"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/724 E., 2022/752 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/46 E., 2021/354 K.
Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 30.05.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, ek karara yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; davacı asıl tarafından fazlaya ilişkin hak saklı tutularak alacağın bir kısmının dava edildiği, yargılama sürecinde alacağın tamamının belirlenmediği gözetildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir. Diğer taraftan Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararda; alacağın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde hüküm altına alınan kesinlik sınırının altında kaldığı belirtilmesine rağmen, ayrıca aynı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kararın temyiz edilemeyeceğinin belirtilmiş olması, açık hata niteliğindedir. Bu durumda, temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin 30.05.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı asılın gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere açtığı adi ortaklıkta sermaye bedelinin iadesi ve kâr payı alacağı davasının reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, fazlaya ilişkin saklı tuttuğu tüm haklarını işbu davaya konu ettiğini, davalılar ile imzaladığı 07.07.2004 tarihli ortaklık sözleşmesine ilişkin olarak yapılan masrafların afaki yazıldığını, çelişkili hesaplar yapıldığını, 07.07.2004 tarihinde başlayan ortaklığın 21.10.2010 tarihli ibraname ile sonlandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, tespit edilecek ortaklık alacağından şimdilik 20.000 TL'nin 01.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve dava tarihi itibariyle ortaklığın sonlandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davacının daha önceden açmış olduğu alacak davasında dayandığı tüm delillere bu davada da dayandığını, alacak davasının reddine dair verilen kararın kesinleştiğini savunarak, kesin hüküm nedeniyle davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; işbu dava ile Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/68 E. sayılı dosyasının tarafları ile dava konusunun aynı olduğu, davacı tarafından açılan 2014/68 E. sayılı davanın kesin hükme bağlandığı, diğer taraftan davacının 21.10.2010 tarihinde ortaklığın sona erdiğini kabul ettiği gerekçesiyle; alacak talebinin kesin hüküm, ortaklığın sonlandırılması talebinin ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı asıl; açtığı davada yeni deliller sunduğunu, ortaklığın dava tarihi itibariyle sonlandırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı asılın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı asıl dilekçesinde; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile tasfiye alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre; davacının, dava açmakta hukuken korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir. Bu şart, dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan, olumlu dava şartları arasında sayılmaktadır.
2. Aynı maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde; kesin hüküm, dava şartı olarak belirtilmiştir. Kesin hüküm olumsuz dava şartıdır ve hem bireyler için hem de Devlet için hukuki durumda bir kararlılık ortaya koyar. Bununla, hukuki güvenirlik ve yargı erkine güven sağlandığından kamu yararı ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenledir ki kesin hüküm itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de; davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip, davayı kesin hükümden (dava şartı yokluğundan) reddetmesi gerekir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar; yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre usul ve kanuna uygun olup, davacı asıl tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 30.05.2022 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.