Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4675 E. 2022/6828 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz bir satış sözleşmesi nedeniyle iyiniyetli zilyet konumundaki alıcının, taşınmaza yaptığı zorunlu ve yararlı giderlerin tespiti ve tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: İyiniyetli zilyedin, taşınmazı geri isteyen kişiden yaptığı zorunlu ve yararlı giderleri talep edebileceği ve bu giderler ödenene kadar taşınmazı geri vermekten kaçınabileceği hükmü gözetilerek, davacının dava tarihi itibariyle yaptığı giderlerin tespiti için yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken, önceki tapu iptali ve tescil davasındaki bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Yargıtay bozma ilamı sonrasında asıl davadan ayrılmasına karar verilen karşı davada davacı; satış sözleşmesinin imzalanmasından sonra dava konusu taşınmazın zilyetliğini davalıdan teslim aldığını, satış bedelini ödediği taşınmaza ayrıca zorunlu ve yararlı giderler yaptığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde taksitler halinde satış bedeli olarak ödediği 25.300TL’nin, taşınmazda iyiniyetli olarak yaptığı zorunlu ve yararlı giderler ile inşaata ilişkin giderlerden şimdilik 5.000TL’nin ve ayrıca 100.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; 25/03/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile zorunlu ve faydalı gider talebini 16.100TL’ye yükseltmiştir.

Davalı; davacının taşınmazında haksız işgalci olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen 2009/487 E. 2010/327 K. sayılı kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, tapu iptali ve tescil davasında alınmış olan 09/06/2010 tarihli rapor ile davacı tarafından yaptırılmış olan zorunlu ve yararlı giderlerin değerinin 8.460TL olarak belirlendiği, davacı tarafından davalıya taşınmaz satışı nedeniyle 25.300TL ödendiği gerekçesiyle; tapu iptali ve tescil talebinin kesin hüküm nedeniyle reddine, davacının alacağa ilişkin talebinin kabulü ile 25.300TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının faydalı ve zorunlu masraflara ilişkin talebin kısmen kabulü ile 8.460TL'nin karşı davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, usulünce açılmamış manevi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 994 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir."

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...'in 09/12/2009 tarihinde taşınmazın maliki olan davalı ... aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescili davasının, taraflar arasında kanunda öngörülen şekil şartına uyulmadan düzenlenmiş olan taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğu ./..

gerekçesiyle, Sakarya 1. Asliye Hukuk

Mahkemesinin 12/08/2010 tarihli ve 2009/487 E. 2010/327 K. sayılı kararı ile reddedildiği, davacı tarafından temyiz edilen hükmün Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 03/10/2011 tarihli ve 2011/8220 E. 2011/11295 K. sayılı ilamıyla onanarak 10/11/2011 tarihinde kesinleştiği, akabinde taşınmaz maliki ... tarafından 06/01/2014 tarihinde el atmanın önlenmesi ve tahliye istemiyle taşınmazın zilyedi Nedim'e karşı açılan davaya verilen cevap dilekçesi ile işbu davanın açıldığı, Yargıtay bozma ilamı sonrasında karşı davanın ayrılmasına karar veren mahkemece asıl dava hakkında yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının reddedilerek kesinleştiği, bu nedenle el atmanın önlenmesi talebinin kabulünün gerektiği, ancak taşınmaza el atan davalı ... tarafından yapılan ödemeler ile zorunlu ve faydalı giderlerin davacı ... tarafından ödenmediği, bu nedenle gerek satış bedeli olarak ödenen tutar gerekse zorunlu ve faydalı giderler davacı ... tarafından ödeninceye kadar davalı ...'e hapis hakkı tanınması gerektiğinden bahisle; el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine, davalının ödemeleri ile faydalı ve zorunlu giderleri davacı tarafından ödeninceye kadar davalıya hapis hakkı tanınmasına dair verilen 30/03/2021 tarihli ve 2020/411 E. 2021/109 K. sayılı kararın, davalının temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 29/03/2022 tarihli ve 2021/4061 E. 2022/2382 K. sayılı kararı ile onandığı, davalının karar düzeltme talebinin ise aynı Dairenin 21/09/2022 tarihli ve 2022/3782 E. 2022/5375 K. sayılı ilamıyla reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; geçersiz olduğu belirlenen satış sözleşmesinde, davacı alıcı iyiniyetli zilyet durumundadır. İyiniyetli zilyet olan davacı, yukarıda yer verilen TMK'nın 994 üncü maddesi gereğince; geri vermeyi isteyen davalıdan, dava konusu taşınmaz için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir. Nitekim, davalı tarafından açılan el atmanın önlenmesi davasında da aynı hüküm nedeniyle davacı lehine tanınan hapis hükmü, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.

Hal böyle olunca mahkemece; gerek el atmanın önlenmesi davasının gerekse işbu davanın 06/01/2014 tarihinde açılmış olduğu gözetilerek, bu davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava konusu taşınmaza yapmış olduğu imalatlardan zorunlu ve faydalı olanların bedellerinin bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, sonrasında bu imalatlardan taşınmaza zarar verilmeden sökülüp götürülebilecek olanlar dışındakilerin bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve redle sonuçlanan tapu iptali ve tescil davası sırasında alınmış olan bilirkişi raporu ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden ise kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.