"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/569 E., 2022/737 K.
vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 06.08.2020
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/199 E., 2021/339 K.
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle ve davacı vekili tarafından incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat Hakan Turgut ile davalı vekili Avukat Neslihan Polat'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak davalı kuruma işitme cihazı sağladığını, davalı tarafça 03.10.2019 tarihli yazı ile sebebi belirtilmeksizin geriye dönük olarak 22.02.2019 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, söz konusu fesih bildiriminden müvekkilinin 02.12.2019 tarihinde haberdar olduğunu, davalı idare tarafından sözleşmenin neden feshedildiği bildirilmemişse de müvekkile ait iş yerinde mesul müdür olarak çalışan Metin Eroğlu'nun Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/96 E., 2019/63 K. sayılı dosyası kapsamında yargılanmış olmasının fesih işlemine sebep olarak kabul edildiği kanaatinde olduklarını, Metin Eroğlu'nun FETÖ ile bağlantısı olduğu ileri sürülerek TCK'nın 314 üncü maddesine istinaden yargılanmış olup, Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, söz konusu kararın kesinleştiğini, dava konusu işlemin bu sebeple tesis edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak ve kişi baz alınarak haksız bir şekilde davalı idarece feshedildiğini, diğer yandan sözleşmenin geriye dönük olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin işyerine gelen hastalara ait reçetelerin SGK Medula sistemine girişinin yapılamadığını ve fesih tarihinden itibaren müvekkilinin hak kaybına uğradığını ve zarar ettiğini, davalı idarece yapılan fesih işlemiyle beraber müvekkil aleyhine 22.02.2019 ve 03.10.2019 tarihleri arasında 52.255,00 TL tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinden haksız olarak tahsil edildiğini, yapılan haksız ve hukuka aykırı takip ve tahsil işlemleri sebebiyle müvekkilinin icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 52.255,00 TL'nin şimdilik 1.000,00 TL’sinin istirdatının gerektiği ileri sürerek, sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptali ile taraflar arasında sözleşmenin devamına, müvekkilin yoksun kaldığı parasal haklar (reçete bedelleri) için şimdilik 1.000,00 TL belirsiz alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkil aleyhine 22.02.2019 ve 03.10.2019 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen bedelin şimdilik 1.000,00 TL'sinin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 22.09.2019-03.10.2019 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen bedel olarak 52.255,00 TL'nin fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 10.01 maddesi gereğince Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, Metin İşitme Cihazları firmasının sorumlu müdürü Metin Eroğlu hakkında fetö/pdy silahlı terör örgütü üyeliği suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 22.02.2019 tarihinde kesinleştiğinin tespit edilmesi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiğini, Metin Eroğlu'nun mesul müdürlük görevinden ayrılması ve Bilal Kaya'nın mesul müdür olarak atanması sonrasında ilgili firma ile sözleşme imzalandığını ve halen devam ettiğini, dolayısıyla sözleşmenin devamına karar verilmesi talebinin konusuz kaldığını, öte yandan kurum tarafından sözleşmeden kaynaklanan fesih hakkının kullanılmasının yasal olduğunu, sözleşme serbestisi ilkesinin geçerli olduğunu, kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Taraflar arasında "Sosyal Güvenlik Kurumu İşitmeye Yardımcı Cihazların teminine ilişkin sözleşme" başlıklı 25.01.2018 tarihli, sorumlu müdürü Metin Eroğlu olan sözleşmenin 6.1 maddesinde "taraflar 20 iş günü öncesinden yazılı bildirimde bulunmak şartı ile sözleşmeyi herhangi bir sebep göstermeksizin her zaman feshedebilir, sözleşmenin merkez tarafından tek taraflı olarak fes edilmesi halinde 6 ay süreyle tekrar sözleşme yapılmaz.", 6.1.3/b maddesinde sözleşme hükümlerine göre sözleşmenin askıya alınması halinde merkezin sözleşmenin askıya alındığı tarih itibariyle reçete karşılanmaz melula sistemi kayıt ekranı kapatılır sözleşmenin askıya alındığı süreçte karşılanan reçete bedelleri yersiz ödeme kabul edilir. Genel hükümlere göre tahsil edilir."düzenlemelerine yer verildiği, hukukumuzda kabul edilen sözleşme serbestliği ve ahde vefa ilkeleri gereği tarafların imzalamış oldukları sözleşme hükümleri ile bağlı oldukları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği tarafların sözleşmeyi ancak 20 iş günü öncesinde yazılı bildirimde bulunmak şartı ile feshedebileceği, davalı kurum tarafından fesih bildiriminin yazılı bildirim tarihi olan 07.10.2019 tarihinden önce 22.02.2019-03.10.2019 tarihlerinin kapsayacak şekilde yapıldığı, bu haliyle dava konusu işlemin tarafları arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılan fesih işlemi sebebi ile geçmişe yönelik olarak davacıdan tahsil edilen 52.255,00 TL tutarındaki reçete bedellerinin davacıya iadesi gerektiği, davacı tarafından yoksun kalınan parasal haklar talep edilmişse de bu talep somutlaştırılarak mahkemeye talebe ilişkin delil sunulmadığı, her ne kadar dava konusu fesih işlemi hukuka uygun değil ise de fesih işlemini tebliği sonrasında taraflar arasında aynı konuda aynı şekilde 01.11.2019 tarihli sözleşme yapıldığı ve bu sebeple taraflar arasındaki işitmeye yardımcı cihazların teminine ilişkin sözleşmenin devamına dair talebin konusuz kaldığı'' gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 52.255,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının yoksun kaldığı parasal haklar talebinin reddine, davacının dava konusu işitmeye yardımcı cihazların teminine ilişkin sözleşmenin feshedildiğine dair kararın iptali ile taraflar arasındaki işitmeye yardımcı cihazların teminine ilişkin sözleşmenin devamına dair talebin konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kurum tarafından fesih hakkının kullanılmasının yasal olduğunu, sözleşme serbestisi ilkesinin geçerli olduğunu, davanın tümden reddinin gerektiğini, kurum lehine konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilen talep nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davacı vekili istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, davalı tarafın istinaf itirazlarının yerinde olmadığından reddinin gerektiğini, sözleşmenin devamına ilişkin talebin konusuz kaldığına yönelik değerlendirmenin hatalı olduğunu, her ne kadar taraflar arasında yeniden 01.11.2019 tarihli sözleşme akdedilmişse de fesih tarihi itibariyle feshin hukuka aykırı olduğunu ve fesih işlemi nedeniyle müvekkilinin zarara uğratıldığının açık olduğunu, bu nedenle sözleşmenin feshi kararının iptali ile taraflar arasındaki işitmeye yardımcı cihazların teminine ilişkin sözleşmenin devamına dair taleplerinin kabulü gerektiğini, davalı idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle müvekkilinin gelen hastaların reçetelerini Medula sistemine giremediğini ve maddi zarara uğradığını, müvekkilinin yoksun kalınan haklarının bu karşılanamayan reçete bedelleri olduğunu, zararın bu şekilde somutlaştırıldığını, Mahkemenin talep sonucu açıklattırmak ya da taleplerini somutlaştırmak için kesin süre vermesi gerektiğini, ayrıca delillerin bildirildiğini ve toplanmasının talep edildiğini, tanıkların dinlenmediğini, SGK'ya müzekkere yazılarak sözleşme başlangıç tarihi ile fesih tarihi arasında müvekkilin ne miktarda reçete bedeline hak kazandığının sorularak dosyanın bilirkişiye tevdii ile uygun bir tazminatın hesaplanabileceğini, mahkemece deliller toplanmadan verilen bu kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederek; istinaf incelemesi sonucu kararın kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu'' gerekçesiyle taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili duruşmalı, davalı vekili duruşmasız temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine ilişkin işleminin iptali ile sözleşmenin aynı koşullarda devamı, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı reçete bedeli, 22.02.2019-03.10.2019 tarihleri arası tahakkuk ettirilen bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19/1 inci maddesi; ''Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.
'',
2. 6098 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi; ''Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.
'' şeklindedir.
3. Taraflar arasında "Sosyal Güvenlik Kurumu İşitmeye Yardımcı Cihazların teminine ilişkin sözleşme" başlıklı 25/01/2018 tarihli, sorumlu müdürü Metin Eroğlu olan sözleşmenin 6.1 maddesinde; "taraflar 20 iş günü öncesinden yazılı bildirimde bulunmak şartı ile sözleşmeyi herhangi bir sebep göstermeksizin her zaman feshedebilir, sözleşmenin merkez tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi halinde 6 ay süreyle tekrar sözleşme yapılmaz.", 6.1.3/b maddesinde "sözleşme hükümlerine göre sözleşmenin askıya alınması halinde merkezin sözleşmenin askıya alındığı tarih itibariyle reçete karşılanmaz medula sistemi kayıt ekranı kapatılır, sözleşmenin askıya alındığı süreçte karşılanan reçete bedelleri yersiz ödeme kabul edilir. Genel hükümlere göre tahsil edilir." düzenlemelerine yer verildiği anlaşılmıştır.
3.Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, hukukumuzda kabul edilen sözleşme serbestliği ve ahde vefa ilkeleri gereği tarafların imzalamış oldukları sözleşme hükümleri ile bağlı oldukları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği tarafların sözleşmeyi ancak 20 iş günü öncesinde yazılı bildirimde bulunmak şartı ile feshedebileceği, davalı kurum tarafından fesih bildiriminin yazılı bildirim tarihi olan 07.10.2019 tarihinden önce 22.02.2019-03.10.2019 tarihlerinin kapsayacak şekilde yapıldığı, bu haliyle dava konusu işlemin tarafları arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, sözleşme hükümlerine aykırı olarak yapılan fesih işlemi sebebi ile geçmişe yönelik olarak davacıdan tahsil edilen 52.255,00 TL tutarındaki reçete bedellerinin davacıya iadesi gerektiği ve mahkemece de bu yönde hüküm kurulduğu, davacı her ne kadar feshin haksız olduğunu ve bu nedenle zarara uğradığını iddia etmişse de davalının sözleşmede yazılı fesih hakkını kullanmasının haksızlık olarak nitelendirilemeyeceği, yalnızca sözleşmede yazılı süreye uyulmaksızın Medula ekranının geçmişe dönük olarak kapatılmış olmasının doğru olmadığı, mahkemece de geçmişe yönelik bu kapatma nedeniyle davacı eczaneye tahakkuk ettirilen bedelin iadesine karar verildiği ve davacının zararının giderildiği, davalı vekili sözleşmenin devamına ilişkin talep hakkında konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması nedeniyle ayrıca vekalet ücreti talep etmişse de, davalının sözleşmeye aykırı davranarak sözleşmede yazılı sürelere uymaksızın sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği, konusuz kalan davayı açmakta davacı kusurlu olmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.