Logo

3. Hukuk Dairesi2022/5574 E. 2023/1784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon alacağı için yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasında, takip dayanağı sözleşmenin geçerli bir simsarlık sözleşmesi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı sözleşmenin, taraflar arasında geçerli bir simsarlık sözleşmesi olarak kabul edilebileceği, sözleşme tarihlerindeki uyuşmazlığın hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve sehven yazılmış olması gerektiği, ayrıca dava dışı kişilere yapılan ödemelerin davalıları sorumluluktan kurtarmayacağı değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

EK KARAR TARİHİ : 15.02.2019

SAYISI : 2019/445 E., 2022/177 K.

DAVA TARİHİ : 15.07.2015

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/489 E., 2018/425 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali (simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ...'un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi uyarınca davacının, davalı şirkete ait Aydın İli, Merkez İlçe, Tepecik Köyü, 644 parselde kayıtlı taşınmazın ...'ya satışında aracılık yaptığını, kararlaştırılan 200.000,00 TL emlak komisyonu ücretinin davalılar tarafından ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Aydın 3.İcra Müdürlüğünün 2015/17027 E. sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davalıların haksız olarak sözleşme ve sözleşmedeki imzaları inkar ederek takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar vekili 07.09.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak olarak gösterilen sözleşme aslı ibraz edilmemiş olmakla birlikte, sözleşmedeki imzaların davalılara ait olmadığı yönünde ciddi şüpheleri bulunduğunu ve bu nedenle imzaya itiraz ettiklerini, belge üzerinde oynama yapılmış olabileceğini, kaldı ki dava konusu taşınmazın satışına, davacının ortağı olarak tanıttığı ...'un aracılık yaptığını ve bu kişiye 200.000,00 TL komisyon ücreti ödendiğini, taşınmazın sadece ...'ya değil, ... ile 1/2 'şer hisseli olarak satıldığını, davacının 2003/59 Tebliğ Nolu "Mecburi Standart Tebliği" ile uygulamaya konulan, "Emlak Komisyonculuğu Hizmetleri-Genel Kurallar" uyarınca emlak komisyonculuğu yapma yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalılar vekili cevap dilekçesini ıslah ederek verdiği 16.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.'nin maliki olduğu Aydın İli, Merkez İlçesi, Tepecik Köyü 12 Pafta, 644 parselde kayıtlı taşınmaz hissesini 1.500.000 TL bedel üzerinden satmak için müvekkili şirket yetkilisi olan müvekkili ...’la temas kuran davacı ... ile dava dışı ...' un taşınmaza alıcı bulabileceklerini, belki de ...’un dayısı olan ...’nın bu taşınmazı satın alabileceğini beyan ettiklerini, müvekkili ... ile davacı arasında ilk olarak 12.09.2014 tarihli “Taşınmaz Satış Aracılık Sözleşmesi” imzalanarak sözleşmenin 30.09.2014 tarihine kadar geçerli olduğunun kararlaştırıldığını, bu sözleşmenin eki olarak bila tarihli taşınmazın ...’ya satışına ilişkin olarak ek sözleşme imzalandığını, 12.09.2014 tarihli sözleşmenin eki olan bila tarihli sözleşmede, davacıya bu satış karşılığında 05.04.2015 tarihinde 100.000 TL 05.05.2015 tarihinde 100.000 TL komisyon bedeli ödeneceği kararlaştırılmış ise de 30.09.2014 tarihine kadar alıcı bulamadıkları için işbu sözleşme ve eki olan bila tarihli ek sözleşmenin geçersiz olmasından dolayı davacının komisyona hak kazanmadığını, sonrasında taraflar arasında 22.10.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşmede müvekkili aleyhine satıştan vazgeçmesi haline yönelik cezai şart öngörüldüğünü ancak herhangi bir ücretin kararlaştırılmadığını, taşınmazın satışının 1.250.000 TL bedelle 03.11.2014 tarihinde ... ile ...’ya yapıldığını, satış bedelinin 650.000 TL’si satış anında peşin ödenip, bakiye 600.000 TL satış bedeli için alıcılar ... ve Muhammed Tokyay'ın müvekkiline 31.10.2014 tanzim tarihli; 05.12.2014 vadeli 100.000 TL bedelli, 05.01.2015 vadeli 100.000 TL bedelli, 05.02.2015 vadeli 100.000 TL bedelli, 05.03.2015 vadeli 100.000 TL bedelli, 05.04.2015 vadeli 100.000 TL bedelli, 05.05.2015 vadeli 100.000 TL bedelli 6 adet bono imzalayarak verdiğini, taşınmaz satışına ilişkin olarak, davacı ile birlikte hareket eden dava dışı ...’a toplam 200.000 TL komisyon bedelinin müvekkilleri tarafından ödendiğini, ayrıca 03.11.2014 tarihinde alıcı ... tarafından 30.000 TL davacıya nakden ödendiğini, 03.11.2014 tarihinde müvekkili tarafından da davacıya ayrıca 30.000 TL nakden ödendiğini, bu tutarın 5.000 TL'sinin de, davacı ile müvekkili arasında aracılık yapan

Necati Dolmacı isimli şahsa davacı tarafından aynı anda ödendiğini, davacının müvekkillerinin kendisine duyduğu güvenden faydalanarak haksız icra takibi açmış olup, davacının kötüniyetli ve mükerrer olarak tahsilde bulunmasına yönelik bu hareketinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili ... taşınmaz maliki olmadığından pasif husumet yokluğundan davanın bu müvekkili yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili ... ile davacı arasında imzalanan 12.09.2014 tarihli taşınmaz satış aracılık sözleşmesi 30.09.2014 tarihine kadar geçerli olmak üzere imzalanmış ise de, bu tarihe kadar satış yapılamadığı için geçersiz hale geldiğini, davacı ile ...'un, dayısı ...’nın bu taşınmazı satın alabileceğinden bahisle tarihsiz bir ek sözleşme hazırlayarak müvekkiline imzalatmışlar ise de, 30.09.2014 tarihine kadar satış gerçekleşmediğinden 12.09.2014 tarihli asıl sözleşme ile birlikte tarihsiz bu ek sözleşmenin de geçersiz olduğunu, tarihsiz olması da asıl sözleşmeye bağlı olarak hazırlanmış bir ek sözleşme olmasından dolayı olduğundan 12.09.2014 tarihli asıl sözleşme ile birlikte bu ön sözleşmenin de geçersiz hale geldiğini, kaldı ki sözleşmede tarih belirtilmediği durumlarda, uygulamada ve doktrinde tarafların o sözleşmeyle bağlı tutulma süresine "akde tahammül süresi" denilmekte olduğunu ve akde tahammül süresinin 22.10.2014 tarihli sözleşme yapılınca zaten dolduğunu, ayrıca davacının işlemiş faiz talebinin de yasal dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Davacı tarafın dayandığı, " Emlak Komisyonculuğu Sözleşmesi " tarihsiz olup, satışa konu olacak taşınmazın 644 parsel sayılı taşınmaz olarak belirtildiği ve " ...'ya satılması karşılığında, tapuda tesis edilen ipotek gereği ödenmesi kararlaştırılan 05 Nisan 2014 tarihinde 100.000,00 TL ve 05 Mayıs 2014 tarihinde 100.000,00 TL taksitler olmak üzere 200.000,00 TL'lik kısmı Erkan Akmaz'a ait olacaktır." denildiği, davalı tarafın bu sözleşmedeki imzayı kabul etmekle beraber bu sözleşmenin, taşınmazın ...'ya satılacağı yolundaki görüşme aşamasında ve 12.09.2014 tarihli, süresi biten sözleşmenin ön sözleşmesi olduğunu savunduğu, tarihsiz Emlak Komisyonculuğu Sözleşmesi incelendiğinde ...'ın sıfatının belirtilmediği, taşınmazın ...'ya satılması karşılığında ipotek gereği ödenmesi kararlaştırılan 05 Nisan 2014 tarihinde 100.000,00 TL ve 05 Mayıs 2014 tarihinde 100.000,00 ve toplamda 200.000,00 TL'nin ...'a ait olacağının yazıldığı, ödenmesi kararlaştırılan bu taksitlerin tarihlerinin süresi biten 12.09.2014 tarihli sözleşmenin öncesinde olduğu, ücrete ilişkin olarak ve davacı tarafından dayanılan tarihsiz Emlak Komisyonculuğu Sözleşmesi'nin taşınmazın satıldığı 03.11.2014 tarihi öncesi ve süresi biten 12.09.2014 tarihli sözleşmenin sonrasında olduğu sonucuna ulaşılamayacağı, davacı tarafın, TBK'nun 520/3 üncü maddesine uygun olarak, taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin tüm unsurlarını taşıyan ve diğer komisyoncu ...'tan ayrı ve bağımsız olarak bir sözleşme de ( yazılı kanıt) ibraz edemediği..." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı ve davalının oğlu tanık ...'ın takip dayanağı sözleşmenin son sözleşme olduğu ve sözleşme gereği müvekkiline kabul etmemekle beraber 60.000.00 TL ödeme yapıldığı yönündeki açık beyanlarına rağmen sözleşmenin geçersizliğine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kısmen de olsa ödeme yapıldığı iddia edilen bir sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülemeyeceğini, takip dayanağı sözleşmenin son ve geçerli sözleşme olduğunu, daha önceki sözleşmelerde karşı taraf yalnızca ... İnş. Ltd. Şti. iken takip dayanağı sözleşmede tarafların ... ve ... İnş. Ltd. Şti. olduğunu, önceki sözleşmelerde alıcı ve ödeme bilgilerinin bulunmadığını, oysa takip dayanağı sözleşmede taşınmaz alıcısının kim olduğu, ödeme planı ve müvekkiline ait olacak meblağa kadar her türlü ayrıntının düzenlendiğini, dosyadaki sözleşmelerin hiçbirisinde diğer sözleşmeye atıf olmadığını, her bir sözleşmenin bağımsız ve ayrı ayrı düzenlendiğini, dava sürecinde azledilen/istifa eden davalılar vekilinin ''davacıya bu satış karşılığında 05.04.2015 tarihinde 100.000.00 TL 05.05.2015 tarihinde 100.000.00 TL komisyon bedeli ödeneceği kararlaştırılmış ise de'' yönündeki ıslah edilen cevap dilekçesindeki beyanına ve dosya kapsamında aldırılan 2 bilirkişi raporunda takip dayanağı sözleşmenin son ve geçerli sözleşme olduğunun açıkça tespitine rağmen yerel mahkemece sözleşmenin geçersizliğine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararda bilirkişi raporlarından, tanık beyanlarından, toplanan delillerden ve dahası davalının ödeme savunmasından bahsedilmediğini, dosyada ... ile ilgili hiçbir sözleşme bulunmazken gerekçede taraflarına ''...'tan bağımsız yazılı bir kanıt sunamadığı'' ithamında bulunulduğunu, ...'u davalının tanık olarak bile dinletmediğini, bu kişinin mimarlık firmasının olduğunun ve isminin ''işçilik/mimarlık bedeli'' ödemesi şeklindeki bir faturada geçmekte olduğunun görülmesine rağmen yerel mahkemenin işçilik/mimarlık faturasını simsarlık sözleşmesi olarak kabul ettiğini, ancak ''emlak komisyonculuğu'' başlıklı sözleşmenin yok kabul edilmesinin mahkemenin kendi kararını keenlemyekün kıldığını, dava dışı ...' un sözleşmelerde taraf ve/veya temsilci olduğunu gösterir herhangi bir imzasının bulunmadığını, bu kişinin müvekkili davacının temsilcisi dahi olmadığını, davalıların cevap dilekçesini yargılamayı uzatmak için kötüniyetli olarak ıslah etmeleri nedeniyle 20.000.00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ve davalıların 5.000.00 TL' ye kadar disiplin para cezası ile cezalandırılması ve zararın yargılama sırasında yatırılan teminattan mahsup talepleri hakkında bir karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Aydın ili, Merkez ilçe, Tepecik Köyü, 644 Parselde kayıtlı taşınmazın 03.11.2014 tarihinde ... ve Muhammed Tokyay'a satıldığı, davacının dayandığı tarihsiz sözleşmede sadece ...'nın isminin bulunduğu, kaldı ki sözleşmenin içeriğinin satım tarihi ile örtüşmediği, dolayısıyla itibar edilemeyeceği, bu hususun mahkemenin kabulünde olduğu, Yargıtay 13. HD. 2016/14120 Esas ve 2017/12212 Karar sayılı ilamının da bu doğrultuda olduğu, Aydın 3. İcra Dairesinin 2015/17027 sayılı takip dosyasında, takip dayanağı olarak, 05.04.2015 faiz başlangıç tarihli ve 05.05.2015 faiz başlangıç tarihli 200.000,00 TL tutarındaki (emlak komisyonculuğu başlıklı sözleşmenin 100.000,00 TL si için) gösterilmiş olup, ödeme emrinin takip dayanağına uygun düzenlendiği, takip ekinde ise, bila tarihli ''emlak komisyonculuğu sözleşmesi'' başlıklı sözleşmenin bulunduğu, bu durumda; takip dayanağı bila tarihli ''emlak komisyonculuğu sözleşmesi'' başlıklı sözleşmenin bir simsarlık sözleşmesi olmayıp, ön sözleşme mahiyetinde olduğu, itirazın iptali davalarının, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalar olduğu, somut olayda; takip dosyasında bulunan takip talebinin ödeme emrine uygun düzenlenip borçluya tebliğ edildiği, ancak, geçerli bir simsarlık sözleşmesi olmadığı ve itirazın iptali davasında takip dayanağı yapılmayan sözleşmelere dayanılarak, alacağın varlığı ispatlanılmaya çalışıldığından, davacının sonuca ulaşması imkanı bulunmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı tarafın dayandığı tüm deliller mahkemece toplanmasına rağmen davacı tarafın iddialarını ispatlayamamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre'' gerekçesiyle oy çokluğuyla davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alan muhalefet şerhindeki gerekçeleri tekrarlayarak oy çokluğu ile verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 520 nci maddesinin birinci fıkrasında simsarlık sözleşmesinin tanımı "...simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" şeklinde yapılmıştır. Bu hüküm mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir." şeklinde yapılmıştır.

2. 6098 sayılı Kanun'un 520 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre; taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.

3. Simsarın ücrete hak kazanma zamanı ve giderlere ilişkin alacağını düzenleyen 6098 sayılı Kanun'un 521 inci maddesine göre "simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır".

4. 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre; ''Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.

''

5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190 ıncı maddesinde; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.

3. Değerlendirme

Davacı ile davalılardan ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında, davalı şirkete ait olan Tepecik 644 Parselde yer alan taşınmazın satışı konusunda davacı aracının yetkilendirilmesi için 12.09.2014 tarihli ''Taşınmaz Satış Aracılık Sözleşmesi'' imzalanmış ve sözleşmenin 30.09.2014 tarihine kadar geçerli olduğu kararlaştırılmıştır. Yine davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 22.10.2014 tarihli ''Taşınmaz Satış Aracılık Sözleşmesi''nde ise cezai şartlar düzenlenmiş ve sözleşmenin 10.11.2014 tarihine kadar geçerli olduğu kararlaştırılmıştır.

Davacının takip dayanağı olarak sunduğu bila tarihli ''Emlak Komsiyonculuğu Sözleşmesi'' ise davacı ile davalı şirket ve diğer davalı ... arasında imzalanmış, sözleşmede; ''Aydın İli Merkez İlçesi Tepecik Köyü 12 pafta 644 parselde kayıtlı 35.634. m² yüzölçümlü taşınmazın ... İnş. Ltd. Şti.'ye ait olan 12.104.42 m² hissesinin ...'ya satılması karşılığında tapuda tesis edilen ipotek gereği ödenmesi kararlaştırılan 05.04.2014 tarihinde 100.000.00 TL ve 05.05.2014 tarihinde 100.000.00 TL taksitler olmak üzere toplam 200.000.00 TL'lik kısmı ...'a ait olacaktır. Bu anlaşma gereği ... İnş. Ltd. Şti. ve ... alım-satım gereği hesaplarına yatırılan son iki taksit olan 200.000.00 TL'lik bedeli yatırıldığı gün herhangi bir ihtar yada ihbara mahal vermeksizin ...'a ödeyecektir. Bu borcun süresinde ödenmemesi halinde borçtan ve bu borç nedeni ile doğacak her türlü masraftan ... İnş. Ltd. Şti. ve ... müştereken ve müteselsilen sorumludur.'' şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür.

Sözleşmede nitelikleri belirtilen taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazın davalı şirket adına kayıtlıyken 1.250.000,00 TL bedelle 03.11.2014 tarihinde ... ile ...'ya satıldığı, satış bedelinin 650.000,00 TL'sinin satış anında peşin ödendiği, kalan bakiye 600.000,00 TL satış bedeli için alıcılar ... ve Muhammed Tokyay'ın ...'a 31.10.2014 tanzim tarihli; 05.12.2014 vadeli 100.000,00 TL bedelli, 05.01.2015 vadeli 100.000,00 TL bedelli, 05.02.2015 vadeli 100.000,00 TL bedelli, 05.03.2015 vadeli 100.000,00 TL bedelli, 05.04.2015 vadeli 100.000,00 TL bedelli, 05.05.2015 vadeli 100.000,00 TL bedelli olmak üzere 6 adet bono imzalayarak verdikleri anlaşılmıştır.

Davalı taraf cevap dilekçesini ıslah ederek sundukları 16.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde her ne kadar tarihsiz sözleşmenin 12.09.2014 tarihli sözleşmenin eki niteliğinde olduğunu ve 30.09.2014 tarihinde asıl sözleşmenin sona ermesiyle tarihsiz sözleşmenin de sona erdiğini savunmuş ve mahkemece de tarihsiz sözleşmede ödeneceği kararlaştırılan 05.04.2014 ve 05.05.2014 tarihli taksitlerin tarihinin 12.09.2014 tarihinden önce olduğu sonucuna ulaşılarak davanın reddine karar verilmişse de; taraflar arasındaki ilişkinin 12.09.2014 tarihli sözleşme ile başladığının davalının da kabulünde olduğu, 12.09.2014 tarihli sözleşmede sadece aracılık için anlaşma sağlandığı ve 22.10.2014 tarihli sözleşmede de cezai şartların düzenlendiği ancak bila tarihli sözleşmede, taşınmazın tapu kaydında yer alan satım koşullarını da teyit eder nitelikte, sözleşme bedelinin, ödemenin ne şekilde yapılacağının, taşınmazın kime satılacağı hususunun açık ve net bir şekilde ortaya koyulduğu, tarihler konusunda ise her ne kadar senetlerin 2014 tarihli olduğu belirtilse de taraflar arasında 12.09.2014 tarihinde başlayan aracılık ilişkisinde ödemelerin geriye dönük olarak 05.04.2014 ve 05.05.2014 tarihinde yapılacağının kararlaştırılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, senetlerin tarihleri konusunda sehven 2014 tarihinin yazıldığının anlaşıldığı, davacının da icra takip talebinde senetler için 04.05.2015 ve 05.05.2015 tarihinden itibaren faiz talep ettiği, dava dışı ...'a yapılan ödemelerin ise dava konusuyla ilgisi bulunmadığı, sözleşmede adı yer almayan ...'a yapılan ödemelerin davalıları borçtan kurtaramayacağı anlaşılmakla, talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.