"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2067 E., 2022/1448 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/182 E., 2021/145 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının başvurusunun esastan reddine, davacının başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Av. ... ... ... ile davalı vekili Av. ... ... ... geldiler. Sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının ön alım hakkına dayanarak ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/972 E. sayılı (... esası 2019/19 E.) dosyasında açtığı tapu iptal ve tescil davasına konu İzmit İli, ... İlçesi, 1205 Ada, 79 Parsel sayılı taşınmazdaki hissesini, 05.05.2014 tarihli protokol ile öngörülen masraf ve giderlerin ödenmesi karşılığında müvekkiline devretmeyi üstlendiğini, bu kapsamda mezkur davanın masrafları olarak 20.000 TL ile satış bedeli ve masrafları olarak da 612.900 TL olmak üzere toplam 632.900 TL ödendiğini, buna rağmen davalının, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/972 E. sayılı dosyasının davalısı S.S. İzmit Shell Civarı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi ile 10.05.2019 tarihli bir protokol yaparak davadan feragat ettiğini, 05.05.2014 tarihli protokol gereği üzerine düşen tüm edimler ifa edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça haksız ve açıkça kötüniyetli bir şekilde davadan feragat edildiğini, böylece sözleşmeye aykırı davranıldığını, bu şekilde artık önalım hakkı kullanılarak taşınmazın davalı tarafından devri imkanının kalmadığını, iş bu sebeple davalı yanca devri taahhüt edilen taşınmazın değeri kadar zararı vuku bulduğunu, ayrıca protokolün 6 ncı maddesi uyarınca 750.000 TL cezai şart bedelinin de davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, aksi halde, davalı yana protokol kapsamında 632.900 TL ödendiğinden bu miktar zararının olduğu ileri sürerek 750.000 TL cezai şart bedeli ile uğranılan maddi zararın, HMK'nın 107 nci maddesi uyarınca tahkikat sonucunda protokol konusu taşınmazın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 50.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi birlikte davalıdan tahsiline, aksi halde ödemiş olduğu 632.900 TL bedelin ödeme tarihi olan 07.05.2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın 05.05.2014 tarihli protokole hisseli arazisini satmamak suretiyle uymadığını, protokole diğer bir konu olan SPK Değerlenme Raporunu almaması, sahte evrak düzenlemesi sebepleriyle kendisine ödeme yapılamayacağının belirtildiğini, sahte evrak düzenlemesi ve tehdit sebepleriyle davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/174190 Soruşturma numaralı dosyasının, işbu dava tarafları arasındaki protokole konu olan araziye ilişkin şufa dava dosyasının (... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/19 Esas (eski 2013/972 E.) sayılı dosya) ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/16592 Soruşturma numaralı dosyasının müzekkere yazılarak istenmesini, ihtiyati tedbire itirazlarının kabulü ile 28.05.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, cevap, delil ve beyanlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/174190 soruşturma numaralı dosyası ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/16592 Soruşturma numaralı dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında bir gayrimenkul alım satım sözleşmesinin yapıldığı, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersiz olduğu, sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer ... cezai şarta ilişkin hükümlerin de aynı şekilde geçersiz olduğu, taraflar arasındaki protokol gereğince davacının 632.900 TL'yi mahkeme veznesine depo etmesine ve karşılığında da davalı adına tescil edilecek taşınmazın kendi adına devredilmesi sağlanacakken davalının ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 Esas sayılı dosyasında davadan feragat etmesi nedeni ile lehine taşınmazın tescili sağlanamadığı, böylelikle davacının ... olduğu 632.900 TL'nin davalının uhdesine geçtiğinin anlaşıldığı, davalının kendisine ödenen bedeli iade ile yükümlü olduğu, davalının dava tarihinden önce temerrüde düştüğünü gösteren bir belgenin sunulmadığından alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekçesiyle, açılan davanın kısmen kabulü ile; davacının 750.000 TL cezai şartın tahsili talebinin reddine, davacının taşınmazın dava tarihindeki değerinin tazmini talebinin reddine, ödenen bedelin iadesi talebinin kabulü ile; 632.900 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı ile arasında 05.05.2014 tarihli protokol yapıldığını, bu protokol ile davalı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 Esas sayılı dosyasında alım hakkını kullanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasıyla elde edeceği İzmit İli, ... İlçesi, 1205 Ada 79 Parsel sayılı taşınmazdaki hissesini söz konusu davanın protokolde öngörülen masraf ve giderlerinin ödenmesi karşılığında devretmeyi üstlendiğini, davalıya 632.900 TL ödeyerek protokol kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 Esas sayılı ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasından feragat ettiğini, davalı tarafından bilinçli bir şekilde aralarındaki sözleşmenin konusunun subjektif olarak imkansız hale geldiğini, şekle aykırılık iddiasının ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli kabul edilip, uğradığı müspet zarar tespit edilerek bunun davalıdan tazmini ve cezai şart bedelinin ödenmesine karar verilmesi gerekirken ödenen bedelin iadesine karar verilmesini hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin şekil şartına uymama sebebiyle geçersiz olduğu yönündeki kanaatine göre dahi denkleştirici adalet ilkesi gözetilmeden verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, sözleşme bedelinin ödeme tarihi ile dava tarihi arasında ... yıllar geçtiğini, paranın değerinin aşıldığını, bu nedenle adalet ilkesi gereğince hesaplanması gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın konusunun 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olup taraflar arasındaki sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu'nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi olduğunu, davacı tarafından ödeme belgesi olarak sunduğu ... ... imzasını taşıyan tarihsiz yazının sonradan üretildiğini, delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, organize dolandırıcılık ile karşı karşıya kalarak tüm mal varlığını kaybettiğini, davanın esasını oluşturan 612.900 TL bedelin tarafından bizzat bankaya ve mahkeme IBAN numarasına yatırıldığını, şufa bedelinin 07.05.2014 tarihinde ... Bankası İzmit Şubesi'ne bizzat yatırdığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusunun taraflar arasındaki protokolde "Taraflardan herhangi birinin sözleşmeye aykırı davranması halinde 750.000 TL'lik cezai şart hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın diğer tarafa ödenecektir." şeklinde düzenlenmiş hükme göre, davalının edimi olan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 Esas sayılı dosyasında taraf olarak şufa davasının sonucunda taşınmazın adına tescilini sağlamak ve taşınmazın 3 ncü kişilere satışının yapılması olduğu, davalı şufa davasından feragat etmek suretiyle edimini ifa etmediği, davalı sözleşmeyi ifadan kaçınmış olması sebebiyle sözleşmede düzenlenen cayma cezasını ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin HMK m. 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine, davacının istinaf talebinin HMK m. 353/1-b-2 uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 632.900 TL asıl alacak ve 750.000 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasındaki ... protokolün 05.05.2014 tarihli protokol olmadığını, muristen intikal eden ... İlçesindeki toplam 8 adet taşınmaz hissesinin satışı için 07.11.2013 tarihli "Gayrimenkul Satımı Aracılık Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacının taşınmazların SP lisanslı değerleme raporlarını alacağını, alıcı bulacağını, satışını sağlayacağını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğinden sözleşmenin tarafından ... yanlı olarak feshedildiğini, davacının feshin haksız olduğu iddiası ile aleyhine İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/390 E. dosyası ile tazminat talepli dava açtığını, davanın reddedildiğini, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onandığını, Yargıtay kararının gerekçesinde "Yukarıda ayrıntılı şekilde hükümleri açıklanan taraflar arasındaki sözleşmenin TBK'nın 520 ve devamı maddelerde düzenlenen simsarlık sözleşmesi olduğu açıktır.” şeklinde belirtildiğini, davacı tarafın taleplerine dayanak yaptığı 05.05.2014 tarihli protokolün 07.11.2013 tarihli Gayrimenkul Satımı Aracılık Sözleşmesi'nin devamı ve eki niteliğinde olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir bütün olarak değerlendirmesi gerektiğini, davacı tarafın "Ödeme Belgesi" olarak sunduğu ... ... imzası taşıyan tarihsiz yazının sonradan üretilmiş olduğunu, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 E. (...: 2019/19 E.) dosyasının şufa harcının davacı tarafından değil, kendi tarafından ödendiğini, ... .../İzmit Yanyol Şubesi kayıtları ile bu hususun ... olduğunu, dekontun ispat gücünü el yazılı beyan ile çökertmenin mümkün oladığını, parayı yatıran ...'ın yanında telefon numarası bulunduğunu, her ne kadar para tarafımdan vekaleten yatırılmış denilse de Av. ... ...'ın adı ya da vekaleten yatırıldığı dekont üzerinde yazmadığını, ... ...'ın aslında davacının davalıya önerdiği avukat olduğunu, 05.05.2014 tarihli protokol altında tanık olarak yer aldığını, ... ile ilişkinin kendisine ait taşınmazların satılması ile ilgili simsarlık sözleşmesine dayandığını, bu nedenle ... ...'a vekaletname verilmesi tarihinin 24. 06 2013 tarihi olup protokolden çok önce olduğunu, taşınmazın şufa davasından sonra ...'na devredileceğine ilişkin bir vaat içermediğinden taraflar arasındaki protokolün gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceğini, parayı kendisinin yatırdığını, ortada resmi bir senet bulunduğunu, hem iade hem de cezai şart için hüküm kurulmasının sözleşmeye, dosyadaki kanıtlara ve özellikle üzerinde kendisinin kullandığı cep telefonu numarasının da yatıran bölümünde yer aldığı makbuz içeriğine göre doğru olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen protokolün gereği gibi ifa edilmemesine ilişkin cezai şart ile taşınmazın değerinin, bu mümkün olmaz ise cezai şart ile ödenen bedelin iadesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179 uncu maddesi, "Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır." şeklindedir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılanmaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunana kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasında yapılan 05.05.2014 tarihli protokolün incelenmesinde, davalının ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 E. sayılı dosyasında ön alım hakkını kullanılarak açtığı tapu iptal ve tescil davasıyla elde edeceği İzmit İli, ... İlçesi, 1205 Ada, 79 Parsel sayılı taşınmazdaki hissesini, söz konusu davanın protokolde öngörülen masraf ve giderlerinin ödenmesi karşılığında bu taşınmazla ilgili uhdesinde bulundurduğu her türlü tasarruf hakkını (takas, ipotek, satış vs.) davacıya devretmeyi üstlendiği, sözleşmenin 2 nci maddesine göre dava harç ve masrafları olarak 20.000 TL'nin davacı tarafından yatırıldığı, 3 üncü maddesine göre taşınmaz satış bedeli ve masrafı olarak 612.900 TL'nin davacı tarafından yatırılacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle 5 ... maddeye göre davalı tarafından davacıya 632.900 TL bedelli teminat senedi verileceği, 6 ncı maddeye göre ise taraflardan herhangi birisinin sözleşmeye aykırı davranması halinde 750.000 TL'lik cezai şartın hiç bir ihtara gerek kalmaksızın diğer tarafa ödeneceği belirlenmiştir. Sözleşmenin konusu mülkiyetin devri borcunu içermediğinden, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak değerlendirilmemelidir. Taraflar arasında taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkının (takas, ipotek, satış vs.) diğer tarafa devrinin taahhüt edildiği karşılıklı edimlere havi bir sözleşme söz konusudur.
3. Asılları dava dosyasına sunulan belgeler, protokol, teminat senedi ve davalının ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 E. sayılı dosyasında 24.06.2013 tarihinde verilen vekalet ile avukatı olduğu anlaşılan, duruşmalara katılan ve azledilmediği görülen Av.... ...'ın imzaladığı belge, makbuzlar, banka dekontları hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın masrafları olarak 20.000 TL ile taşınmazın satış bedeli ve masrafları olarak da 612.900 TL olmak üzere toplam 632.900 TL'nin davacı tarafından ödendiği hususu ... görülmüştür.
4. Davacı taraf protokol şartlarını yerine getirmiş, buna rağmen davalı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/972 E. sayılı dosyasının davalısı S.S. İzmit Shell Civarı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi ile 10.05.2019 tarihli bir protokol yaparak davadan feragat ederek sözleşmeye aykırı davrandığından artık önalım hakkını kullanılarak taşınmazın davalı tarafından devrinin imkanı kalmadığı anlaşılmıştır.
5. Bu sebeple işbu davada davacı, davalı yanca protokole uyulmadığı gerekçesiyle protokolün 6 ncı maddesi uyarınca 750.000 TL cezai şart bedeli ile taşınmazın rayici için şimdilik 50.000 TL'nin, bu mümkün olmaz ise 750.000 TL cezai şart bedeli ile ödenen 632.900 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle iadesini dava etmiştir.
6. Yukarıda açıklandığı üzere TBK'nın 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası "İfa Yerine Cezai Şart (Dönme Cezası)" olarak düzenlenmiştir. Burada asıl alacak ve borcun kuvvetlendirilmesi, teminat altına alınmak suretiyle ifasının sağlanması ve böylece alacaklının hukuki durumunun sağlamlaştırılması değil, tam aksine dilerse cezayı ödemek ve sözleşmeden dönmek veya onu feshetmek suretiyle borçlunun durumunun kolaylaştırılması söz konusu olmaktadır. Bu tür ceza koşulunda borçlu cezayı ödemek suretiyle sözleşmeden dönebileceği ya da onu feshedebileceği gibi, alacaklı da sadece cezanın ödenmesini isteyebilir. Burada alacaklı borçludan asıl edimin ifasını talep edemez.
7. Taraflar arasında düzenlenen 05.05.2014 tarihli protokolün cezai şarta ilişkin 6 ncı maddesinin, TBK'nın 179/3 üncü maddesindeki düzenleme dikkate alınarak yapılan değerlendirmeye göre, ifa yerine cezai şart (dönme cezası) hükmünde olduğu, davacı yanın ödediği bedeli isteyemeyeceği, sadece cezai şarta ilişkin olarak 750.000 TL'yi talep edebileceği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece sadece 750.000 TL cezai şart yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA,
8.400 TL Yargıtay duruşması vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Peşin alınan bakiye temyiz harcının temyiz edene istek halinde iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.07.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)