"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/810 E., 2022/850 K.
DAVA TARİHİ : 09.01.2017
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/35 E., 2022/70 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde taraflardan bir kısmı gelmediğinden, Cumhurbaşkanlığının 11.02.2023 tarihli ve 32101 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 120 numaralı " Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Kararnamesi " kapsamında verilen 06.02.2023 tarihinden başlamak üzere 06.04.2023 tarihine kadar durma kararına istinaden Yargıtay Birinci Başkanlığının 13.02.2023 tarihli ve E-84632637/1786 sayılı yazısı ekinde sunulan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.02.2023 tarih ve 4 sayılı kararının 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereği duruşmanın 23.05.2023 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.
Belirtilen tarihte taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 20.09.2016 tarihinde davalı hastane bünyesinde davalı doktor kontrolünde normal doğum yaptığını, doğum esnasında makat bölgesine yakın sinirlerinin tahrip edildiğini, doğumu gerçekleştiren davalının doğum sırasında gereken dikkat ve özeni göstermediğini, doğum sırasında sinirlerinin kesilmesinden dolayı büyük tuvaletini yapma ihtiyacını ve hatta büyük tuvaletini yapıyor olduğunu dahi hissedemediğini, sonrasında başka bir doktora gittiğinde ameliyat yapılması gerektiği ve ameliyatın başarılı olması olasılığının % 30 olduğu, eğer başarılı olmaz ise ömür boyu büyük tuvaletini tutamayacağının söylendiğini, bunun üzerine söz konusu ameliyata girdiğini ileri sürerek; uğramış olduğu maddi kayıpların ve ikinci ameliyat dolayısıyla yapılan masrafların karşılığı olarak fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davacıya, normal doğum riskleri anlatılarak ve yazılı rıza alınarak doğum yaptırıldığını, davacıda gerçekleştiği iddia edilen kesilerin doktor tarafından gerçekleştirilmediğini, davacının gebelik takibinde sezaryen işleminin uygulanmasını gerektiren herhangi bir olağan dışı durumun da bulunmadığını, doğum sürecinde bebeğin vajina bölgesine baş kısmıyla geldiğini, ilk doğum olması nedeniyle bebek baskısına bağlı olarak kontrolsüz yırtık olmasını engellemek amacıyla hekim tarafından sağ mediolateral epizyotomi açıldığını, bebeğin kafası çıkartılırken arka omuz altında elinin de geldiğinin görüldüğünü, aşırı gerginliğe bağlı olarak perinede 3. derecede yırtılma meydana geldiğini, daha sonra da 3.100 gram ağırlığında bebek doğduğunu, davacı tarafından iddia edilen "kesiklerin" aslında bir kesi değil normal doğuma bağlı bir "yırtık" olduğunu, bu yırtılmaları önlemek için hekim tarafından gerekli tedbirler alınmışsa da her zaman bu yırtığı engellemenin mümkün olmadığını, yırtık konusunda onarımın genel cerrah uzmanına yaptırıldığını, yırtıkların tedavisinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan raporlar ve tanık beyanlarına göre davalı doktorun bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; somut olayda doğumu gerçekleştiren davalı ...'in doğum sırasında gereken dikkat ve özeni göstermediği gibi doğumdan sonra da göstermesi gereken dikkat ve özeni kesinlikle göstermediğini, doğum sırasında sinirlerinin kesilmesinden dolayı müvekkilinin büyük tuvaletini yapma ihtiyacını hissedemediğini, müvekkilinin doğumdan sonra hayatının en zor günlerini yaşadığını ve hala yaşamaya devam ettiğini, yerel mahkeme kararına gerekçe yapılan bilirkişi raporunun eksik hususlara dayanılarak düzenlendiğini, ilgili uzmanlık alanlarından seçilmiş bir kurul ile rapor aldırılmasının usul ve yasaya uygun olacağını, dosyada yer alan raporlar arasında çelişki bulunmasına rağmen bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bir an dahi olsa yerel Mahkeme kararını kabul etmemekle birlikte müvekkilinin tüketici olmasına rağmen aleyhinde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken eldeki şekliyle karar verilmiş olmasının yasalara aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıdan kaynaklı kusurlu bir eylemin bulunmadığının mahkemece aldırılan her iki raporda belirtildiği, operasyon öncesi davacının geçireceği operasyon ile ilgili bilgilendirildiği, tanıklarının beyanları da birlikte değerlendirildiğinde davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı hastanede diğer davalı tarafından yapılan doğum işlemi sırasında davacıda meydana gelen yırtılma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Vekâlet sözleşmesi, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 386 ve devamı maddelerinde (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 502 ve devamı) düzenlenmiştir.
2. Dairenin 28/11/2022 tarihli, 2022/6636 E., 2022/8942 K. sayılı kararı, 24.11.2022 tarihli ve 2022/7006 E., 2022/8929 K. sayılı kararı, 12/12/2022 tarihli ve 2022/7726 E., 2022/9331 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karara esas alınan bilirkişi raporlarında; normal doğum sırasında, perine yırtığının oluşabileceği, bu yırtığın önlenebilmesi için yapılan epizyo kesisine rağmen bazı özel durumlarda anal sfinkterin hasar görebileceği, bu durumdan dolayı doktorda kusur aranamayacağı belirtilmiştir. Gerek maddi gerekse manevi tazminata hükmedilebilmesi için ortada hukuka aykırı bir eylem, bir zarar, bu zarar ile eylem arasında illiyet bağı ve kusur bulunmalıdır. Hemen belirtmek gerekir ki tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için sadece eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli olmayıp, eylem sonucunda bir zararın da doğmuş olması ve zararla eylem arasında uygun illiyet bağının da bulunması gereklidir. Somut olayda meydana gelen yırtık nedeniyle davalı doktorun kusurunun bulunmadığının tespiti dikkate alındığında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen 13/04/2022 tarihli ve 2022/810 Esas, 2022/850 Karar sayılı kararın ONANMASINA,
Dosyanın Kayseri 1. Tüketici Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.