Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6176 E. 2023/1912 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 694 sayılı KHK kapsamında düşürülen itirazın iptali davası nedeniyle davacının, davalıdan karşı vekalet ücreti talep edebilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: 694 sayılı KHK'nın 9. maddesi ile İİK'ya eklenen geçici 13. madde uyarınca, idari yargının görev alanına giren konularda açılan ilamsız icra takipleri ve itirazın iptali davalarında, karar verilmesine yer olmadığına ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, davacının karşı vekalet ücreti talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1369 E., 2022/1696 K.

DAVA TARİHİ : 03.05.2018

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/334 E., 2019/587 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı asil ... ile davalı vekili Avukat ... Tığ, Avukat ... Yılan Diloğlu'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; avukat olduğunu, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile 09.02.2017 tarihli vekalet sözleşmesi akdettiğini, vekalet sözleşmesinin imzalanmasından sonra davalı Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı aleyhine Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2017/3747 E. ve 2017/3231 E. sayılı dosyaları ile toplamda 1.501.500.000,00 TL değerinde icra takibi başlattığını, ödeme emirlerinin tebliğini müteakip, süresi içinde Maliye Bakanlığının takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine itirazın iptali davası açıldığını, tarafların anlaşarak davayı sona erdirdiklerinden, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının kanuni vekalet ücretlerinden sorumlu olduğunu, davalı ile dava dışı Ankara Büyükşehir Belediyesinin sulh olmaları ve her ne surette olursa olsun anlaşmaları nedeniyle 1136 Sayılı Yasa'nın 165 inci maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla icra takipleri nedeniyle doğan 15.134.150,00 TL kanuni vekalet alacağından şimdilik 50.000,00 TL ile itirazın iptali davası nedeniyle doğan 15.080.200,00 TL kanuni vekalet ücreti alacağından şimdilik 150.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacının, dava dışı müvekkilinin KDV alacağı olduğundan bahisle usulüne uygun başvurularını yaparak, talebinin reddedilmesi üzerine vergi mahkemelerinde dava açmak yerine Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2017/3747 E. ve 2017/3231 E.sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi başlattığını, söz konusu icra takiplerine karşı da idare tarafından alacağın kamu hukukundan doğması nedeniyle şikayet yoluna başvurulduğunu, takibe itiraz sonucu açılan itirazın iptali davasında kararın niteliği gereği tarafların lehlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde karar verildiğini ve bu kararın 15.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, daha sonra takiplerin düşmesine karar verildiğini, sulhun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkeme kararında davalının belediyeye yazdığı yazı ve belediye encümen kararlarına atıf yapılmasına rağmen, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair hükümlerin mesnedinin davalının yazısı ile encümen kararı olmadığını, davalının 22.09.2017 tarihli yazısı ve belediye meclisinin 09.10.2017 tarihli kararı hiç olmasaydı dahi 694 Sayılı KHK'nın 9/2 maddesi gereği Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/14 Hakem sayılı dosyadan yine aynı kararın verilmesinin gerekeceği, 694 Sayılı KHK'nın 9/1 maddesi ile İİK'ya eklenen geçici 13 üncü maddesi gereği de icra dosyaları hakkında da vekalet ücretine hükmedilmeksizin düşme kararı verileceği, bu nedenlerle davacının karşı yan vekalet ücretlerini elde etmesine davalı yazısı ve belediye encümen kararının engel olmadığı, Avukatlık Kanunu 165 inci maddesi kapsamında davalıdan talep edebileceği karşı yan vekalet ücreti alacağı olmayacağı, her ne kadar, davacı tarafça 694 sayılı KHK'nın Anayasaya aykırılığı iddiasında bulunulmuş ise de, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkanının olması nedeniyle bu konuda başvuru yapılabileceği, iptale ilişkin herhangi bir başvuru yapıldığının belirtilmediği ve bu konuda süre talebinde bulunulmadığı, ayrıca, OHAL döneminde çıkarılan KHK'ların Anayasaya aykırılık iddiasının inceleme görev ve yetkisinin Anayasa Mahkemesine ait olmadığı yönündeki genel uygulama ve mevcut itiraz halinde dahi verilecek kararın mevcut dosya kapsamı, rapor ve delil durumu dikkate alındığında hükme etki etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı; bilirkişi raporunun hukuki mütalalar içerdiği, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgiyle çözülmesi gereken konularda bilirkişiye başvurulamayacağı, karara bu bilirkişi raporunun esas alınamayacağı, vekalet ücreti talebinin dayanağı olan davada genel takip yolu ve genel hükümler çerçevesinde alacağın tahsilini talep ettiği, yargılama devam ederken 25.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 694 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinde idari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamayacağının düzenlendiği, bu maddenin devam eden davalara uygulanamayacağı, 9 uncu maddesiyle İİK'ya geçici 13 üncü maddenin eklendiği, buna göre maddenin uygulanabilmesi için tarafların talepte bulunmasının gerektiğinin düzenlendiği, bu kapsamda belediye ve Maliye Bakanlığının sulh olarak, mahkemeden, karar verilmesine yer olmadığına ve leh ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesinin talep edildiği, tarafların sulh olduğu, vekalet ücretine hak kazandığı halde alamadığı, davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zira taraflar talep etmemiş olsalar davanın görülmesine devam edileceği, kendisi lehine Avukatlık Kanunu 165 inci maddesi gereğince dava anlaşmayla sona erdiği için yasal vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalının yasal vekalet ücretinden sorumlu olduğu, Yargıtay içtihatlarının bu doğrultuda olduğu, 694 sayılı KHK'nın 9 uncu maddesi ile 2004 Sayılı Kanuna eklenen geçici 13 üncü madde, 17 nci madde, 18 inci madde ve 144 üncü maddenin 1 ve 2 nci fıkraları 01.02.2018 tarihinde kabul edilen 7078 sayılı kanunla kanunlaştırıldığından bu kanunun 9, geçici 13, 17, 18 ve 139 uncu maddelerinin Anayasaya aykırı olduğundan iptali için Anayasa Mahkemesine itiraz edilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, davacı avukatın dava dışı belediye vekili olarak takip ettiği dava ve icra dosyasının 694 Sayılı KHK kapsamında sonlandırılmış olması, somut olayda Avukatlık Kanunu'nun 165 inci maddesinde düzenlenen sulh durumunun bulunmaması, 694 Sayılı KHK'nın 9/2 nci maddesi gereğince davacının davalıdan talep edebileceği vekalet ücreti alacağının bulunmaması, mahkemenin davacı avukatın Avukatlık Kanunu'nun 165 nci maddesi gereğince vekalet ücretine hak kazanmadığı yönündeki vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sulh iddiasına dayalı karşı yan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İcra İflas Kanununun geçici 13 üncü maddesi "(Ek: 15/8/2017-KHK-694/9 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/9 md.) İdari yargının görev alanına giren konularda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılmış ilamsız icra takipleri hakkında, talep üzerine icra müdürünce 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca dosya üzerinden düşme kararı verilir ve karar alacaklıya resen tebliğ edilir. Alacaklı, düşme kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde şikayet yoluna başvurabilir. Düşme kararının kesinleşmesinden itibaren otuz gün içinde idari yargı merciinde dava açılabilir. Düşme talebinin reddine veya düşme kararı hakkındaki şikayetin kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden takibe devam edilemez.

Birinci fıkra kapsamındaki ilamsız icra takipleri hakkında açılmış itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarında talep üzerine, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Tarafların yaptığı takip ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti üzerlerinde bırakılır. Bu kararın kesinleşmesi üzerine takip dosyası icra müdürlüğüne iade edilir ve takip hakkında birinci fıkra uyarınca işlem yapılır." şeklindedir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda; davacı tarafından dava dışı Ankara Büyükşehir Belediyesine vekaleten davalıya yönelik açılarak takip edilen itirazın iptali davasında; yargılamaya devam edilirken 15.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 694 sayılı KHK'nın 9 uncu maddesi ile İcra İflas Kanununa eklenen geçici 13 üncü madde doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına kararı verilerek vekalet ücretine hükmedilmemesinin kanundan kaynaklanan bir durum olduğu, tarafların sulh olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı hususları dikkate alındığında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen 23/06/2022 tarihli ve 2020/1369 Esas, 2022/1696 Karar sayılı kararın ONANMASINA,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.