Logo

3. Hukuk Dairesi2022/605 E. 2022/7085 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı davasında, imar planı değişikliği nedeniyle kiralanan taşınmazın amaçlanan kullanım amacına uygunluğunun ortadan kalkmasının kiracıyı kira borcundan kurtarıp kurtarmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin taraflarca feshedilmediği, imar planı değişikliğinin kira sözleşmesinde öngörülen fesih nedeni olmadığı ve kira bedelinin ödenmemesi konusunda davalının herhangi bir haklı sebebinin bulunmadığı gözetilerek, davacıların kira alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

KONYA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar, taraflarca temyiz edilmiş, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 27/09/2022 tarihinde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekilleri Av. ... ile Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davalı ile 06/06/2015 tarihli kira sözleşmesini imzaladıklarını, davalının 01/03/2016 tarihinde peşin ödenmesi gereken bedeli ödemediğini ileri sürerek; 67.000 USD'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.

Davalı; davaya konu taşınmazları, üzerinde güneş enerjisi santrali tesis etmek üzere kiraladığını, sözleşme tarihinden önce yapılan ve kesinleşen imar planı değişikliği nedeniyle kiralanan arazilerin enerji sahasına dönüştürülmesinin imkânsız hale geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

./..

-2-

İlk derece mahkemesince; kira sözleşmesinin taraflarca feshedilmediği, kira bedelinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 67.000 USD'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince; davacıların TBK'nın 301. maddesine göre teslim ve sözleşme süresince amaçlanan kullanıma elverişli halde bulundurma borçlarını ifa etmedikleri, dolayısıyla davalı kiracının borcunun sona erdiği, davacıların davalı kiracıdan kira parasını isteme haklarının bulunmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine, Dairemizin 09/02/2021 tarihli ve 2020/1868 E. 2021/1092 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında 06/06/2015 tanzim ve 01/01/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğu, yapılan kira sözleşmesi sonucu dava konusu yerlerin davalı şirkete teslim edildiği, davalı şirketin bu yer üzerinde sözleşmenin imzalanmasına müteakip 6 ay içinde santral için gerekli ruhsat ve izinler dahil olmak üzere tüm hukuksal prosedürü tamamlamayı kabul ettiği ve sözleşmenin 3.8. maddesi gereğince de 6 aylık sürenin bitiminden öncesinde yazılı ihbarda bulunmak kaydı ile davalının kira sözleşmesini feshetmediği, kira sözleşmesinin halen taraflar arasında geçerli olduğu, ilk yıla ait kira bedelinin 01.03.2016 tarihinde ödeneceğinin taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 3.2. maddesinde kararlaştırıldığı; ancak davalı tarafından bir ödeme yapılmadığı, bu itibarla ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, bozulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 67.000 USD'nin dava tarihinden fiilen ödeme tarihine kadar (3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca) Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödendiği en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2) Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Avukatlık ücretinin kapsadığı işler" başlıklı 2 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir. Söz konusu tarifenin ikinci kısım ikinci bölüm 17 nci maddesinde; bölge adliye mahkemesinde görülen işlerin takipleri için bir duruşması olan işler için 2.040 TL, birden fazla duruşması olan işler için 4.080 TL maktu vekalet ücreti ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; bozmaya uyularak yapılan istinaf incelemesi sırasında iki duruşma yapılmış olmasına rağmen davacılar lehine ayrıca istinaf vekalet ücretine hükmedilmemesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

../...

-3-

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi karar hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak " Davacılar bölge adliye mahkemesinde kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.501,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 27/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.