Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4250 E. 2022/6084 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare ile avukatlık sözleşmesi imzalayan davacının, sözleşmenin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının avukatlık mesleğini icra etmesi nedeniyle tüketici sayılamayacağı ve taraflar arasında tüketici işlemi niteliğinde bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı gözetilerek, davanın tüketici mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

VEK. AV. ...

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı idare ile aralarında, idarenin birikmiş icra dosyalarının tahsilatını hızlandırmak ve kadrolu avukatların üzerindeki yükü hafifletmek için 01/08/2003 tarihinde avukatlık sözleşmesi imzalandığını, davalı kurumun sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, alacaklarının bir kısmı için Beyoğlu 1. AHM'nin 2012/468 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla tespit edildiğinde talep etmek üzere, davalıdan olan 200.000,00 TL alacak haklarının doğduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, 6502 sayılı yasanın 2-4 ve 73. maddelerine göre bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan (sözleşmeye bağlı ücreti vekalet alacağı) dava dilekçesinin görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip istem halinde yasal süresi içinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmişse de; davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.

Dava tarihinde (23/12/2014) yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması için aralarında tüketici işlemi bulunması gerekir. Eldeki davada davacı, mesleki amaçla hareket eden avukat sıfatı taşımakta olup, davalının ise hukuki uyuşmazlıkta tüketici sıfatına haiz bulunmadığı anlaşılmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.