Logo

3. Hukuk Dairesi2022/4888 E. 2022/6781 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kiracının, davacı kiraya verene olan kira borcunu ödemediği iddiasıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takip konusu döneme ilişkin kira alacağının daha önceki bir takipte talep edilip edilmediği ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kiraya verenin, davalı kiracıya karşı açtığı icra takibine konu kira döneminin daha önceki bir takip dosyasında talep edilen kira dönemleriyle örtüşüp örtüşmediğinin ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun tespiti için yeterli delil toplanmadan ve değerlendirme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali ve tahliye davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı şirketin ilk olarak 01/01/2004 başlangıç tarihli ve 9 yıl süreli sözleşmeyle, sonrasında kanun hükmünce sürüp giden ve en son 01/01/2015 tarihinde başlayan sözlü kira akdi ile kiracısı olduğunu, 09/12/2014 tarihinde önceki dönem kira bedeli borcunun ve 2015 yılı kira bedelinin ödenmesine yönelik olarak görülen hesap sonucunda davalı şirketin bir kısım çek ve bono düzenleyerek veya ciro ederek kira borçlarına karşılık verdiğini, bu bonolardan 01/08/2015-31/12/2015 dönemi kira bedeli için verilen ve 30/01/2016 tarihinde ödenmesi gereken 50.000 Euro tutarlı bononun gününde davalı şirket tarafından ödenmediğini, bu nedenle başlattığı takibe ise davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek; davalının itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; davacı ile aralarında sözlü kira sözleşmesi bulunmadığını, kiralanan yer ile ilgili yazılı kira kontratı bulunduğunu, keza davacının aynı dönem ve sebep için ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/522 esaslı dosyası üzerinden de dava açtığını ve halen derdest olduğunu, kira borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesince; davacı şirket tarafından davalı şirket adına kira bedellerine ilişkin olarak düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu ancak icra takibine konu edilen kira bedellerinin ödendiğine ilişkin davalı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 135.700 TL asıl alacak ile 281,62 TL işlemiş faiz yönünden devamına, konusuz kalan tahliye istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.

./..

-2-

Bölge adliye mahkemesince; dava konusu icra takibi ile ... 2. İcra Dairesinin 2015/12894 Esas sayılı takip dosyasında istenen dönemlerin mükerrerlik arz ettiği, davacı tarafın ... 9. İcra Müdürlüğünün 2016/997 Esas sayılı takip dosyasında 01/08/2015 ila 31/12/2015 tarihleri arasındaki kira alacağını talep ettiği, ... 2. İcra Dairesinin 2015/12894 Esas sayılı takip dosyasında ise aynı dönemlere ilişkin kira alacağının talep edildiği ve takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

İspatın konusunu, tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur. HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat edilemez.

Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düşer. Kiraya verenin talep ettiği yıllık kira bedeli, HMK'nın 200. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise; kira bedelini, kesin delille ispatlamak zorundadır. Kesin delille kanıtlanmadığı takdirde ise, kiracının kabulünde olan kira bedeli esas alınmalıdır. Yine kiracı da kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda, kira borcunu ödediğini kesin delille ispat etmelidir.

Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında 01/01/2004 başlangıç tarihli ve dokuz yıl süreli, aylık net 5.000 USD bedelli kira sözleşmesi bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafça davalı kiracı şirket aleyhine 08/02/2016 tarihinde ... 9. İcra Müdürlüğünün 2016/997 sayılı takip dosyası ile 01/08/2015 ile 31/12/2015 dönemi kira bedeli karşılığı 50.000 Euro kira alacağı ile 86,30 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 163.446,63 TL üzerinden davaya konu takibin başlatıldığı; bundan ayrı olarak 21/12/2015 tarihinde kira bedellerine karşılık verilen bonoların tahsili amacıyla ... 2. İcra Dairesinin 2015/12894 sayılı takip dosyası ile 09/12/2014 düzenleme tarihli, 30/05/2015, 30/06/2015, 30/07/2015, 30/08/2015, 30/09/2015, 15/10/2015 ve 30/11/2015 vade tarihli 20.000’er USD bedelli bonolara dayanılarak toplam 140.000 USD karşılığı 420.566,63 TL kira bedelinin tahsili için takip başlatıldığı, işbu takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiği, açılan tahliye davasının ise kabul edilerek hükmün 30/05/2018 tarihinde onandığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar bölge adliye mahkemesince; kira bedelleri için davalı şirket tarafından davacıya bono verildiği ancak ödeme hususunun ispatlanamadığı, dava konusu icra takibi ile ... 2. İcra Dairesinin 2015/12894 sayılı takip dosyasında istenen dönemlerin mükerrerlik arz ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından davaya konu icra takibinde 01/08/2015 ile 31/12/2015 dönemi kira bedeli karşılığı 50.000 Euro’nun faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, mükerrer olduğu bildirilen icra dosyasında ise; önceki dönem kira borcu ile 2015 yılı kira bedellerine ilişkin yapılan hesap sonrası alınan, birikimli kira bedellerinin tahsili amaçlı 20.000’er USD bedelli ve 30/05/2015, 30/06/2015, 30/07/2015, 30/08/2015, 30/09/2015, 15/10/2015 ve 30/11/2015 ödeme tarihli bonoların takibe konu edildiğinin beyan edildiği, bu hali ile işbu bonolarda ‘bedeli kira alınmıştır’ yazılmış olması, o aya ilişkin kira bedelinin ispatına dair karine oluşturmayacağı gibi, icra mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağı da izahtan varestedir.

Kaldı ki, ... 2. İcra Dairesinin 2015/12894 sayılı takip dosyasına konu bonoların düzenleme ve vade tarihleri gözetildiğinde bu takibin 2015 yılı Aralık ayı kira bedeli yönünden mükerrerlik oluşturmadığı da açıktır.

../...

-3-

Davacı takip konusu dönem için sözlü kira sözleşmesine dayanarak beş aylık kira bedeli alacağının 50.000 Euro olduğunu beyan etmiş ancak aylık kira bedelinin ne miktarda olduğunu açık ve net olarak ortaya koymamıştır. Bu haliyle mevcut takip dosyaları arasında mükerrerlik oluşup oluşmadığının tespiti noktasında öncelikle aylık kira bedelinin tereddüde mahal vermeksizin tespiti gerekmektedir. Davacı kiraya veren tarafından takibe konu edilen kira bedeli, davalı kiracı tarafından kabul edilmediğinden ve kira bedelleri tek taraflı düzenlenen ve karşı tarafça itiraz edilen ticari defterler ile ispat olunamayacağından, davacı kiraya veren tarafından kira bedelinin kesin delille ispat edilmesi gerekmektedir.

Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; öncelikle ispat yükü üzerinde olan davacının yemin delili dahil olmak üzere dayandığı tüm deliller toplanarak, kira bedelini ispat imkanı sağlanması; aksi halde taraflar arasında yıldan yıla yenilenmek suretiyle geçerliliğini koruyan yazılı kira sözleşmesinin hükümleri değerlendirilerek, aylık kira bedeli açık ve net olarak tespit edildikten sonra davacının talep ettiği dönem yönünden mükerrerlik oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ve ayrıca 2015 yılı Aralık ayı kira bedeli yönünden mükerrerlik oluşmayacağı hususu da gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın aynı Kanun’un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.