenin feshinin müvekkilinin maddi ve manevi zararına sebep olduğunu, 2016 yılı sözleşmesinin 5.2 nci maddesi gereği eczacının yazılı savunması alınması gerektiğini beyan ederek; sözleşmenin feshi ve Medula sisteminin kapatılması işleminin haksızlığının tespiti ile önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı görmeye yetkili yerin Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davalının süresinde kuruma başvuruda bulunmadığını bu yüzden Medula ekranının kapatıldığını, akabinde eczacı ... hakkında ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit eden terör örgütleri ile bağlantısı olması sebebiyle tutuklandığına ve bu sebeple sözleşme yenilemek için kuruma başvuruda bulunmadığına ilişkin duyumlar alınmış olmakla birlikte konu ile ilgili merkeze intikal eden resmi bir belge bulunmadığını, kurum ile sözleşmeli olarak faaliyet gösteren eczaneler ile ilgili olarak 15.07.2016 sonrasında 23.07.2016 tarihli ve 29779 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 667 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kuruma iletilen istihbari bilgiler ve şifahen alınan duyumlar doğrultusunda kamu yararı ve güvenliği ile kurum yönünden kamu zararı oluşmasına ve artmasına engel olmak amacı da göz önüne alınmak sureti ile işlem yapıldığını, ivedi olarak Şanlıurfa Valiliği İl Olağanüstü Hal Bürosuna yazı gönderildiğini ve merkeze intikal eden Şanlıurfa Valiliği İl Olağanüstü Hal Bürosunun 22.11.2017 tarihli 3443 sayılı yazısı ile de eczacı ... hakkında Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma kapsamında adli işlem bulunduğu bilgisine ulaşıldığını, nitekim dava dilekçesinde de davacının tutuklu olması nedeniyle bizzat başvuruda bulunmadığının açıkça beyan edildiğini, bu kapsamda kurumun Başkanlık Makamının 24.11.2016 tarihli 6333789 Sayılı yazısında belirilen ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit eden terör örgütleri ile bağlantılarından dolayı haklarında inceleme, soruşturma, tutuklama bulunan veya bahse konu terör örgütleri ile bağlantılı olukları belgelenen sağlık hizmet sunucuları ile ilgili kuruma intikal eden bildirmeler nedeniyle medula erişimi iptal edilmiş ve ödemeleri durdurulmuş sözleşmeli eczanelerin protokolün 5.1 inci ''Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman fesh edebilir'' maddesi uyarınca sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin talimatı doğrultusunda 29.11.2017 tarih ve 6020537 sayılı yazı ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, müvekkil kurumun sözleşmenin ve Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamenin kendisine tanıdığı açık hak ve yetkileri kullandığını beyanla, yetki itirazlarının kabulüyle dosyanın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; '' davacı eczacı hakkındaki dava konusu edilen sözleşmenin fesih işleminin terör örgütlerine (FETÖ/PDY) ve Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatlı olduğu tespit edildiği gerekçesiyle kurumun Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından 29.11.2017 tarihinde yapıldığını, davacı hakkında Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/132 E., 2018/628 K. sayılı ilamı ile eylemine uyan 5237 Sayılı TCK.nın 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/1.fıkrasında düzenlenen "silahlı terör örgütüne üye olma suçunu" işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği, ilk derece mahkemesinin kararının istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesine gönderildiği, davacı hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmemiş ise de gerek kurum tarafından yapılan işlemin dayanağının sözleşmenin 5/1 maddesi olması, gerekse Ceza mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hakimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa bu kararın hukuk hakimini bağlayacağı, beraat kararı suçun sanık tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, bundan başka kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hüküm altına alındığından ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmediği, taraflar arasında yapılan ve feshedilmiş bulunan sözleşmenin özel hukuk hükümlerine tabi olduğıu, sözleşmenin 5/1 maddesinde “Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir.“ hükmü bulunduğu, dolayısıyla tarafların sözleşmeyi her an feshedebilme yetkilerinin mevcut olduğu, basiretli bir tacir gibi davranması beklenen eczacının sözleşmeyi imzaladıktan sonra sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu, kaldı ki, sözleşmenin sözleşme dışı bir nedenle feshedilmiş olması karşısında sözleşmenin devam etmesini istemenin sözleşme özgürlüğü ile bağdaşmayacağı gibi, tarafların her zaman yeniden sözleşme yapma imkanına sahip oldukları da gözetildiğinde, davalı kurum işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın yetersiz ve eksik inceleme ile verildiğini, Türkiye Eczacılar Birliği’ne üye olan eczacılar ile SGK protokol koşullarına uygun talep bulunduğunda talepte bulunanlarla sözleşme imzalandığını, her yıl yeniden yapılan sözleşme uyarınca müvekkilinin SGK’ya tabi hastalara hizmet verdiğini, 2017 yılı sözleşme yenileme döneminde müvekkilinin tutuklu olması sebebi ile yerine başka bir mesul müdür atandığını, müvekkillinin atamış olduğu mesul müdürün gerekli olan evraklar ile birlikte Ankara ilinde bulunan davalı kuruma giderek 2017 yılı sözleşmesini yapmak için başvuru yaptığını, davalı kurumun müvekkilini sorması üzerine mesul müdürün müvekkilinin tutuklu olduğunu belirttiğini, bunun üzerine davalı kurumun herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeyi imzalamadığını, davalı ...'nın hiçbir gerekçe göstermeden 30.06.2017 tarihinde MEDULA sistemini kapattığını, mahkeme gerekçeli kararının kendi içinde çeliştiğini, davalı vekilinin cevap dilekçesinde; eczacı ...'in hakkında ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit eden terör örgütleri ile bağlantısı olması sebebiyle tutuklandığına ve bu sebeple sözleşme yenilemek için kuruma başvuruda bulunmadığına ilişkin duyumlar alındığını, kuruma iletilen istihbari bilgiler ve şifahen alınan duyumlar doğrultusunda kamu yararı ve güvenliği ile kamu zararı oluşmasına ve artmasına engel olmak amacı da göz önüne alınarak işlem yapıldığını bildirdiğini, davalı tarafın bu beyanlarına karşılık mahkemenin sözleşmenin fesih işleminin OHAL kapsamında yapılan incelemeye binaen yapılmadığını belirtmesinin mahkemenin tarafsız olmadığını, davalı tarafın iddiasını aşan gerekçelere dayandığını gösterdiğini, davalı kurumun müvekkilinin eczanesinin medula sistemini kapattıktan sonra yapmış olduğu haksız ve hukuk dışı işlemi kılıfına uydurmak adına müvekkiline 29.11.2017 tarihli yazısı ile sözleşmenin bir ay sonra feshedileceğini bildirdiğini ancak davalı kurumun bu bildiriminin sözleşmenin feshi için yeterli olmadığını beyan ederek; usul ve kanuna aykırı mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı kurumun fesih işlemi haklı gerekçelere dayanmadığından davanın kabulüne, fesih işleminin iptaline, haksız fesih sebebiyle oluşturulan muarazanın mennine dair hüküm kurulmasına ve yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Eczane Protokolü'nün 5.1 maddesinde, "Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir." düzenlemesinin mevcut olduğu, söz konusu hükmün her iki taraf yönünden de herhangi bir sebep belirtilmeksizin sözleşmenin önceden bildirim ile feshine imkan tanımakta olup, taraflar arasında özel hukuk kurallarına tabi sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayacağına şüphe olmadığı, sözleşme serbestisinin Anayasa ve yasal mevzuatla güvence altına alınmış olduğu, hal böyle olunca sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların da sözleşme hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği, yukarıda yer verilen sözleşme maddesi gereğince davalının bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman fesih hakkının bulunduğu, sözleşme hükmünün verdiği fesih yetkisinin davalı tarafça kullanılarak bildirimin davacıya yapıldığının da tarafların kabulünde olduğu, davacının sözleşmeyi imzaladıktan sonra sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, kaldı ki tarafların her zaman yeniden sözleşme yapma imkanına sahip oldukları, davacının sözleşmenin feshine gerekçe olarak gösterilen terör örgütüne iltisakına dair yürütülen kamu davasında tecziyesine karar verildiği ve söz konusu kararın istinaf incelemesinden de geçtiği, buna göre usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde bulunmadığı'' gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Medula sisteminin kapatılması ve sonrasında sözleşmenin feshedilmesine dair kurum işleminin iptali ve muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19/1 inci maddesi; ''Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.

''

2.6098 Sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi; ''Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.

'' şeklindedir.

3.Değerlendirme

1.Davacı vekilinin, sözleşmenin feshi kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; taraflar arasında 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ''Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin'' protokol imzalandığı, protokolün 5.1.maddesinde; ''Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir.'' hükmünün yer aldığı, bu hüküm gereği sözleşmeyi fesheden tarafın herhangi bir sebep göstermek zorunda olmadığı, sonuç olarak tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgeler, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, dava şartları, yargılamaya hakim olan ilkeler, ispat kuralları ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı vekilinin Medula ekranının kapatılması işlemine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; taraflar arasında imzalanan protokolün 5.1. maddesinde taraflara bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkın tanındığı, bu doğrultuda davalının 29.11.2017 tarihli yazısı ile davacıya sözleşmenin feshedildiğini bildirdiği, yazının davacıya 13.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden 1 ay sonra 13.01.2018 tarihinde taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği ancak davalı kurumun, davacı eczacının Medula ekranını, henüz fesih bildiriminde bulunmaksızın 30.06.2017 tarihinde kapattığı, fesih bildiriminde bulunmaksızın ve 1 aylık süre beklenmeksizin bu şekilde Medula ekranının kapatılması işleminin sözleşmeye aykırı olduğu anlaşılmakla, davacının Medula ekranının kapatılması işleminin haksızlığının tespitine yönelik talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, kararın bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda V(C)-3/2.bentte yazılı gerekçeyle BOZULMASINA,

8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.