Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4742 E. 2022/6865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'na göre kıdem ve ihbar tazminatı talep etmesi üzerine, mahkemece kıdem tazminatının reddine, ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi üzerine davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nda kıdem tazminatı düzenlemesi olmamasına rağmen, mahkemece davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiği kabul edildiğinden, BK’nın 345. maddesine göre belirlenecek muhik tazminat miktarı üzerinden davacının tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi hatalı görülerek, hüküm davacı yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 2005 yılı Ocak ayında davalıya ait ... plaka sayılı ve A175 Kod nolu özel halk otobüsünde şoför olarak işe başladığını, en son günlük 60 TL ücret aldığını, çalışması süresince sigorta primlerinin sadece 2 yılının ödendiğini, biletçi işten çıkınca mesaisinin uzadığını, aracı geç vakit teslim ettikten sonra taksiye binmesi gerektiğinden para kazanamadığını, sabah vardiyasına geçmek istediğini bildirdiğini ancak davalının bunu kabul etmediğini, isterse gidebileceğini söylediğini, bu durum karşısında 18/02/2011 tarihinde işten ayrılmak zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 3.000 TL kıdem tazminatı, 600 TL ihbar tazminatı, 100 TL fazla mesai ücreti, 100 TL bayram tatili ücreti, 100 TL yıllık izin ücreti ve 100 TL asgari geçim indirimi olmak üzere toplam 4.000 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı; davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; iş mahkemesinin görevsizlik kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 10/09/2014 tarihli, 2014/18128 esas, 2014/26156 karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasından sonra yargılama yapılarak, iş veren tarafından davacının hizmet sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, davacının hizmet süresine göre 16.026,09 TL kıdem tazminatı, 957,72 TL ihbar tazminatına hak kazandığı, bilirkişi raporu doğrultusunda bu kalemler yönünden davanın kabulüne, fazla mesai, bayram, yıllık izin ve asgari geçim indirimi talepler yönünden reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 01/10/2020 tarihli, 2020/4712 esas, 2020/5249 karar sayılı ilamıyla davalının diğer temyiz itirazları reddedilerek "...temyize konu dava hizmet akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle hak kazanılan kıdem ve ihbar tazminatı alacakları isteğine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan 02/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda; kıdem tazminatının İş Kanununda düzenlendiği ve iş kanunu hükümlerine göre bir hesaplama yapıldığı, ancak uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğu ve Borçlar Kanununda kıdem

./..

-2-

tazminatına ilişkin her hangi bir düzenleme olmadığı için hesaplama yapılmadığı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece; ‘Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının cevabi yazıları, denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacının, davalıya ait işyerinde şoför olarak işe başladığı, iş veren tarafından hizmet sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, davacının hizmet süresine göre 16.026,09 TL kıdem tazminatı, 957,72 TL ihbar tazminatına hak kazandığı’ gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece davacının 818 Sayılı BK’na göre talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekir." gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkemece; bozmaya uyulduğu belirtilerek, davacının hizmet sözleşmesinin davacının rızası alınmadan kendisine ekstra iş yüklenmesi sebebiyle iş veren tarafından haksız olarak feshedildiği, bu nedenle davacının ihbar tazminatı talebinde haklı olduğu, BK 340/2 maddesinde iki haftalık ihbar süresinin ön görüldüğü, 957,72 TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 818 sayılı BK'nda haksız fesih tazminatı öngörülmediğinden davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Yanlar arasındaki uyuşmazlık 818 Sayılı BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, davacının hizmet akdinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda BK.’nun 344. maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi feshedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli bir askeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1. Maddesi’nde ise, "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur." hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, "bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükümleri değerlendirilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta; mahkemece taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin, davacının rızası alınmadan kendisine ekstra iş yüklenmesi sebebiyle, iş veren tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabul edilmesi dosya kapsamında toplanan delillere göre yerinde olmuşsa da 818 sayılı BK gereğince muhık tazminat niteliğindeki kıdem tazminatı talep edilemeyeceğinden tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır. Zira maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava hizmet akdinin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle hak kazanılacak olan muhik tazminat alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece 818 sayılı BK’nun 345. maddesine göre belirlenecek muhik tazminat miktarı üzerinden davacının tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kıdem tazminatı talebini BK’da yer almadığı için doğrudan reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

./..

-3-

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talebi halinde davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.