Logo

3. Hukuk Dairesi2022/6477 E. 2023/2018 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket ile vergi dairesi arasında yapılan vergi borcunun yapılandırılması sonucu davacı avukatın vekalet ücretinin ne kadar olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sulh olunan miktarın belli olması ve dosyada mevcut yapılandırma tutanakları ile tespit edilebilir olması gözetilerek, yerel mahkemenin vekalet ücreti hesabındaki bir kısım hatalar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşmasız, davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen davacı vekilleri Av...., Av. ...ile davalı vekili Av. ...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; yanlar arasında 11.09.2013 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin konusunun; ... Vergi Dairesi tarafından hizmet alan ... Plastik A.Ş. adına 2010 Eylül dönemi için tarh ve tebliğ edilen 3.349.583,03 TL kurumlar vergisi tevkifatı ile 5.024.374,55 TL vergi ziyaı cezasına ilişkin olarak uzlaşma görüşmesinde ve tarhiyatın iptaline ilişkin olarak açılacak vergi davasında danışmanlık ve avukatlık hizmetlerini oluşturduğunu, davalı şirket adına tarh edilen vergi ve cezalara karşı ... 1. Vergi Mahkemesinde açılan davanın tarafından takip edildiğini, Vergi Mahkemesi tarafından ihtilaf konusu vergi ve cezaların tamamının terkinine karar verildiğini, Vergi Dairesi tarafından söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın incelenmek üzere Danıştay 9. Dairesine gönderildiğini, dava dosyasının Danıştay inceleme süreci tarafından takip edilirken haksız şekilde 21.12.2016 tarihinde azledildiğini, vekillik sıfatı sona ermeden davalı şirket tarafından 6736 sayılı Kanun'dan yararlanmak amacıyla vergi affına başvurduğunu öğrendiklerini, üstün emek ve çabasıyla almış olduğu şirket lehine olan ilk derece kararı sayesinde 6736 sayılı kanunun 2 nci maddesi yerine 3 üncü maddeden yararlanıldığını, bu suretle de vergilerin %80'inin ve faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen cezaların tamamının tahsilinden vazgeçildiğini, akdedilen Avukatlık Hizmet Sözleşmesi kapsamında hak kazanacağı dava değeri üzerinden %3,5 oranındaki ücreti muaccel hale geldiğini ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik hak kazanmış olduğu 600.064,75 TL'nin 10.000,00 TL'sinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, 01.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 502.766,67 TL'nin temerrüt tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren aylık %1,5 akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, 11.09.2013 tarihli avukatlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından tarh ve tebliğ edilen vergi ve vergi ziyaı cezasına karşı uzlaşma sürecinin olumsuz neticelendiğini, bu nedenle dava sürecinin başladığını, dava süreci devam ederken şirketin başvurusu üzerine davacının bilgisi dahilinde 6736 sayılı kanun kapsamında vergi aslı üzerinden %80 tutarındaki indirimden faydalanarak yapılandırma yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşmeye konu vergi hukukuna ilişkin husumetin yapılandırma işlemi ile sonuca varıldığını, davacıya 2 parça halinde 698.034,70 TL ödendiğini, Avukatlık Hizmet Sözleşmesinin sadece bu ... için imzalanmış olduğunu, ancak vekaletnamenin süresiz olarak ve her türlü hukuki işlemin takibi için tanzim edildiği, sözleşmenin konusuz kalması ve süresiz verilen vekaletnamenin bertarafı gerektiğinden davacıya azilname gönderildiğini, sözleşmede yer alan ücrete ilişkin düzenleme muayyen olmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 11.09.2013 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi bulunduğu, ... 1.Vergi Mahkemesinin 25.06.2015 tarih ve 2014/787 E. 2015/507 K.sayılı ilamında, 6736 sayılı kanun gereği yapılandırma işlemi ile tarhiyatın tamamen terkin edilmesi sonucu 3.349.583,00 TL'nin %20'si yapılandırılıp, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizinden vazgeçildiği, bu haliyle sulh olunan miktarın 5.024.374,55 TL olduğunun kabulü gerektiği, davalı tarafın 6736 sayılı kanun kapsamında %30 oranında davalı tarafa menfaat sağlandığı ve davalı menfaati üzerinden, uzman bilirkişi heyetince 01.10.2018 ibraz tarihli raporun 7.3 bendine göre yapılan hesaplama gereğince davacının 35.170,21 TL vekalet alacağı bulunduğunun hesaplandığı, dava dilekçesinde alacağa

dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 35.170,21 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili, müvekkili avukatın sarf ettiği emek ve mesai sonucunda ... 1. Vergi Mahkemesinde görülen davayı müvekkili lehine sonuçlandırdığını, bu karar nedeni ile vergi uzlaşma görüşmeleri sırasında vergi aslının %80'inin faizinin ve gecikme zammı ile vergi cezalarının tahsilinden vazgeçildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince muaccel hale gelen dava değerinin %3,5'u oranına tekabül eden bedeli noter ihtarnamesi ile talep ettiğini, ancak bu bedelin ödenmediğini, ilk derece mahkemesince müvekkili avukatın emek ve mesaisi gözetilmeksizin hiçbir somut gerekçe gösterilmeden müvekkili avukatın azledilmesi karşısında kötü niyetli azilnamenin gözetilmeden sulh nedeni ile vergi yapılandırmasına ilişkin yasal düzenlemenin davalı şirkete sağladığı hukuki menfaatin dava konusunun %30'u olduğu gerekçesi ile hak kazanılan vekalet ücretinin 35.107,21 TL olduğuna karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, azlin haklı ya da haksız olup olmadığının tartışılmadığını, müvekkilinin hak kazandığı vekalet ücretinin sulh olunan miktara göre hesaplanmasının doğru olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre yanlar arasındaki yazılı sözleşmenin esas alınması gerektiğini, müvekkili avukatın takip ettiği dava dosyasındaki değere göre, dava değeri olan 3.349.583,00 TL tutarında stopaj vergi aslı ile 5.024.374,55 TL tutarında vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi toplamı meblağ üzerinden vekalet ücretinin hesaplanmasının zorunlu olduğunu, kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili; azlin haksız olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı avukatın takip ettiği davaya konu vergi alacak ve cezalarının 6736 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun"un yürürlüğe girmesi ile yapılandırmanın bu kanun kapsamında sonuçlandırıldığını, dolayısıyla avukatlık sözleşmesine konu olan davanın konusuz kaldığını, azil işleminin yapılandırma sürecinin neticelenmesinden sonra gerçekleştiğini, süresiz olarak düzenlenen vekaletnamenin sonlandırılması amacı ile müvekkili şirket tarafından bu azilnamenin düzenlendiğini, dolayısıyla azlin haklı olduğunu, ayrıca sözleşmede belirlenen ücretin muayyen nitelikte olmadığını, yapılandırma ile davanın sonuçlanması halinde davacıya vekalet ücreti ödenmesine ilişkin bir düzenlemenin de yer almadığını, sözleşme hükümlerinin geçersiz olduğunu, davanın haksız ve yersiz açıldığını, müvekkili şirketin davacıya toplam 698.034,70 TL tutarında vekalet ücreti ödediğini, tarafların da bu hususu kabul ettiklerini, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, ayrıca gerekçeli kararın 3 numaralı hüküm fıkrasında lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin 32.653,86 TL olarak belirtilmesi gerekirken rakam hatası yapılarak 32.253,86 TL olarak yazılmasının doğru olmadığını belirterek istinaf nedenleri doğrultusunda kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yanlar arasında vergi asıl ve cezalarının terkini konusunda Vergi Daireleri ile gerekli görüşmelerin yapılması ve dava açılması

konusunda yazılı avukatlık sözleşmesi düzenlendiği, bu kapsamda davacı avukatın ... 1. Vergi Mahkemesinin 2014/788 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı, yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilerek vergi asıl ve cezalarının terkinine karar verildiği, bu dosyanın temyiz aşamasında olduğu sırada yürürlüğe giren 6736 sayılı Kanun uyarınca davalı şirketin vergi asıl ve cezaları ile ilgili olarak yapılandırma başvurusunda bulunduğu, belirtilen Kanun'un 3/2 bendi uyarınca vergi aslının %80'i ile

vergi cezaları ve gecikme tazminatlarının tamamının terkinine karar verildiği, bunun üzerine davalı şirketin davacı avukatı vekillikten azlettiği, vergi davasından da temyiz aşamasında vazgeçtiği, 6736 sayılı kanun hükümlerine göre dava açma süresi geçmemiş vergi alacaklarının aslı için indirim oranı %50 olarak belirlenmiş olup, vergi mahkemesi tarafından tamamen terkin yönünden verilen kararlar üzerine yapılan yapılandırmalarda ise indirim oranın %80 olarak belirlendiği, bu durumda taraflar arasındaki yazılı Avukatlık Hizmet Sözleşmesi hükümleri uyarınca davacının Vergi Mahkemesi kararı uyarınca menfaat sağladığı oranın yapılandırmadaki %30 oranı olduğu, bu yönde alınan denetime açık, hüküm kurmaya elverişli, dosya kapsamına uygun uzman bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna göre verilen ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle oy çokluğuyla davacının ve davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri temyiz başvuru dilekçelerinde, istinaf dilekçelerinde bildirdikleri sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, avukatlık ücret sözleşmesine konu vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun Avukatlık Ücreti başlıklı 165 inci maddesi şöyledir:

" ... sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.

"3. Değerlendirme

1.Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanunu'nun 164/4 maddesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi, ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden, avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlüdür. Dava sulh ile sonuçlandığında ise, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarı isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. (Bkz. HGK.’nun 16.2.1994 T. 1993/13-810 E., 1994/60 K. sayılı kararı) Dava konusu olayda da, mahkemenin kabulünde olduğu üzere davacının vekil olarak takip ettiği dava konusu davalının vergi borcu ile vergi cezasının vergi dairesince

yapılan anlaşma üzerine yapılandırılması suretiyle dava vazgeçme ile sonuçlanmıştır. İhtilaf davacı avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde avukatın vekalet ücretinin hangi meblağ üzerinden hesaplanacağı noktasındadır. Dairemizin uygulamalarına göre, sulh olunan miktar belli değilse mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, sulh olunan miktar tespit edilemezse vekil ile vekil eden arasında varsa yazılı sözleşme hükümleri gereğince, sözleşme yok ise Avukatlık Kanunu'nun 164/4 üncü maddesi gereğince harcı ödenen dava değeri üzerinden vekalet ücreti hesaplanmalıdır.

2. Somut uyuşmazlıkta, davalı ile vergi dairesi arasında yapılan yapılandırmaya ilişkin tutanaklar dosyada mevcut olup sulh olunan miktar yapılandırılan alacak miktarı kadardır. Her ne kadar mahkemece yapılandırma neticesinde davalının elde ettiği menfaate göre bir oranlama yapılarak sonuca gidilmiş ise de ileri sürülen temyiz sebeplerine göre sonuç itibariyle kararın yerinde olduğu hususları gözetildiğinde, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 502.766,67 TL'ye yükseltmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 35.170,21 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinde "(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." düzenlemesi yer almakta olup, bu düzenlemeye göre reddedilen kısım için yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine 32.653,86 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak 32.253,86 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan "32.253,86 TL" ibaresi hükümden çıkartılarak yerine, ''32.653,86 TL" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde oy biriliğiyle karar verildi.