Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6028 E. 2023/2010 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Avukatın azlinin haksız olduğu ve bu nedenle davacının sözleşme kapsamında vekalet ücretine hak kazandığı değerlendirilerek, davalının temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat Rahman Dahim Dumlupınar ile davalı vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında 08.06.2009 tarihli avukatlık sözleşmesi imzalandığını, davacının davalının verdiği vekaletname ile birden fazla dosyasını takip ettiği ve ücrete hak kazandığı halde davalının ... 9. Noterliğinin 27.02.2017 tarih ve 5695 yevmiye sayılı azilnamesi ile müvekkilini haksız olarak azlettiğini, ancak vekalet ücretinin ödenmediğini bu nedenle alacağın tahsili için ... 8. İcra Müdürlüğünün 2017/14654 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacı avukatın FETÖ soruşturması nedeni ile tutuklandığını, dosyalarını başkasına tevdi ettiğini, hak kaybına uğramamak için davacı avukatı haklı olarak azlettiğini, aralarındaki sözleşmenin sadece bir dosya için yapıldığı halde kendisinin rızası alınmadan ve bilgisi dışında diğer dosyalara da vekaletnamesini sunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; azlin haklı olmadığı kabul edilerek ve bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle, davacı avukatın tüm ücret alacakları muaccel hale gelip istenebilir hale geleceğinden yapılan hesaplamada avukatın toplam ücret alacağının 116.199,21 TL olması gerektiği, davacının takip tarihine kadar ki toplam 62.462,88 TL yasal faiz talebinin ise Türk Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi gereği temerrüt oluşmadığından yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının ... 8 İcra Müdürlüğünün 2017/14654 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 116.119,21 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile alacağın %20'si olan 23.239,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; Mahkemenin hükme esas aldığı 09.01.2019 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli ve çelişkili olması nedeniyle yeni bir bilirkişiden 26.03.2019 tarihli raporun alındığını, ancak Mahkemenin bu rapora itibar etmediğini, çelişkileri gidermek için istediği rapora geri döndüğünü ve hükmünü en tutarsız raporun üzerine kurduğunu, hükmün 24.09.2019 tarihli rapora göre verilmesi gerektiğini belirterek yerel Mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvurusunda; müvekkilinin davası devam ederken davacının FETÖ iddiası ile tutuklandığını, avukatlık mesleğini icra eden avukatın özen ve davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğunu, davacının tüm bu durumları yaşarken müvekkiline hiçbir bilgi vermeyip onu umursamadığını, başka kişiler tarafından da bilgilendirme yapılmadığını, davacının tutukluluk hali, davacının müvekkilinin davası ile ilgilenmemesini, davasını takip etmesini ve müvekkili ile iletişime geçmesini olanaksız hale getirdiğini, bütün bu durumlar karşısında müvekkilinin davasının takibi ve hak kaybına uğramaması için başka bir avukatla anlaşması zorunluluğunun doğduğunu bu nedenle davacıyı da haklı nedenle azlettiğini, Mahkemece haklı azlin olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmadığını, davacının düşmüş olduğu durum neticesinde müvekkilinin avukattan beklenilecek faydayı göremediğini, davacının FETÖ iddiası ile tutuklandığı dava dosyası incelenmeden karar verildiğini, bilirkişi raporları arasında çelişkiler bulunduğunu, icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesi 20.05.2021 tarihli ve 2019/1706 E., 2021/534 K. sayılı kararıyla; azilnamede "gördüğüm lüzum üzerine" denilmek suretiyle davacı avukatın azil edilmesine rağmen cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde avukatın FETÖ’den tutuklanması nedeniyle görevini yapamadığını savunmasının çelişkili olduğu, davacı avukat tarafından yürütülen tüm davaların (... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/725 E. sayılı davası hariç) 15 Temmuz 2016 tarihli darbe kalkışması öncesi sonuçlandığı ancak kararlar kesinleşmediğinden davacı avukat tarafından davaların takip edilmemesi gibi bir maddi vakıanın bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafından yapılan azlin haksız olması nedeniyle avukatın ücrete hak kazandığı, avukata ücret olarak gönderilen miktarın 9.750 TL olduğu, 08.06.2009 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinde sadece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/317 E. sayılı davası için avukatlık ücretinin 7.000 TL olarak belirlendiğini, ancak işin konusu başlığında,“işbu sözleşme genel nitelikte olup ... sahibinin onun adına borcu üstlenenin ve garantörün bütün işlerinde uygulanacaktır." yine sözleşmenin 11 inci maddesinde, “İşin görünen konusu daha az olsa dahi işin olumlu sonuçlanması ihtimalinde icra inkar tazminatı ve sair tazminatlar ile işin sonuçlanmasına kadar işleyen faiz gibi ferileri de dahil olmak üzere işin gerçek değerinin yüzde yirmi beşi (% 15) avukatlık ücretidir." düzenlemelerinin yer aldığı nazara alındığında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/317 E. sayılı davası haricindeki işler için %15 oranında avukatlık ücretinin uygulanması gerektiği, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, likit olmadığından icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, ... 8. İcra Müdürlüğünün 2017/14654 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazın kabulü ile takibin 182.962,36 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihi olan 01.11.2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairenin 28.02.2022 tarihli ve 2021/5627 E., 2022/1611 K. sayılı ilamıyla, davalının sair temyiz itirazları incelenmeksizin; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın gerekçesinde yapılan hesaplamada, dosya esas numaraları da gösterilerek ayrı ayrı akdi ve karşı yan vekalet ücreti hesaplaması yapılmış ise de; bir kısım dosyalar yönünden, talep edilmiş olan miktarlardan fazlasına hükmedilmiş olduğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK'nın 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü gereğince Mahkemece HMK'nın 26 ncı maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurulmadan, talep edilen miktarlardan fazlasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... 8. İcra Müdürlüğünün 2017/14654 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazın kabulü ile takibin 171.553,03 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihi olan 01.11.2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyizinde; oluşan mücbir sebepler nedeniyle avukatı azletmek durumunda kaldığını, avukatın azlinin haklı olduğunu, avukatla tek bir ... için anlaşıldığını, müvekkilinin vekalet sunmasına onay vermediği dosyalar karara çıkmalarına rağmen bilgilendirilmediğini, müvekkilin bu dosyalara vekalet sunulmasına ve işin takip edilmesine ilişkin yazılı veya sözlü bir talimatı bulunmadığını, bu durumun aksini iddia eden davacı tarafın iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacının tutukluluk hali, müvekkilin davası ile ilgilenmesini, davasını takip etmesini, müvekkil ile iletişime geçmesini olanaksız hale getirdiğini, bu nedenle müvekkilinin davasının takibi ve hak kaybına uğramaması için başka bir avukatla anlaşmak zorunda kaldığını, davacı asilin tutuklanmasının ardından müvekkilinin işlerini takip etmesi için Avukat ...'ya tevkil verdiğini, bu nedenle de alacaklı vekili ile müvekkil arasında hala devam etmekte olan bir vekalet ilişkisi bulunduğunu, dava konusu icra takibinde menfaat çatışması olduğunu, müvekkilin başkasına tevkil yetkisi vermiş olduğu vekilini azletmesi kendisine başkasını tevkil yetkisi verilmiş olan vekilin, bu yetkisine dayanarak önceden atamış olduğu alt vekilin azli sonucunu doğurmayacağını, avukatlık sözleşmesinin kurucu unsurlarından biri işin konusu ve takip edilecek davalar belirlenmediğinden sözleşmenin geçersiz olduğunu, yalnızca davaların kazanılma ihtimaline yönelik ücret belirlendiğini, bu hususun Avukatlık Kanunu 164/4 maddesinde belirtilen kurallara aykırı olması nedeniyle söz konusu maddeyi geçersiz kıldığını, bölge mahkemesinin yapmış olduğu incelemede ücrete ilişkin maddenin geçersiz olduğuna dikkat etmeksizin akdi vekalet ücretini %15 üzerinden hesaplamasının hatalı olduğunu, vekalet ücretine konu dosyaların neredeyse hepsinin temyiz incelemesi sonucu bozulduğunu, avukatın görevinin dosya kesinleşene kadar devam etmesi gerektiğini, hesaplama yapılan tüm dosyaların bozularak yerel Mahkemede yeniden yargılamalarına devam edildiğinden henüz avukatın vekalet ücreti kazanamayacağını belirtelerek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1163 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56 ncı maddesi; "Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekâletname hükmündedir."

Aynı Kanun'un 163 üncü maddesi; "Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. Yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir. Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz."

Aynı Kanun'un 164 üncü maddesi; " Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder. Yüzde yirmi beşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. "

Aynı Kanun'un 171 inci maddesi; "Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder. Avukata verilen vekaletnamede başkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir. Vekaletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veya takip edilecek bütün dava ve işlerde vekalete ve başkasını tevkile genel şekilde yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden ayrıca vekalet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir. İkinci fıkradaki hallerde, avukatın müvekkile karşı sorumluluğu devam eder. Birlikte takibettiği veya işi tamamen devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayı müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur."

Aynı kanunun 174 üncü maddesi; “Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret isteyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır. Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez. " şeklindedir.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine, yukarıda verilen hukuk kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeler ile, dosya kapsamından avukatın azlinin haksız olduğu, haksız azil nedeniyle davacının sözleşme kapsamında vekalet ücretine hak kazandığı anlaşılmakla davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8,400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararı bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.

11.718,80 TL Temyiz harcı

80,70 TL Peşin harç

11.638,10 TL Bakiye temyiz harcı