Logo

3. Hukuk Dairesi2022/5823 E. 2023/1777 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle düzenlenen ücret sözleşmesi gereğince vekalet ücretinin tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin vasi atanmasına ve avukatlık sözleşmesinin geçersizliğine ilişkin itirazlarının reddi ve davacı avukatın haksız azledilmesi sebebiyle taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki vekalet ücretine hak kazanmış olması gözetilerek, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/130 E., 2022/653 K.

DAVA TARİHİ : 03.09.2015

KARAR : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bergama 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2019/540 E., 2021/549 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; avukat olduğunu, davalının kendisini vekil tayin etmesi nedeniyle 16.01.2015 tarihli avukatlık sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede işin konusunun, cezaevinde bulunan davalının cezasının infazının ertelenenmesi ve davalıya vefat eden babasından intikal edecek olan taşınmazlarla ilgili ortaklığın giderilmesi davası açılmasına ilişkin olduğunu, nitekim sözleşmeye uygun olarak ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, davalının 16.03.2015 tarihinde Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı 2014/2907 ilamat numarasıyla ile sağlık nedeni ile cezanın infazının ertelenmesi kararı alındığını davalı vasisinin 31.07.2015 tarihinde kendisini haksız olarak azlettiğini ileri sürerek; aralarında düzenlenen vekalet sözleşmesine göre %15 oranında vekalet ücreti ve açılmış davaya ilişkin azil sebebiyle mahrum kalınan karşı vekalet ücreti olarak 20.000 TL vekalet ücretinin azilname tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 23.06.2017 tarihli dilekçesi ile talebini 571.392,79 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; Türk Medeni Kanunu'nun 462 maddesi gereğince yapılan avukatlık sözleşmesinin vesayet makamının denetiminden geçmesi gerektiğini, bu haliyle geçersiz olduğunu, yetki alınmadan dava açıldığını, sözleşmenin kayınpederinin bütün mal varlığına ilişkin yapıldığını, bu esnada eşinin cezaevinde olduğunu, kendisininde kesinleşmiş 3 yıl cezası olması nedeniyle vasilik yapmasının imkansız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin kararı uyarınca davacı vekiline 16.01.2015 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi hakkında vesayet makamından izin alması için süre verilmesi sonucunda Bergama Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/443 E., 2015/7 K. sayılı dosyasında 10.02.2021 tarihli ek karar ile 16.01.2015 tarihli avukatlık sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile sözleşmenin onaylanmasına karar verildiğini, verilen karara itiraz edilmesi üzerine Bergama 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/95 D.iş, 2021/68 Karar sayılı ilamı ile itirazın reddine dair kesin olarak karar verdiği, davacı avukatın haksız olarak azledildiğinin dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacı avukatın haksız olarak azledilmesi nedeniyle üstlendiği ortaklığın giderilmesi davasını takip edemediği ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kural olarak ortaklığın giderilmesi davası maktu vekalet ücretine tabi ise de bu hususun aksine taraflarca ücret sözleşmesi yapılmasında herhangi bir engelin bulunmadığı, sözleşmenin geçerliliği nedeniyle davacı avukatın sözleşmede belirlenen oranda vekalet ücretine hak kazanacağı, bilirkişi raporunda vekalet ücretine ilişkin davaya konu taşınmazların toplam değerinin 26.615.132 TL, kısıtlı Masar Ali Payzın'ın 1/3 hissesine düşen miktarın 8.871.710,67 TL olarak tespit edildiğini, taşınmazların değerinin tespit edilmesine müteakip dosyanın vekalet ücreti yönünden hesaplama yapılması için hesap bilirkişisine tevdi edildiği 06.02.2017 tarihli ek raporda davacının bu değere hesaplanan akdi vekalet ücretinin 1.330.756,60 TL, KDV tutarının 239.536,19 TL, toplam vekalet ücreti alacağının ise 1.570.292,79 TL olarak belirlendiği, taşınmazların değerinin azil tarihi itibari ile belirlenmesi, vekalet ücretinin bu değer baz alınarak sözleşme uyarınca hesaplanması nedeniyle bilirkişi raporlarının hükme esas kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 1.571.392,79 TL vekalet ücreti alacağının 06.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde dahili davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili; Bergama Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/443 E., 2015/7 K. sayılı vasi atanmasına ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, vasinin bihakkın tahliye tarihine göre hapis cezasının infazı tamamlanana kadar yasaklı durumda olduğundan vasi olarak görevlendirilemeyeceğini, davacının davalı ...'ın bilgisizliğinden ve tecrübesizliğinden yaralanmak suretiyle sözleşme imzaladığını, ..., murisin işlemlerinin usulüne uygun şekilde zamanında ve doğru şekilde ilerlememesi ve davacının istifa edeceğine ilişkin beyanı nedeniyle davacıyı azlettiğini, azilnamede "gördüğüm lüzum üzerine" şeklinde neden belirtilmiş olmasının azlin haksız olduğunu göstermeyeceğini, azlin haklı olup olmadığı hususunda bir kanaate varmak için ortaklığın giderilmesi için açılan davanın detaylı olarak incelenmesi gerektiğini, ortaklığın giderilmesi davasının maktu vekalet ücretine tabi olan bir dava olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, sözleşmede vekalet ücretinin nisbi olarak belirlenmesinin tek nedenin bilgisizliği, tecrübesizliği ve müzayaka halinden kaynaklandığını, Denetim Makamınca denetimin geç ve usulüne aykırı yapıldığını, maktu anlaşma imkanı olan bir davada nisbi %15 olarak belirlenen vekalet ücretine ilişkin sözleşmenin onaylanmasının Denetim Kurumunun amacına aykırı olduğunu, bu hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan, Mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, Avukatlık Kanununda vekalet ücretinin " belli ve muayyen olma" ve başarıya göre değişme" koşulunu sağlamayan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, rayiç bedel üzerinden avukatlık ücreti kararlaştırılmış olmasının "hasılı davaya iştirak" niteliği taşıması nedeniyle sözleşmenin geçerli olmayacağını, yargılamada taşınmaz değerlerinin çok yüksek belirlendiğini, sözleşmede yargılama harç ve giderlerinin avukat tarafından gerçekleştirileceği yönünde hüküm bulunmasına rağmen mahsubu hususunun değerlendirilmediğini, Mahkemece avukatlık ücret sözleşmesinin yorumunda ve avukatlık ücret alacağının hesabında hata yapıldığını, sözleşmede avukatlık ücreti alacağına, KDV'nin ekleneceği düzenlenmediği halde KDV alacağının davacı alacağına dahil edilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmede avukatlık ücret alacağına muris ...'ın cezanın infazının ertelenmesi konulu başvurusunun dahil edilmesine rağmen davacı avukatın sözleşme ile üstlendiği işi yapıp yapmadığı incelemeden hüküm kurulduğunu, somut olayda ortaklığın giderilmesi davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği için davacıya ödenmesi gereken avukatlık ücreti maktu avukatlık ücreti olması gerekirken ücretin nisbi olarak belirlendiği kabul edilse dahi hesap edilecek avukatlık ücretinin dava konusu gayrimenkullerin muhammen değerinin %50'sinden ödenmesi gereken harç, gider ve masraflar mahsup edildikten sonra kalan miktarın davalı hissesine isabet eden tutarın %15'i olabileceğini, gerçekleşmemiş sonuca göre ücret belirlenemeyeceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; haksız azil nedeniyle, taraflar arasında düzenlenen ücret sözleşmesi gereğince vekalet ücretinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1163 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 163 üncü maddesi; "Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. Yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir. Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz."

Aynı Kanun'un 164 üncü maddesi "Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder. Yüzde yirmi beşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. "

Aynı Kanunun 174 üncü maddesi; “Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır. Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez. " şeklindedir.

3. Değerlendirme

1. Davalılar vekili; vasi ...'ın Bergama Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/443 E., 2015/7 K. sayılı vasi atanmasına ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, vasinin bihakkın tahliye tarihine göre hapis cezasının infazı tamamlanana kadar yasaklı durumda olduğundan vasi olarak görevlendirilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.07.2021 tarihli 2021/95 Değişik iş, 2021/68 Karar sayılı dosyasında, vasi ..., hukuki engeller nedeniyle vasi olmasının mümkün olmadığını ve avukatlık sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece, vasilik kararına itiraz etmeyip vasi sıfatıyla işlem yaptığı, kendisinin belirlediği vekil ile avukatlık sözleşmesi düzenlediği, gabin koşullarının oluşmadığı, düzenlenen sözleşme içeriğinde kısıtlının menfaatini zedeleyecek hükümler bulunmayıp vesayet makamınca onaylanan sözleşmenin kısıtlının yararına olduğu tespit edilerek yapılan itirazın reddine karar verilmiş olduğundan davalıların sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Davacı avukat ile vasi ve davalılar murisi arasında 16.01.2015 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlendiği, davaların veya icra dosyalarının sonuçlandığı tarih itibariyle gayrimenkullerin rayiç bedeli veya dava dosya sonucunun ulaştığı meblağ üzerinden KDV hariç % 15'inin avukata vekalet ücreti olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı avukatın davayı takip ettiği sırada haksız olarak azledildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak izale-i şuyuu davalarında avukat ancak tarifeye göre maktu vekalet ücreti isteme hakkına sahip ise de, taraflar arasında Avukatlık Kanunu hükümlerine uygun ücret konusunda yazılı sözleşme bulunması halinde sözleşmedeki düzenlemeye itibar edilmesi zorunludur. Bu itibarla imzası davalı tarafça inkar edilmeyen yazılı sözleşmede yer alan düzenlemelerin davalıyı bağlayacağı kabul edilmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun olup taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre de hesaplama yapılmış olduğundan davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,

Kararı temyiz eden davalılar harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.